BÖLÜM 10: SÖZ✨

3.9K 355 117
                                    



Sabah namazına kalktığımızda kızlar benden önce pencerenin önüne geçmiş Enisin dönüşünü bekliyorlardı. Tamam resimlerini görmüşlerdi ama birde canlı görmeleri gerekiyormuş. Hepimiz namazımı kılıp perdenin arkasında sokağa girişimi bekliyorduk resmen. Bir kaç dakika sonra sokağın başında Enisi gördüm. Başında takkesi giydiği krem rengi yeleğiyle gerçekten tatlı duruyordu.

"Kızım çekil şurdan sen bak diye beklemedik herhalde." Diyip beni kenara itten Eda'ya gözlerimi devirdim. Ne vardı yani biraz da ben baksaydım.

"Tamam be tamam bakın ama kendiniz beli etmeyin rezil oluruz sonra." Dedim. Hepsi birbiriniz çekiştirip bakmaya çalışırken perdeye asılmalarıyla perdenin kornişle arasındaki tüm bağı koparmışlardı.

Enisinde hareketlilik dikkatini çekmiş olacak ki pencereye baktığında hepimizi pencereye üşümüş bir şekilde görünce gülmemek için kendini zor tuttuğu beliydi. Enisin bize bakmasıyla hepimizin yere çökmesi bir olmuştu.

Aff Allahım yine çok süper bir şekilde rezil olmuştuk. Hayır yani insan en fazla bu kadar rezil olabilirdi herhalde. Birde hâlâ gülüyorlardı.

"Gülün gülün aferin rezil olduk çocuğa."dedim. Kızmaya çalışırken ki tabi ki başarısız olmuştum. Halimize bakınca bende güldüm. Resmen rezil olmuştuk ama ya. Bu üç oluyordu. Bir dahakinde çocuk kararında vazgeçebilirdi.

"Yalnız enişte adamış bak bizi görünce hemen nasıl kafasını çevirdi." Dedi Hatice. Öyleydi değil mi? Adam. Harbi adam. Enis.
Harbi adam Enis.
Ben kendi düşüncelerime gülerken tabi ki de canım arkadaşlarım bu güzel anı yaşamama izin vermemişti.

"Ohooooo kıza bak be hemende hülyalara daldı. Tipe bak nasılda sırıtıyo kendine gel kendine." Dedi Ravza parmaklarını değim yerindeyse gözüme sokarak.

"İki dakka güzel bişey yaşatmıyosunuz haa hadi uyuyun annem misafir dinlemez en geç sekizde ayağa dizer hepimizi." Diyip hepsini yataklarına gönderdim ve tabi ki kendimide. Geceden bu yana yorgunluğumu pekte atlatmış sayılmazdım.

••••••••••••••••••••••••••••••••••

3 gün hızla geçmiş ve bu üç gün içinde Enis'i hiç görmemiştim. Elimden geldiğince sakin kafayla düşünmüştüm şu geçen günlerde. Bizden olur muydu?
Sümeyye ve Yusuf'un yardımlarını asla geri plana atamazdım. Zaten bu kadar çabuk bir karara varmamın en büyük sebebi Yusuf'un Enis'e olan sonsuz güveniydi. Bu gece istemeye geleceklerdi beni. Daha doğrusu isteme ve söz bir olacaktı. Sabahtan beri bir o yana bir bu yana koşturmaktan ayaklarımda derman kalmamıştı. Kızlar ne kadar sakinleştirmeye çalışsa da bir Beyza insanını sakinleştirmek hiç kolay değildi. Bizim aile büyüklerimiz ve onlarında aile büyükleri ile tahminen 25-30 kişiyi bulabilirdik. Havanın güzel olmasını fırsat bilip bahçeyi erkekler için ayarlamıştık.

Süsleme nişan hazırlığı hiç bana göre şeyler değildi ama bu konuda heyecanlı ve tecrübeli arkadaşlarım olduğu için 3 gün içinde muhteşem şeyler ayarlamışlardı.
Bahçeye kurdukları ahşap temalı alanı hayal dahi edemezdim. Bilmem kaçıncı kez şükrettim Rabbime bu güzel dostlar için.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GİZLİ SAYE "SESLENDİRİLDİ"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin