34

416 29 24
                                    

(Bir hafta sonra)

"Hadi Jungkook! Geç kalacağız diyorum!"

"Geliyorum birtanem, bekle iki dakika!"

Oflayarak kapıda dikilmeye devam ettim. Bugün büyük gündü. Mahkeme günü. Bir haftadır bugünü bekliyordum. Bir hafta önce Hoseok'un evine yapılan baskında tutuklanmış, evinde bulunan ilaçlar ile de Jungkook'un söylediği şeyler doğruluğa kavuşmuştu.

İlk mahkemeye çıkması için bir haftadır nezarethanede bekliyordu. Bugün, yaklaşık iki saat sonra mahkemeye çıkacaktı. Bay Min ile adliyenin önünde buluşacaktık.

"Geldim!"

Nefes nefese ayakkabılarını giyerken başımı eğmiş onu izliyordum. Doğrulduğunda gülümseyerek elimi tuttu. "Hadi gidelim."

Başımı salladım ve çantamı düzelterek yürümeye başladım. Geçen bir hafta içinde Jungkook benim evimde kalmıştı. Aramız eskisi gibi olmasada bir farkı da yok denebilirdi. Sadece birbirimize bazı şeylerde mesafeliydik. Güvenimi sarsacak bir şey yapmamıştı.

Şakağındaki ve vücudundaki yaralar geçmişti. Şakağında sadece küçük bir iz kalmıştı. Karnındaki morluklar da öyle. Bu arada, krem süreceğim diyip kaslarına da bir güzel dokunmuştum. Tanrım, benim baklava fetişim vardı! (Y/N: Bakınız, bu ben.)

Evden çıkıp adliyeye doğru yürürken elimi bir saniye olsun bırakmamıştı. Ara sıra dönüp başıma öpücük kondurması ise sevildiğimi hissetmeme neden oluyordu.

Yaklaşık bir buçuk saatlik yürüyüşün sonunda adliyeye geldiğimizde gözüm Bay Min'i aradı. Fazla bakmama gerek kalmadan elinde çantası ve kahvesiyle bize doğru geldiğini görünce gülümseyerek ona doğru yürümeye başladık.

Yanına geldiğimizde Jungkook ile baş selamı vermiş ardından bana dönmüştü. "İyi misin?"

Gülümseyerek başımı salladım. "Evet, teşekkür ederim."

"Heyecanlı mısın?"

"Aslında, sadece sonucu merak ediyorum."

Gülümseyerek kolumu sıvazladı. "Kazanacağımıza eminim. İnkar ederse elimizde fazlaca kanıt var. Ayrıca tanıklık yapacak birine daha sahibiz."

Cümlesi bittiğinde Jungkook'a dönmüştü. Aslında haklıydı. Eğer kanıtlarımız da işe yaramazsa Jungkook tanıklık yapacaktı.

"Merak etmeyin. Bende en az sizin kadar içeri girmesini istiyorum. Bildiğim her şeyi anlattığım gibi burada da tanıklık yapacağım."

Hoseok, yakalandığında sorguya çekilirken bizde karakola gelmiştik. Jungkook da ifade vermek istediğini söylediğinde onu da bir odaya almışlardı. Yarım saat sonra çıktığında ne anlattığını sormuş, babasının(?) ona ve annesine karşı yaptıklarını anlattığını öğrenmiştim. Zaten bizim yanımızda olduğunu biliyordum, ifade vermesiyle bunu kesin olarak kanıtlamıştı.

Bay Min ile konuyu tartışmak için bir araya geldiğimizde her zaman yanımızda oluyor, bildiği her şeyi bize anlatıyordu. Üçümüz kafa yorduğumuz zaman ise denklemi çözüyorduk.

"Pekala, gidelim o zaman."

Kafa sallayıp içeri girdik. Mahkemenin olacağı kata geldiğimizde nerdeyse boş gibiydi. Saate baktığımda mahkemeye on dakika kaldığını gördüm.

Etrafa bakarken koridorun sonunda buraya doğru gelen dört beş polis, arkalarında ise polislerin iki kolundan tuttuğu Hoseok'u görmüştüm. İşte, başlıyorduk.

IMPOSSİBLE LOVE | JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin