14.Bölüm

40 8 0
                                    

Merhabalar efenim ...

Medya da MÜGE-Ali EGEMEN- FERAH var.

Keyifli Okumalar.

*****

*****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.14.

...Beyaz gardenyalardan yapma anı birikintileri...

İnsan kimi zaman ağlayarak istediklerini yaptırırdı ya da bağırarak.Müge bunlardan olmamıştı.Her zaman başka bir yolunu bulup isteklerini yapmıştı.İlk isteği kendi başına bir yerlere gitmekti.Daha sekiz yaşında peşinde koruma olmadan bir yerlere gitmekti.İlk Bozok ağanın yanında gitti.Söyledi isteğini ama koca bir hayırlarla odadan çıktı.Bir gün sabah ağabeyinden öğrendiği gizli geçitten girdi ve akşama kadar dolaştı Midyat'ı.Her yerde onu arasalar da bulan sadece ağabeyiydi.Geçmişin en güzel anısıydı.Şımarık büyümedi ama çok da disiplinli büyümedi.Orta kartelayı bulmak Aliye hanımın elindeydi her zaman.O ne derse onu yapan Bozok ağa,Müge'ye değil daha çok Orkut'a yüklenirlerdi.Öyle eski kafalılardı.Erkektir o bir şey olmaz diyecek kadar gözleri kördü.Şimdi ise asıl korkmaları gereken kişi Müge'ydi.Aliye hanımın bir işler çevirdiğini her an haberini alıyordu genç kadın.Midyat'ı ayrı karıştırıyor,Şanlıurfa'yı ayrı karıştırıyordu ufacık aklıyla.Ama o her yaptığını belgeleriyle saklıyordu.Sıra ona geldiğinde ayaklarına dahi kapanmasına fırsat vermeden ipini çekecekti.Artık yarından sonra hepsi bitişe doğru ilerleyecekti.Her sokak başına geçtiğinde o sokakta kim varsa yakını dahi olsa hata yaptıysa bitirecekti.

Yıllar önce anneannesi Meltem hanımın bir öğüdü vardı.'Kayıp giden zaman olsun.Sen o zamanı değerlendirdin mi ona bak.'derdi her yanına gittiğinde.Bu cümle her aklına geldiğinde zamanını nasıl değerlendirdiğini zihninde tarıyordu.Eğer boşuna kendine veya bir başkasına yararı olmadığını anladığında bunu telafisi için iki katı bir çapa harcıyordu.Şimdide o anlardan biriydi.Oteldekilerden bunaldığı gibi Defne'ye yardıma gitmişti.Çok fazla tatlıda becerikli olmasa da bazı tatlılarda da yeteneğini konuşturmayı biliyordu.Fırını açmak için çikolatalı ellerini tezgaha yaklaştı.Ellerini yıkadı ve fırındaki küçük keklerine baktı.Pişmeye başlayan kekleri fırınla baş başa bırakıp bel mera usulü erittiği çikolataları küçük kaba almak için hazırlandı.Üst süslemesi her türlü küçük çikolata parçaları,rendelenmiş beyaz çikolata parçalarını büyük tezgaha koydu.Pişen iki fırın tepsindeki küçük kekleri servis tabaklarına aldı.Birer yemek kaşığı soğumaya başlayan çikolatalarını üstlerine döktü,bir sıra damla çikolata çeşitleriyle süslerken diğer kalanı sıra sıra küçük ceviz,fındık,fıstık ile süsledi.Yeni çıkacak olanında iki sırası sade iki sırasını da rendelenmiş beyaz çikolata ile süsleyecekti.

Kafasını dağıtmasında oldukça yardımcı olan kekler ikramlıklar rafa hazır ve nazırdı.Tüm işi bitmiş mutfaktan çıkmaya hazırlanıyordu.Önlüğünü çıkardığı sırada kapının açılması dikkatini çekti.Arkası dönük olduğu için çantasını aldıktan hemen sonra o tarafa ses çıkmayana döndü.Elinde tatlı kapağı ve çatalla karşısında gülümseyerek bekleyen Ali Egemen ile karşılaştı.Suratında yaramazlık yapmış bir çocuk birikintileriyle doluydu o dakika yakışıklı sureti.
Çantasını sandalyeye koyup kollarını birine dolayarak gülümseyerek genç adama baktı.
'Seni burada olduğun söylendi.Bak ben sadece kek alıp gideceğim.Hep Defne yüzünden oldu.'
Kıkırdayarak kollarını çözdü ve iki adım ötedeki adamın kollarına atıldı.'Kızmadım ki hayatım.Hem kek isteyen müşteriye saygı duymazsam Defne beni öldürür.'
'Bak bak.Bu kokular nereden geliyor.'dediği sırada kollarındaki kadın geri çekilmişti.
'Yani her yerden farklı koku geliyor Ali.Ne olabilir acaba?'kıkırtısını bastırmaya çalışsa da havayı koklayan adam buna tezat bir şekilde engel oluyordu.
'Aslında çikolata kokuyor.Yoğun ama rahatsız edici değil.Hım bu arada ne zaman keklerimi vereceksin.Bak seni patrona söylerim.İlgi sıfır,kekimi vermiyor derim.'
'Bak bak gel bakalım nasıl istersiniz kekinizi efendim.'
'Aslında senin yaptıklarının hepsini istiyorum.'
'Yok artık ama Ali.Hepsinden birer tane alabilirsin.Ben sana evde de yaparım.Saatlerdir buradayım.Bırak da müşterileri yesin Defne'nin.'
'Aşçı kocası olarak yeme hakkım değil mi?'
'Teknik olarak hala kocam değilsin hala ki yarın olacaksın.Yani maalesef ki yeme hakkın var ama hepsini yeme hakkın yok.'
'Bak bak kocan değilim ha.Teknik olacakmış da hayatım süründürmeden şuracıkta bir öpeyim affedeyim bu sözlerinden.'çapkın yakışıklı çehresini öne doğru uzattı.Bu haliyle yeni yetme erkekleri sollardı.Bir adam neden bu kadar tatlıydı ki haksızlıktı.
'Şimdi koca adam beni affetmek için öpücük istiyorsun da seninde benden özür dilemen şart!'
'İlk ben söyledim hanımefendi yan çizmek yok:'
'Beni alakadar etmez koca adam.İlk özür senden bu ne canım her yerde peşimdesin.Bir daha istemiyorum peşimden gelmeni.Zaten yarından sonra balayında baş başayız.'
'Şu anlık kocan olmaya bilirim ama yıllardır yaptığım bir şey bu.Nereye gitsen peşindeyim.Bunu artık bırakacağım söz tamam mı?Sıra sende hadi:'diye yaklaştı genç kadına.Kollarını boynuna dolayarak kendine çekti genç adamı Müge.'Şimdi seni öpersem özür dilemiş olduğumu falan sanıyorsun.Şimdiden söyleyeyim bu özür değil.Özür dilemek için bir hata yapmak lazım.'
'Laf kalabalıklarını sevmediğimi söylemiş miydim?'
'Söylesen de onu kale alan yok hayatım.'dedi Müge.Ali Egemen boynundaki ellerini daha çok sıkarak kendine daha da yakınlaştı.Dudaklarını adamın dudaklarına dokundurdu ilk önce.Belinden tutarak tezgaha geriye doğru adımlar attı.Tezgahın soğukluğunu açık belinden hissetti.Okyanuslar kahvelerle buluştu.Dudaklarını aralayarak yanaştı genç adam Müge'ye.Elinde olsa şuracıkta yıllarını geçirebilirdi.Yıllarca hayalini kurduğu her şeyi gün gelip gerçekleşeceğini söyleseler gülüp geçerdi.Ama şimdi aşkıyla filizlenen kalbi,kadına taparcasına yürüyordu.Dudakları hareketlendikçe kadının vücuduna dokunmayı iş edinen Ali Egemen kalmıştı geriye.Arzusu oldukça kontrolden çıkıyordu.Aynı oranda karşılık aldıkça hırçın bir o kadar tutkunun esiri oluyorlardı o dakika.Hiç tatmadığı dudaklara hasretti.Dudakları hoyratça şiir dizelerini kaleme aldılar. Bedeni hafifçe kaldırdı genç kadını ve kollarını hızla boynuna sıkıca sarıldı,dudaklarını ayırmadı.Narin ellerini Ali Egemen'in gür saçlarının arasında genç kadını talan eden öpüşlerinin arasında aniden hırladı.Dudaklarını ayırdığında çenesine,oradan narin pürüzsüz boynuna kaydırdı.Mutfakta sadece derin nefesleri duyuyordu.Ali Egemen'in dudakları genç kadının boynunda dolaşarak şah damarına doğru yol izledi.
'Dur Ali.'diye kulağına mırıldandı.Aklı başına geldiğinde başını geriye atarak gözlerini açtı.Genç adamın saçlarını avuçladı.'Sakin ol artık koca adam.'diye devam etti sözlerine genç kadın.Tezgahtan kalkarak kollarını boynuna doladı Ali Egemen'in.Başını kaldırmadı genç adam.Göğsüne başını koydu ilk önce.Gözlerini açmadan hemen önce açıkta kalan göğüs aralığını öptü ve derin nefes alıp gözlerini açtı.
'Seni istiyorum ama şu an olamayacak kadar imkansız.'diye fısıldarken aklı başına geliyordu.
'Beklemelisin.Hadi mutfaktan çıkalım.Üç gibi beni bekliyorlar.'dedi Müge.Geri çekilip tezgaha bıraktığı keklerden birer tane tabağa koydu.Çantasını eline alarak bıraktığı yerde duran adamın dudaklarına tekrar dudaklarını sürttü.'Hadi dışarıya terasa çıkalım.'dedi gözlerini bakmayı sürdürerek.
'Hadi gidelim ve bir an önce bu günler yalnızlığımıza doğru eksen çevirmesini diliyor ve önden buyurun diyorum güzel bayan.'geriye doğru iki adım attı.Kollarını koluna dolayan kadının başını öptü ve terasa doğru mutfaktan çıktılar.Elindeki çantayı merdivenlerin tırabzanlarına tutunarak çıktı.Terasın boş olan köşedeki tarafa doğru yöneldiler.Elinde tabletiyle dolanan Defne yanlarına koşar adım ilerledi.
'Bir an mutfağımdan çıkmayacaksın sandım Müge.Ee neler istersiniz bakalım.Oo Ali Egemen beyler keklerini almış bile.O zaman güzel bir espressoya hayır demezsin herhalde.'
'Güzel olur Defne.Bu arada bey kısmı bir köşe süpür lütfen beylik bir tipim yok:'kollarını açarak şort ve sporcu atletiyle oldukça rahattı.Beylik kısmı sadece takım elbiseyle olacak cinstendi ona göre.
'Tamam Ali Egemen.O zaman iki espressoyu getiriyorum.Biraz yoğunum yanınıza gelemeyebilirim.Keyfinize bakın.'
'Sorun değil sen işinin başına geç.'dedi gülümseyerek cevap verdi Müge.
'Sizi iyi sohbet o zaman. Birazdan servisiniz gelir.Müge gitmeden önce yanıma uğra beraber gideceğiz.'
'Hay hay yanına uğrarım.'dedi ve arkasını dönüp koşar adım giden arkadaşına baktı.Önüne döndüğünde keklere hayranca bakıyordu genç adam.Dudaklarını kıvırarak keklerle bakışan adamı izlemeye başladı.
Avuç içlerini çenesine koyarak izlemeyi sürdürdü.Getirilen espressoya ile keklerini iştahla yiyen adam oldukça seyre dalıyordu o dakikalar.Fincanını her dudağını değdiren adamın görüntüsü zihnine gardenyalardan yapma anı birikintilerine bir çizik atıyor,devamın diliyordu yaradandan.Son kekten ısırık alan Ali Egemen,onu izleyen kadına kahvelerini kırparak şaşkın yüz ifadesi takınarak hareketini belli etti.Şımartılan midesi yüzünde güller açmasına neden oluyordu.Uğur böcekleri sıralanmış alkış tufanına katılıyor gardenyalar kutlama yemeğinin devamını bekliyordu.İşte bir erkeğin en büyük silahı midesiydi.
'Dahası gibi bir istediğin yoktur inşallah Ali.Dünyaları yedin.'
Ağzındaki son lokmayı da mutlulukla yutup konuşmadan hemen önce dudaklarını desenli zarif peçeteyle sildi.'Lokmalarımı da saymaya başladığına göre galiba kilo alacağımdan korkuyorsun.Korkma sen fazla kilo alan bir bünyem yok.En az yirmi falan olur.'
'Yirmi en az ama dalga geçme benimle koca adam.'
'Dalga geçer miyim ben seninle hayatım.'diye mırıldandı elini çenesine yerleştirdi.
'Belli belli tipten şebeğim benim.Kızabilsem keşke ama olmuyor o boncuk gözlerle.Yalnız şunu unutmadan söyleyim sana kınadan kaçmak gibi bir planım var.'dediği sıralarda suratı değişen adam ile keyfi yerine geldi.
'Niye ya küçük hanım?'diye hoyratça tepkiler gösterdi.
'Şimdi onca kadın var.Hepsinin de yaşlı,huysuz,gıcık gibi nazı sinir bozucu yapıları var.Bende diyorum kaçsam mı ne dersin?'
'Sonra da Nazife Sultan da bizi boğaz köprüsünden atsın.'
'Atsın ne yapalım artık.'
'Müge hadi canım sen şimdiden yola çık anca gidersin zaten.Bana gerek duyulmuyor kına gecesinde.Ben bara sen yalıya gülüm.'
'Bara bende gelsem daha iyi değil mi ya?'
'Hayır küçük hanım hatta kalk Defne'yi bulalım.Sizi ben bırakayım.Sen kaçarsın falan garantiye almak lazım.'
'Tamam tamam aslında kaçmak pek de bana göre değil.Ama şunu da belirtmeden edemeden geçmeyeceğim.Sıkılırsam,bunalırsam yalının bahçesine kaçarım.Sonra bulamazlarsa falan ararlarsa merak etmek yok.'
'Sen yalıdan kaçmada istersen bahçeden çıkma.Hadi kalkalım.'iki masa yakınındaki garsona elini uzatarak 'Hesap lütfen:'dedi ve başıyla onaylayan adamdan gözlerini geri çekti.Hesap geldi ve ödediler.Ne kadar hesap kutusuyla gelen Defne'nin itirazlarına rağmen hesabı ödediler.Mutfaktan çantasını almaya giden Defne'yi arabanın önünde beklediler.Defne yanlarına geldiklerinde arka arkaya yalıya doğru trafiğe karıştılar.Yalının giriş kapısına ulaştıklarında dudaklarından bir of nidası döküldü.Dudaklarını sarkıtarak genç adama döndü Müge.Ali Egemen direksiyondan ellerini çekerek yüzünü ellerinin arasına aldı genç kadının.Kibritçi kız gibi ellerini önünden birleştirip of nidalarıyla dudaklarını büzmüştü gözlerine iliştiğinde.
'Ne yaparsan yap onların sıkmalarına karşılık verme.Gül geç.Her zaman yüz göz olacağım insanlar olmayacaklar.Düğünden düğüne,davetten davete.Başka yok.Bu yüzden bana ilk yaklaştığın gibi gece yarası film izler gibi davran onlara.'
'Onlar sen olamayacak kadar gıcık bir kere.Hem senle onları aynı kefeye koymak affedersin de aptallıkta bayrak sallamak gibi bir gaye yani.Neyse ben artık içeriye gireyim.Camdan bakan Nazife hanımla yüz göz olmak istemiyorum.Yani kısaca bana yol görüldü hayatım.Bu arada yarın sabah beni alamaya gelmene gerek yok.Deniz arabamı garaja park etti.Artık düğün de beni almaya gelince görüşürüz hayatım.'
'Bak bak düğünde almaya gelinceymiş,kınanın ilerleyen saatlerinde uğrayacağım.Seni rahat bırakmam.İçin rahat olsun kelebek.'dedi ve yanağını öptü.
Arabadan inen Müge'yi arkada bekleyen Defne'nin yanına gidişini dikiz aynasından izledi.arabayı korumalardan birine verip yalının giriş kapı doğru ilerlediler.Giriş kapısı kapandığında arabayı U dönüşü yaparak geldiği yerden döndü.
*****

PERDELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin