23.Bölüm

77 1 0
                                    

Merhabalar...

Medya da Loya ve Müge var.

Yeni Bölüm karşınızda iyi okumalar.

Oy ve yorumlarınız eksik etmeyin.

.23.

...Sehâb-i Siyah...
Tuzak sadece yaşamdan alıntılardan ibarettir.
Uzun zaman sonra örümcek ağlarından gelen bazı haberler ailesinden sonra aldığı en  normal haberdi.İki gündür aklını kurcalayan tilkiler,Karaca Köşkünden gelen bazı haberlerin ağa takılmış olması,tekrar bir Karaca vakasına doğru sürüklüyordu.
Şebnem Yörük'ün telefon konuşmasında Burcu'nun aile hakkındaki tüm dosyayı Nijerya'ya göndereceğini bir telefon görüşmesinde dillendiriyordu. Ankara'daki adamların Demir'in annesi Elmas hanımın evine giderek helikopterle İstanbul'a getireceklerini,ertesi akşam ise beş koruma ile Şebnem'i Nijerya'ya gönderecekti.Bu bilgileri aldığından hemen sonra ilk olarak örümcek ağlarından kurtulmak adına eve bıraktığı muhbirinden gerçekleriyle değiştirmesini söylemek oldu.
Şimdi ise Deniz'in İstanbul'a gelişiyle beraber Nijerya uçağının kalkışını bekliyorlardı.Bu sefer riske atmadan bitirecekti.Birkaç gündür öğrendikleriyle sadece kendi içinde cebelleşme de Karaca ailesinin o sakladığı dosyaları ele geçirme isteği daha fazla depreşiyordu.
Şuan ki haliyle kimse tanımayacağına emindi. Çünkü en yakın arkadaşı Defne'nin mekanına gittiğinde onu arkadaşı dahil diğer görevliler tanımamıştı. Kızıl peruğu çenesindeydi. Hafif göz makyajı ,koyu kahverengi lensleri, üstüne giydiği salaş bordu elbisesiyle hiç kendi tarzını yansıtmıyordu. Bir kere Müge kızıl saçtan hoşlanmazdı.
Giriş kapısından giren beş adamın arasında olan Şebnem'e dikkat kesildi.Adamların ellerindeki valizlere baktı.İleri de işaretini bekleyen kabin görevlisine bürünmüş adamlardan birine baktı ve işaretini verdi.Üçü uçakların tarafına geçerken diğerleri ise hızla etrafa dağıldı.
Müge çocuğuyla ilgilenen bir kadın imajı vererek önündeki bebek arabasındaki yapma bebek ile ilgilendi.Kulağına gelen sesle başını kaldırmadan konuştu.
'Müge dış hatlara girdiler.Valizleri üst üste konulmasını ve güvenliği böyleye konulması gerektiğini söylediler.Kabin görevlileri kısa zaman da valizlerin aynısından bulmaya gönderdim.İki saat dış hatlarda bekleyecekler.Valizler de  osırada gelecek.Bizimkilerle onlarınkini değiştireceğiz.Sen fazla göze batmamaya çalış.Timuçin dış hatların güvenlik kameralarını yarım saat içinde kayıt alamayacak hale getirecek.'
'Tamamdır ben otoparka doğru gidiyorum. Timuçin'e söyle otoparkın güvenlik kameralarını da unutmasın.'
'Tamamdır patron.'
Kulağındaki kulaklığı çıkartarak bebek arabasını üstüne koydu.Ayağa kalkarak bebek arabasını otoparkın girişine doğru sürdü.Başındaki şapkayı suratına doğru biraz indirerek otoparka girdi.Köşe de otoparkın kör noktası olarak belirlenen yere park edilen yere ilerledi.Bebek arabasını bagaja koyduğu gibi içeri de bekleyen korumaların saniyelik bir refleksle yanlarındaki yerini aldı ve kulaklıkları kulağına geçirdi.
'Evet beyler bayanlar sizden tek ricam çok şüphe çekmeyin.Nasıl bir gün içerisinde olduğumuzu unutmayın.Yeni valizler gelene kadar bazı yolcuları havalimanına sokmayacağız.Siz sadece sakin olun ve birbirinizle göz kontağınıes geçmeyin.Hepinize güveniyorum.'
O saniyeden sonra tuzağın en kuytusunda beklediler.Yarım saat kısa bir zamandilimiydi.Ne kadar kulağa uzun gibi gelse de kısaydı.Giriştikleri şuan ki durum riskliydi.
'Valizler geldi efendim.Timuçin beyi bekliyoruz.'
'Bana bir saniye verin lütfen.Eveet.Müge başlıyoruz.Kameralar bitmiştir.'
'Valizlerin içinin fotoğrafını iki saniye içinde telefona istiyorum.'
'Tamamdır efendim.'
Bir...iki... valizlerin içlerini açarak fotoğraflarını gönderdiler.
Telefonunun ekran kilidini açtığı gibi multimedyaya gözleri değdi. Dosyalarla dolu valizler,adamlarının açtığı dosyaların içindeki yazılar tamda istediği gibiydi.
'Tamamdır için boş dosyalarla dolu valizlerle yer değişimi sonrası Nijerya uçağından İspanya uçağına geçiyorsunuz.Kalanlar otoparka arabalara geliyor.Herkes önce kendini düşünsün.Dosyalardan da önce siz unutmayın.Son on beş dakika.'
Dakikaların azalmasıyla vericilerin bir bir uçağa binişini bilgisayardan gördükçehadi çabuk demeyi de ihmal etmedi.Avuç içleri terliyordu.Çabuk olsun bitsin istese de on beş dakika sanki üç gün gibi geliyordu.Deniz'in aramasıyla işin tamamen bittiğini anlamıştı.'
'Efendim Deniz.'
'Patron dosyalar İspanya uçağıyla gitti.Bende birazdan İtalya uçağına bineceğim.İndiğimde orada iki gün kalıp dosyaların yanına gideceğim.Sen diğer her şeyi bırak ve sakın ama sakın Burcu'ya yaklaşma. Mardin'e git ve orada Akman Konağında babanın yaptıklarının sebebini öğren.Hadi kendine,Ali Egemen'e ve adamlara iyi bak.'
'Dikkat et.Bu telefondan da kurtul.Kendine iyi bak.En kısa sürede burada olmaya bak,görüşürüz.'dedi ve telefonu kapattı.Arabanın kaputuna vuran adamlarını tek tek saydı ve arabanın hareketi için işaretini verdi.Her araba farklı bir yere gidecekler.Müge ise arabayı Sakarya'ya sürmelerine söyledi.Sakarya da kalan bir arkadaşın ifadesini almak şart olmuştu,tabi bazı insanlarından arkalarından geldiğinin bilincin de olarak gününü hazırladı.    

PERDELERWhere stories live. Discover now