BÖLÜM 9: DUA'M✨

3.7K 335 32
                                    



Sabahın 7 sinde uyanmıştım. Heyecandan sabah namazına kadar uyuyamamıştım zaten. Namaz kıldıktan sonra artık yorgunluktan bayılmıştım ama bu da fazla uzun sürmemişti.

Sabahtandır evde bi oyana bi bu yana gidip duruyordum. En iyisi temizlik yapmaktı. Kızlar gelene kadar kendimi oyalamam gerekiyordu. Ev yıllardır görmediği temizliği son 10 günde görmüştü resmen.
Annem kapının önünde durmuş şok şok bana bakıyordu. Kadın haklıydı sabahın bu saatine kalkmış iş yapıyordum.

"Normalde öldürsek erken kalkmaz bugün kalktığıyla kalmamış birde temizlik yapmış. Aferin benim güzel kızıma.." Diyip anlımdan öptü.

"Ne bileyim anne ya bi türlü uyuyamadım. Bende bişeyler yapayım dedim bari."

"İyi yapmışsın iyi. Ben kahvaltı hazırlayayım. Bari. Kızlar gelecek mi bugün?" Anne işte nasılda tanıyordu beni.

"Olur olur bende işlerimi bitireyim kızlar için bir şeyler hazırlamaya geleceğim." hızlı hızlı işlerimi bitirip mutfağa geçtim. Annemin son hıza alınmış süratiyle kahvaltımızı edip mutfağı da toplamıştık.

"Hadi hadi kızlarım gelecek çağırdın madem hazırla güzel bi şeyler. Geçen bi tencere sarma sardım da vermeyi unuttum Sümeyye'ye ver onu eve giderken hem ev hem iş hem hamilelik yetişemiyor kızım her şeye." Canım annem merhametine hayran kalmamak elde değildi. Kızların hepsini çok seviyordu. Ben neysem tüm kızlar onun için öyleydi. Sümeyyenin yeri her zaman bir başkaydı ama.

"Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi Zehra Sultan." Dedim sıkıca sarılırken.

"Hadi hadi oyuncu seni. Bugün sohbet sıramız Leyla hanımda. Ben oraya geçeceğim. Kızlara selamımı söylersin."

"Bi görüp öyle çıksaydın bari."

"Dönüşte yetişirim ben size. Hem daha Feride hanımla konuşacağım. Bir kaç güne gelirler. Bak geç bile kaldım yine lafa tuttun beni hadi kolay gelsin."

Zaten aklımdan çıkmıyordu ama böyle birinden duyunca heyecanım kat kat artıyordu. Bir kaosdan fırlayıp hayal dünyasının içine düşmüştüm sanki. Kalbin gülümsemesi nedir bir kaç günde öğrenmiştim. Ama ben böyle sık sık düşünmeye devam edersem hayata geç kalacaktım. Hızla kendimi toparladım.
Evet şimdi pekte beceremediğim kısma gelmiştik. Pasta kurabiye işleri pek bana gelmezdi. Hazır alsam anlarlar mıydı? Anlasınlardı canım ne olacak. Mutfak işlerinde bir Eda olamıyordum maalesef.
Hızla hazırlanıp çıktım evden. Sokağın başına çok tatlı bir pastahane vardı. Çok tatlı bir teyze ve kızı işletiyordu. Ve ellerinin lezzeti anlatılmazdı. Çantamıda da alıp hızla çıktım evden. Kızlar gelmeden gelip gitmeliydim.
İster istemez gözüm karşı eve kaydı. Evde miydi acaba? İçimden keşke karşılaşsaydık diyen sesi bastırmaya çalıştım.
Ben onların evine dalgın dalgın bakarken telefon sesiyle kendimde geldim. Çantamdan telefonu çıkarınca çalan telefonun benim olmadığını anladım. Kafamı kaldırdığımda biraz ilerimde duran Enis'i gördüm. Zil seslerimiz aynıydı. Hayır hayır Enis burdaydı ve ben durmuş evlerini izliyordum takılmam gereken nokta buydu. Dakka bir gol bir rezil olmaya başlamıştık bile. Ha birde marketteki patlayacan makarna vardı. Gol ikiydi galiba. Bir an önce kendimi toparlamalıydım.

"Ben seni sonra ararım kardeşim." Diyip telefonu kapatmıştı hemen. Niye kapatmıştı benim için mi? Benimle mi konuşacaktı? Ne konuşacaktı ki? Sakin ol sakin ol Beyza. Yavaş yavaş merdivenleri indim. Eniste bir kaç adım bana doğru ilerledi. Hayır hayır gelme Enis. Ben daha kafamı toplamadım ki.
Bir kaç adım uzağımda durdu.

"Selamun aleyküm. Nasılsın?"

"Aleyküm selam. İyiyim. Siz?" Siz mi? Bi tuhaf olmuştu sanki böyle. Siz diyince yüzüme bakıp güldü bir kaç saniye.

GİZLİ SAYE "SESLENDİRİLDİ"Where stories live. Discover now