16.Bölüm

46 8 0
                                    

Merhabalar

Medya da MÜGE var.

Keyifli Okumalar.

Keyifli Okumalar

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.


.16.

...Alev Çiçeği...

Güne Müge Karaca olarak gözlerini açtı.Gözlerini açtığında yanağına değen saçlarını bir tarafa alıp yatağın diğer tarafına hızla döndü.Diğer tarafta iri cüsseyle karşı karşıya kaldı.Gözlerini çıplak göğüste dolaştırıp başını ona doğru açmış olduğu kola doğru yukarıya kaldırdı.Boynunu düzelttiği gibi gözleri kapalı adama bakmaya başladı.Gözlerini kapatıp kollarına sokuldu genç adamın.Diğer kolunu da Müge'ye dolayan Ali Egemen,gözlerini açıp omzunu öpücüklere boğmuştu.Kıkırtılar eşliğinde yatağın içinde öpücükleriyle güne merhaba dediler.Kollarını geri çektiğinde okyanuslar kahveleri bulduğu vakit dudaklarındaki gülümse olabildiğince daha çok genişledi ve aynı anda 'Günaydın.'dediler.Kollarını genç kadının beline dolayıp yataktan hızla kalkıp gece yaptıkları balkona geçtiler.Gözlerini güneşe döndüklerinde kısmak zorunda kaldılar aniden.Bahçeye eğdiğinde başını sofrayı hazırlamakla meşgul olan Sedef ve Yakup ile karşılaştı genç kadın.Kollarını doladığı genç adama başını kaldırıp konuşmaya başladı.
'Giyinip aşağıya inelim.Sonra da biraz çiftliği gezdirirsin değil mi?'dedi genç adamı çehresini avuç içine aldı Müge.'Aslında şuan uyumak istiyorum.Ama bir tarafım aşağıya inip seninle çiftliğin derinlerindeki küçük kulübemize götürmek istiyor.O zaman ne yapıyorum küçük hanım üstümüzü giyiyor,aşağıya iniyor,kahvaltıyı da yapıp çiftliğe geçiyoruz.'dedi Ali Egemen.Müge ,genç adamın ellerini çehresinden çekmeden yaklaşıp dudaklarını buluşturdu.Geri çekildiğinde'Tamam.'nidasıyla elinden tutarak odaya girdiler.

Dakikalar sonra el ele merdivenlerden indiler.Mutfağa geçtiklerinde orada salatalık kaçırmaya çalışan Ufuk'un arkasından dolanan Ufuk'u korkutmak için elinden gelenin daha fazlasını yapıyordu.Müge'nin elini bırakıp geri çekilmesini sağlayarak Ufuk'un küçüklükten bu yana tiki olan bölgeye,karın bölgesini baş parmağını değdirdiğinde olduğu yerde hoplayıp elinde aşırdığı salatalığı havaya yükselerek tezgahın diğer tarafına gidişi ilişti bakışlarına.Arkasını dönüp kızarmış yüzüyle onlara baktığında kahkahalarıyla Ufuk'u çileden çıkarmaya yol açıyorlardı.
Ellerini beline koyup oyuncağı elinden alınmış hesap soran çocuk edasına kavuştu.
'Yeter artık bıktım senden.Tikim var dedikçe her an yapıyorsunuz.2diye mırıldandı ve arkasını döndü.'Salatalıktan da olduk.Gözün çıksın emi Ali Egemen.'diye ses tonunu zirveye çıkardı.Bağırtısını duyan mutfaktan hızla girdiği gibi çıktı.
'Bu yaşa geldin hala aynısın koca adamsın ama beyin kıt işte gel hayatım biz gidelim. Bu da salatalık aşırmaya devam etsin.'dedi sırada bahçeye çıkmak için orta tezgahın çevresinden dolandılar ve onları bekleyen güzel kahvaltıya ilerlediler.Yavaş yavaş masanın etrafında yerlerini alan arkadaşları gülümseyerek 'Günaydın.'diyor ve temiz havanın ciğerlerine huzurla yerleşmesine olanak sağlıyorlardı.Arada mutfaktan 'Ufuk yeter artık.'feryatları gelse de kulak tıkayıp huzurlu oturdukları ortamı balyoz indirmelerine izin vermeden birbirlerine sarılarak güneşin yüzlerine gelmesine izin veriyorlardı.Arka fondan gelen ''Masa hazır.'nidasıyla masaya oturmak için birbirlerinden ayrılıp yerlerine oturmak için yavaş adımlarla ilerlediler.Masa da herkes yerini almış tabaklarına birkaç parça kahvaltılık koyuyorlardı.Masa da iki sandalyenin boş olduğunu gören Ali Egemen,masa çevresindekilere bakıp kimlerin olmadığını anladı.Sandalyesini geriye çekip oturduğu sırada 'Selen ve Deniz neredeler Sedef?'dedi Çayları dolduran Sedef'e döndüğünde Müge ile göz göze geldiğini fark etti.
'Uyuyorlar Ali Egemen bey.Gece en son onlar odalarına çekildiler.'dediğinde küçük çaydanlığı küçük servis masasının üstüne koydu.
'Uyandıklarında bana haber lütfen.'
'Peki efendim.'diye mırıldandı ve fincanları dağıtmaya başladı.Ellerini bezle sildikten hemen sonra hemen yanındaki sandalyeye oturup Yakup ile karşılıklı kahvaltısını yapmaya başladı.On dakikadan kısa bir süre sonra kahvaltısını bitirenler bahçenin köşe gruplarına geçmiş derin bir sohbetin içine dalmışlardı.Kahvaltısıyla oynayan Sedef,hem Müge'nin hem de Yakup'un dikkatini çekmişti.İlk lafa Müge atıldı.'Sedef benim içeriye gelir misin?'dediğinde yerinde irkilip 'Tabi.'diyen Sedef sandalyesini geriye doğru iteleyip mutfağa doğru ilerledi.Müge yanına geldiğinde dudakları seyirdi saniyesinde.Mutfaktan çıkıp bodruma yönelen Sedef arkasında ilerledi Müge.Kolundan kendine çevirdiğinde ağlamaya başlayan Sedef,sinirlerini alt üst etmişti genç kadının.
'Ne oldu da bu hal nasıl geldin.Eğer Yakup ise onu öldürürüm haberin olsun.'diye sessinin ayarına dikkat etmeye gayret etmekte zorlansa da.
'Hayır Selen gece kusmaya başladı.Deniz ile hastaneye gittiler.Saatlerdir ulaşamıyorum.Bebeğe bir şey oldu galiba.'dedi an ağlaması şiddetlendi Sedef'in. Olduğu yerde kalan Müge,hızla bodrumdan çıkarak odasına doğru merdivenlere yöneldi.Odaya girdiği an telefonunu eline aldı ve Selen'in diğer numarasını aradı.Telefon çaldı çaldı ama açan olmadı.Deniz'i aradı dakikaları kovaladı zihninde çaldı ama o da açmadı.Loya'yı aradı.İkinci çalışta açan Loya'ya 'Gece Selen ve Deniz çiftlikten ayrılmış.Neredeler biliyor musun?'diye mırıldandı.'
'Ne nasıl haberim yok.Kapat ben Berat'a ulaşır aramalarını söylerim.'

PERDELERNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ