《34》Asi(l) Tayfa

En başından başla
                                    

Ona anlamadığımı belli eden bakışlar atınca cebinden çıkardığı lolipopu açıp ağzına attı ve ağzında lolipopla konuştu.

" Bir derdinin olduğunu anlamamam için salak olmam gerekiyor. Bir haftadır daha düşüncelisin."

Anlatmak zor geliyordu. Çünkü neye üzüldüğümü tam olarak ben de bilmiyordum. Sanırım sadece yeniden kaybetmekten korkuyordum.

"Ender'e mi üzülüyorsun ? "

Gelen soruyla bir anda gözlerimi pörtlettim.

"Salakça bir hareketti ama şuçluluk duygusunu çoktan aştım."

Lolipopu ağzından çıkardı ve tekrar konuştu.

" Ne o zaman? "
" Başka lolipopun var mı canım çekti. "

Cebinden bir lolipop daha çıkarttı. Tam alacakken bir türk dondurmacısı misali yukarı kaldırıp almamı engelledi.

"Önce anlat. "

Derin bir nefes aldım. Bir kişiden de olsa belki de anlatmamın vakti gelmişti.

"Matematik olimpiyatlarını çalışmak için özel olan etüte katılmak üzere bir teklif aldım."

Bana oldukça büyük bir sevinçle karşılık verdi.

"İnanamıyorum. Yalnız olmadığıma sevindim. Biyolojici de bana teklif etti. "

Zümrüt tam bir biyoloji çılgınıydı. En iyi dersi biyolojiydi ve her sınav öncesi ona zorla bizi çalıştırmasını sağlardık.

"Onlara düşüneceğimi söyledim ama kazanamamaktan korkuyorum."

Lolipopunu daha çok emerken sertçe dudağının arasından çekti.

"Bence sen bir daha lolipop yeme. "
" Konu ne ara bana döndü. Dur bir dakika daha tavsiyemi vermedim."

Ona dikkatlice bakarken lolipopa yine aynı işlemi uyguladı. Yüzümü buruşturdum.

" Hayat senin hayatın Erva. Sen hedefleri olan bir kızsın. Ortaokulda hedeflerin için ne göğüs gerdiğin şeyleri bilmesem pes ettiğini düşüneceğim. Ayrıca tanıdığım tek çocuk dahisin. Özel eğitimden geçmiştin, yeteneklisin, potansiyelin var ve biraz da kaçıksın. Sana bakınca daha şimdiden geleceğin profesörlerinden olacağını görebiliyorum. Önüne gelen büyük bir fırsat. Korkup geri çekilirsen ve bu fırsatı değerlendirmezsen ne kadar pişmanlık yaşayacağını bir düşünsene."

"3 sene boyunca tamamen matematiğe odaklanacağım Zümzüm. Bu ne demek biliyor musun? İki şansta da başarılı olamazsam son sene konu eksikleriyle savaşmam gerekecek. 8. Sınıftaki o ruh haline yine girmekten korkuyorum. Bunu anlayabileceğini sanmıyorum."

Zümrüt'ün yüzü düşmüştü.

" Haklısın. Anlayamam çünkü lanet olasıca bir şekilde hiç kimseye bir şey anlatmıyorsun. Destek olabiliriz Erva biliyorsun. Ayrıca Teog'tan farklı olarak bu sınava istediğin kadar girebilirsin. Ki sen de biliyorsun ki 1. olmadığın sürece ilk sene yaptığın sonuçtan daha iyisini yapabileceğine inanıp bir daha şansını eneyeceksin. Bize bazı şeyleri daha çok anlatmayı denesen?"

Doğru söylüyordu. Hiçbir şeyi beğenmeyen kızın tekiydim. 

İçeri Bediz ve Ahenk girdi.

" Neyi anlatmıyor ?"

Bediz'in seslenmesinin ardından Zümrüt dudaklarını -ağzındaki lolipopla ne kadar mümkünse o kadar- birbirine bastırdı.

Odadan hızla çıkarken nereye gideceğimi düşündüm.

Bodrum kata genelde kimse gelmezdi. Orada gizli bir oda vardı. Macera arayanlar dışında kimse girmezdi ki zaten yasaktı da.

Yurttan çıkarken kapıda Enderle karşılaştım. Garip bir ruh halinde olduğumu görünce kaşları sorarcasına kalktı. Onu umursamadan geçmeye çalışırken beklemediğim bir şey yapıp kolumdan tuttu ve bir anlık refleksle kolumu silkeledim. Bu dengesini kaybedip düşmesine neden olmuştu. Yaptığım hatayı fark eder etmez başına dikildim ve elimi uzatıp kalkmasına yardım ettim. Kolunu omzuma attığında yüzümüz gereksiz yakındı. Gözlerini ayırmadan yüzüme bakınca heyecanımı çaktırmamaya çalışarak bastonunu uzattım. 

"Çok güzelsin." 

Hızla fiziksel teması keserek bahçeye geçtim. Bu kalp atışı da neyin nesiydi. Hayır hayır bu olmamalıydı. Sadece uzun zamandır biriyle fiziksel olarak yakınlaşmadığım için oluyordu. Evet kesinlikle bu sebeptendi. Rahatlamış bir şekilde nefes alarak okula doğru adımlarımı hızlandırdım.

Okulun içine girip hızla yangın merdivenlerine yöneldim. Aşağı indiğimde etraf tozlu olduğu için öksürmeme engel olamamıştım. İçeride hangi ağaçtan yapıldığını bilmediğim bir masa ve eski tozlu iki adet koltuk dışında bir şey yoktu. Buranın ne amaç için yapıldığı hakkında bir fikrim yoktu fakat bu okulu yaptıran kişinin şuan hapiste olduğunu biliyordum. Daha sonra devlet okulu olmuştu.

Masanın üzerindeki tozların üzerinde bir yazı yazıyordu. Birisi parmağıyla yazmış olmalıydı ve yeni yazıldığı belliydi.

' ASİ(L) TAYFA '

Odada sesler duyunca ne yapacağımı şaşırdım. İçeri bir kız girdi. Uzun, düz ve siyah saçları incecik beliyle oldukça güzel bir kızdı. O bana bakıyor ben ona bakıyordum. Ne yapacağımı şaşırdım.

"İkizler Burcusun. "

Ona şaşkınlıkla bakarken gülümsedi.

"Buraya ASİ(L) TAYFA dışında girmek yasak haberin olsun. Bizimkiler gelmeden çık bence okulda başın belaya girebilir Ervacım. "

Adımı nereden bildiğini sormadım çünkü okulun yarısı biliyordu." 9'ların popüler kızları" olarak.

"Okulla yeterince başım belada teşekkürler almayayım."

Kız tekrar gülümsedi.

"Tahmin etmesi zor değil. Üzerinde ağır bir baskı hissediyorum. "

Kıza garip bakışlar atıp hızla odadan uzaklaştım. Kız 10. Sınıftı. Bunu biliyordum çünkü daha önce 10. Sınıflarla bir matematik sorusu üzerinden iddiaya girmiştim. O da içlerindeydi.

Odaya girdiğimde herkes bana hesap sorarcasına bir bakış atıyordu.

Derin bir nefes aldım. Sanırım onlara anlatmanın zamanı gelmişti.

 Yeni bir karakter mi hissediyorsunuz? ASİ(L) TAYFA da nesi ? Gelecek bölümlerde görüşmek üzere.

NOT: Bu bölümü bir elf yazmıştır.





Yatılı OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin