12.Bölüm

42 12 3
                                    

Merhabalar efenim merhabalar...
Medya da SELEN/LOYA/BURCU var.(Hatunlarım birbirini çok severler şimdi... :) )
Keyifli Okumalar...
*****

.12.

...Ben diğerleri gibi değilim...

.Selen Soyalp.

Bir Gün Sonra
Üstünde buz beyazı ve lacivert renginde baklava desenli gömleği ile harmanlanmış,İspanyol paça,buz rengi pantolonun gölgelen lacivert topukları zeminde dans edercesine tok bir ses çıkartıyordu.Koridorda olabildiğince hızla adımlar atıyor olması etrafındakileri ve karşısındakileri hızla onun geldiğini görünce köşeye çekilmesine ve hızla devam etmesine kolaylık sağlıyordu.Son günlerde;saatlerce zaman geçirdiği Akman Hukuk da idi her zaman olduğu gibi.Uzun saatler sürecek olan toplantıya yetişmeye çalışıyordu.Bir hanımefendiye yakışmayacak davranışlar sergiliyordu birkaç gündür.Ya çok çalışmaktan ya da hovardalığındandı yorgunluğu.Şunun şurasında beş gün sonra Dünya evine girecekti oysa ki.Son Akman olan günlerinde taze gelin adaylığı holdingin departmanlarda koşturmasıyla yaşıyordu.Ne kadar bu evliliği Karaca ailesine yakın olmak için daha detaylı tasarlasa da bir yandan da heyecan damarları hoyrattı.Heyecanın her an hissetse de bir an kendini silkelese de Ali Egemen ile evlerine girdiğinde heyecan oranı elinde olamayarak derece yükseltiyordu.Toplantı odasına girdiğinde beklediği hissedarlar ağabeyiyle konuşma içerisindeydi.
'Afadersiniz geç kaldım.Lütfen devam edin.'dedi ve ağabeyin karşısındaki boş koltuğa oturdu.Sağ tarafta rahat koltukta oturan Loya ile göz geldi ve etrafındakilere baktı.Etrafında oldukça önem arz eden hisselere sahip olan kalın enseli beyler vardı.
'Dediğimiz gibi eğer hisselerde yükselme veya düşme olursa paylarınız oranlarınıza göre değil ona ayrılarak pay edilecek.Bu sadece bir seferlik.Hemen itiraz etmenize gerek yok.Gelelim birkaç gün sonra aramızdan ayrılan kardeşim Müge ile imza yetkisi hakkında detaylı bilgi vermeye.Müge sen devam et lütfen.'
'Müge dinlerken düşen omuzlarını dikleştirip ciddi bir hava takınarak konuşmaya başladı.'Bu zamana kadar benimle hukuk departmanı başta olmak üzere diğer tüm departmanlarda etkin bit rol oynadığımı biliyorsunuz.Geçen günlerde diğer departmanlar Orkut beye ve Loya hanıma devrettim.Şimdi ise eğer hissedarların arzusu üzerine hukuk departmanındaki dava yetkimi ve imza yetkileri başta olmak üzere diğer yetkileri devredeceğim.'konuşmasını noktaladığında masada bulunan dolma kalemi eline aldı.
Ağabeyinin hemen yanındaki orta yaşlı dik oturan Levent beydi.'Benim tek düşünce şu Müge hanım.Diğer departmanlar illa ki Loya hanım ve Orkut bey çekip çevirebilir.Ama hukuk departmanındaki gizli bilgiler dahil çoğu bilgiyi başka bir avukata devretmek prensiplerimize uymuyor.Benim oyum imza yetkisisin sizde kalmasında.'
'Anladım.Eğer Karaca ailesine katılıyor isem Akman ailesiyle olan davayı ben yürütemeyebilirim.Bu ve bazı davaları benimle beraber davalarla ilgilenen arkadaşım,ortağım Deniz Seçkin devam edecek.'sol tarafındaki Deniz'e bakış attı.
'Deniz beyin olması bizim için bir sorun teşkil etmez Müge hanım.'dedi Loya'nın sağ tarafında oturan yirmi ila yirmi beş yaşında olan beyefendi.Müge bu adamdı sıklıkla burada görmediği için sorma gereği duydu.
'Afadersiniz sizi burada ilk defa görüyorum.'
'Ah pardon sizinle tanışamadık.Akman Yapı'nın ortak hissedarı Kıvanç Yüksel'in büyük oğluyum Eser Yüksel.Kendisi Trabzon da.Ufak bir rahatsızlık geçirdiği için gelemediler.Size mutluluklar dilediği iletmeni söyledi.'
'Teşekkürlerim iletirsiniz.'
'Tabi ki de.Babamın ve benim isteğim sizin Hukuk Departmanında devam etmeniz.'
'Anladım.Eğer oy çokluğu ile benim imza yetkimin kalmasını isterseniz devam ederim.Siz ne diyorsunuz Haldun bey?'ağabeyinin yanında yaşlı adama hitap etti genç kadın.
'Bırak şimdi Haldun beyi falan güzel kızım!Şimdi bana kalırsa Müge kızım evlense de evlenmese de Hukuk Departmanı yetkileri onda olmalı.Ne olursa olsun bizim hisselerimizin güvenliğinden kendi şirketine bağlı işlerimiz olmasa bile yardımın esirmeyen biri.Beyler iyi düşünün.'diye hayıflandı.Önündeki büyük su bardağındaki suyu yudumladı.
Küçük el çantasından gelen titreme sesiyle'Buyurun lütfen.Orkut bey siz devam edin siz.'dedi çantasını eline alarak koltuktan kalktı.Toplantı odasından çıkıp katın terasına doğru koşar adım ilerledi.Telefonunu çantasından aldı.Tekrar çalan telefonunu açtı.
'Müge.'
'Ne haber küçük hanım.Nasılsın bakalım?'gülümseyen yüzü aydınlık güneşe rakipti adeta.Selen ile günde sekiz sefer konuşmak saf enerjinin kaynağı gibiydi.Hele ki daha İstanbul'a yeni gelmişken Selen.
'Sertap abla sağ olsun bana çok yardım ediyor.Sen ne yapıyorsun bakalım yeni gelin?'
'Senin yeni gelinin daha holdingde.departmanları turlayıp duruyorum.Allahtan bugün son.'
'Hadi bakalım daha yarın bana geleceksin.Söz verdin bak.'
'Yarın akşam sendeyim küçük hanım.Gelirken ben istediğin falan olursa ara.'
'Tamam ablacığım.'
'Bak bak.Bırakalım şimdi gevşekliği.Sen nasılsın bebek nasıl?Herhangi bir sorun olursa Sertap ablaya söyle.Çok ağrın falan yok değil mi,dün kü gibi?'
'Yo hayır yok.Daha küçücük teyzesi.Karnım kocaman olduğunda göreceğiz bebeğimi artık.'diye kıkırdadı.
'Bak işte o zamanlarda garanti seninle olacağım.Söyle güzel hamile tulumlarıyla dolanacaksın bebek alışverişlerinde.'
'Cinsiyeti belli olduğunda ufak ciciler alacağım bebeğime.'
'Daha dur benden,Loya'dan bizimkilerden neler çıkacak ciciler.'
'Bak bak hadi o zamanlar gelsin göreceğiz Müge hanım.'
'Göreceğiz.Benim kapatmak gerek.İçeride bir toplantı var ve bensiz devam ediyor.'diye güldü.
Kulağına duyulan kahkaha sesiyle yarım yamalak 'Görüşürüz iş kadını seni.'diye gülerek kapattı.Telefonunu çantasına atıp toplantı odasına girdi.Toplantı odasına girdiğinde gülen yüzlerle karşılaştı.
'Evet Müge hanım da geldiğine göre Hukuk Departmanı Yönetim Kurulu başkanı olarak açıklıyorum.Müge hanım ne kadar evlenecek olsa da Karaca ailesinin davası veya davalarını Deniz beye devretmesine,geriye kalan davaları ve yetkileri tamamen Müge hanımda kalmasına kurul üyeleri tarafında oy çokluğuyla kabul edilmiştir.Şimdiden Akman Şirketler Grubu ve hissedarları adına Müge hanımı aramızda görmekten mutluluk duyuyoruz.Aramıza tekrar hoş geldin kardeşim.'
'Teşekkürler ağabeycim.'dedi ve ayağa kalkan kişilerin tebriklerini ve iyi dileklerini arzı endam etti.Artık bu günden sonra ne kadar Karaca ailesine mensup bir kadın olsa da Akman Şirketler Grubunun Hukuk Departmanındaki işleri o yönetecekti.Her zaman ağabeyine minnettar olduğu gibi şu anda da minnettardı.Ne kadar avukat olmak istemese de şimdilerde aldığı meyveler oldukça gönlünü okşuyordu.Toplantı odası boşaldıktan hemen sonra birbirine bakarak güldüler.Sandalyelerine oturdular,sekreterden bol köpüklü Türk kahvesi söyledi Orkut.Konuşmaya başlamadan önce arkasına yaslandı.
Derin bir nefes alıp dışarıya verdi.'Tahmin ettiğimiz gibi oldu aslında kurul garanti seni isteyecekti.Deniz'in Karaca davalarını üstlenmesi iyi fikirdi Müge.Şimdiden uyarayım her an burada olmayacaksın.Öyle Karaca soyadındakileri çevremizde görmek rahatsız edici.'
'İstediğin kadar söyle abicik.Kapıdan kovsanız bacadan geleceğim buraya.Bırakın bunu da artık ben kahvemi içip gidiyim.Ay beş gün sonra düğünüm var benim.'
'Ay görende severek evleniyor sanır.Hatun şu nikah,düğün işi bitsin de işe koyulalım.'
'Elbette başlayacağız.'dedi.Kapı tıklatıldı,kahveleri geldi.Masaya koyduğu fincanlardan sonra odadan çıktı sekreter.
'Şimdi en önemli konu sana düşüyor Deniz.Olabildiğince Müge ile iletişim halinde ol.Bu arada Selen geldiğini söyledi Loya.Nasıl şimdi?'
'Az önce dışarıya çıktığımda konuştum,baya iyiydi.Sesi neşeli geliyordu.'
'Güzel.Düğün sonrası ne yapacağınızı biliyorsunuz.Şimdilik buralardan uzak kalmalı.Sonra Paris'teki rezidanslara yerleşir.'
'Bende öyle düşündüm abi.Düğün günü garanti Demir yüzünden üzülecek.Bu yüzden toparlandığı anda Paris'e geçeriz.'dedi ve geriye kalan birkaç konu hakkında konuştular.Loya ve Orkut yalıya giderken Deniz ve Müge otele hazırlıkların kontrolüne gitti.Müge,ne kadar evlilik sayesinde Karaca ailesine yakın olacak olsa da Ali Egemen ile yakın olmak daha zor olacaktı.Bir gün bakmışsın o adama gönlünü kaptırabilirdi.Bu yüzden olabildiğince mesafesini koyacaktı duygusal anlamdı.Şimdilerde düşüneceği beş günlük mutlu gözükecek zamanı kaldı duygu silsilesi.Çelişkileri,yalanları,intikam planları bir kenara bırakıp dolu dolu beş koca gün geçirecekti Ali Egemen ile.Düğün sonrasında da düğün zamanından biraz az motivasyon ile zamanını değerlendirecekti Ali Egemen ile.
*****
Başını eğerek güldü Ali Egemen.Karşısındaki kadının yaptığı şeyler oldukça komikti.Şuana kadar yaptığı,söyledikleri her şeyiyle mutfakta yemek yapıyordu.Eğlenceleri baltalanmadan güzel bir akşam geçiriyorlardı.Genç adam eline aldığı fotoğraf makinesiyle video ayarı yapıp bu anı ölümsüzleştiriyordu.
'Ee Ali bir şey yapmıyorsun ama?'
'Maalesef küçük hanım.'
Rokaları doğramayı bıraktığı an yüzüne genç adama döndü.Yüzünde beliren kırışık dalgalar üzmüştü küçük hanımı genç adam.'Hey bakma öyle.'dedi genç adam.Üzülmüş gibi bakmaya devam etti.Ali Egemen elindeki makineyi tezgahın karşısındaki televizyon rafına koydu.Tam makineyi Müge'ye doğru çevirdi ve tezgaha yaklaştı.
'Bakalım küçük hanım neler yapabilirim.'
'Aslında fırındaki mantarlara birazcık su koyabilir misin?'
'Neden fazla koymadın mı?'
Rokayı doğramayı devam eden Müge,'Fazla koydum ama yeterli gelmedi,kurumadan koyar mısın Ali.'dedi.Rokaları doğradıktan hemen sonra elindeki bıçağı köşeye koydu ve doğradığı rokaları derin bir kaba koydu.Genç adam,Müge'nin dediğini yapıp ketıldaki ılık sudan bir bardaktan birkaç milim altında doldurdu.Bardağı fırını açmak için tezgaha koyup fırın eldivenini aldı.Fırının kapağını açtı,tepsiye biraz öne doğru aldı ve tezgahtaki su dolu bardağı ara ara fırın tepsinin boşluklarına döktü.Su koyma işini bitirdikten hemen sonra tepsiyi ileriye doğru aldı,fırının kapağını kapattı.Bardağı çalkalayıp köşesine koydu tezgahın. Ekmek kesmeyi bitiren genç kadına baktı önce.Arkasından yavaşça yaklaştı.Kollarını beline doladı genç kadının.Başını geriye doğru bıraktı Müge.
'Evet küçük hanım işimiz bittiğine göre konuşabiliriz.Ne diyeceksin bana?'kulağına doğru fısıldadı.
Kulağının gıdıklandı genç kadının.Dudaklarından çıkan kahkahayı engel olamadı.'Aslında biraz sıkıldım böyle aileler uğraşmaktan.Bu kadar korumaya kabulüm ama ailelerimizin geldiklerinde kalabileceği,daha doğrusu bizim rahat edebileceğimiz bir eve ne dersin? Söyle güzel bir yerde,ikimizin döşediği bir ev mi tutsak?'diye mırıldandı.
Derin nefes alıp tekrar verdi genç adam.Aklına yattı saniyesinde.Bu daha önce akıllarına gelebilirdi.'Olabilir küçük hanım.Şöyle güzel,kendimizin döşediği çok büyük de değil şöyle şirin bir ev.'
'Küçük olması zor olabilir.Şöyle güzelinden ne çok büyük ne de çok küçük normal bir ev tutabiliriz.'
'O zaman balayından sonra ev bakalım.'diye fısıldadı kulağına genç kadının.Kulağına fısıldayan adama içi eriyerek karşılık verdi.Kollarını dolayan adamın kollarına,kollarını koydu sarıldı birbirine.Dudaklarını birbirine bastıran Ali Egemen'in içi sevinçle kaynıyor,gözlerinin ışıltısına eşlik etti.Başını boynuna gömdüğü kadının kokusunu duyumsadıkça duyumsadı.Irgalamadı dış dünyanın hareketliliğine.Nefes'inin kadının ruhuna bahşetti.Gözlerini kapatan kadın araladı gözlerini.Onları net çeken kameranın önündeydiler.Bir el uzattığında yetişebilecek mesafedeydi.Gerçek bir gülümseme bahşetti kameraya.Küçük camın ardında gerçeği görecekti bugünü.Şaşkınlığını gizlemeden,duygu silsilesini,çelişkilerini,planlarını dinlemeden izleyecek bu genç adamla anılarını.En önemlisi aslında biriktirecekti geçmişten kalan anıları.Ensesine değen dudaklarla gülümsemesi genişledi.Yutkunduğu ve bakışlarını başını yan döndürdü.Fırından gelen tiz sesle dudaklarından bir of çıktı adamın.
'Ama yeter ya.Her mutluluğumuzu baltalıyorlar.Seninleyken tüm teknolojik aletleri kapayacağım.'
'Ali ya hadi hemen masayı hazırlayıp yemeğimizi yiyelim.'
'Hadi bakalım.Şimdi neler yaptın?'soru dolu gözlerle kadını kollarından ayrıldı.Ocağın başına geçti.Tencerelerin kapaklarını kaldırdı.'Of of.'dedi ilk önce.Her kapağı açtığında midesi bayram etti.
'Şimdi küçük adamım.Sebze çorbası,roka salata,fırında bol soslu mantar,pirinç pilavı,limonlu-tarçınlı kek..'dolaptan soğuttu beyaz şarabı da çıkardı o dakika.'Ve bu güzel Fransız Şarabı.'
'Hadi güzel bayan masayı kuralım.'dediğinde dolaptan kadehleri ve tabakları çıkamaya başlamıştı bile.Eline gelen ilk tabak takımı masaya koydu.Sırayla masaya koydukları bazı meze çeşitleriyle bütün olan roka salatasında bir yeşil zeytin attı ağzına,arkasında mantarı fırından çıkartan kadın görmesin diye iki mülküm oldu.Fırının kapının kapatan kadın iki büklüm olan adama gülerek baktı.
'Ne yapıyorsun sen orada?'
'Hiç bakıyorum tadına.Şimdi maazallah ölürüz falan ben önden gidip yer kapayım.'
'Ne saçmaladığını sormak istesem de git bir bak aynada nasıl kızamadığımı anla.Cezan olsun bakalım.Hadi git bak.'
'Bakarım da şimdi yok gidip bakacağım.'dedi ve hızla mutfağın kapısındaki boy aynaya koşarak gitti.Müge televizyon rafındaki kamerayı o tarafa doğru çevirdi.Eğlence başlasın dedi içinde.Yüzündeki gülümse solmadan izlemeye koyuldu.

PERDELERWhere stories live. Discover now