-FİNAL-

4K 149 31
                                    

Yazmak şu an çok zor. Ama iki senedir buralara gidip geliyorum okuyorsunuz yorum atıyorsunuz iki sene olmuş diyorsunuz. Kendimi sizin yerinize koydum ve çok kötü hissettim. Hem sizin için hem İntikam için. Bir sonu hak ediyor en azından. İyi okumalar!


Ağzımdaki kan tadıyla bilincimin yerine geldiğini hissettim.

Neredeydim, kiminleydim? Bu sorular aklımda fütursuzca dolanırken bir ses boş depoda yankılandı.

"Tekrar uyanacağını düşünmüyordum açıkcası." Gözlerimi açtığımda Kemal'in alaycı bakışlarıyla karşılaştım. Söylenmesi gereken bir sürü söz bir sürü soru içerisinden sanırım en saçma olanını seçip söyledim.

"Sen ölmüştün."

Samimi olmayan bir kahkaha atıp arkasını dönüp yeni fark ettiğim koltuğa oturdu. O sırada hareketsizlikten tutulmuş kaslarımı canlandırmaya çalıştım. Kafamı kaldırdığımda zeminin sertliğinden olsa gerek yanaklarım acıyordu. Kollarımı ve ayaklarımı hareket ettiremiyordum. İplerin sağlamlığını test etmeye çalışırken konuşmaya başladı.

"Evet sen öldürmüştün hatta Tuna. Hatırlamıyor musun?"

Hatırlıyordum.

Hiç unutamamıştım ki.

-

Çiseleyen yağmur yüzümü yalayıp geçerken ıslanmış saçlarımın ardından önümde duran adama baktım. Babamın ölümüne sebep olan adama. Dizlerini çökmüş, başını eğmişti. 

Nefretin her tarafımı sardığını hissediyordum. 

Duraklamadan belimdeki tabancayı aldım. Babamın en sevdiği tabancayı. Asıl sorumlu olan kişiye saklıyordum fakat daha zamanı vardı. Ve silahın paslanmasını istemiyordum.

"Ölmeden önce söyleyeceğin bir şey var mı?" Ne kadar banal. Bu anın böyle filmlerden çıkmış bir şekilde olacağını hayal etmiyordum. Daha acı, daha nefret daha çok ölüm olmalıydı. Fakat önümdeki adama baktığımda gördüğüm acizlik ile kafamdaki babamla anılar birbirine karışıyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Ölmesi lazımdı. Fakat suçlu değildi.

Hayır suçluydu. Babamın ölümünde onun da parmağı vardı.

Namluyu kaldırıp alnına dayadım. Gözlerimi kapadım. Böylesine bir kararsızlık Tuna Özkaya'ya yakışmıyordu. Tuna Özkaya kararsızlık yaşayan biri değildi.

Tuna Özkaya masumları öldüren biri değildi.

Ani bir kararla namluyu göğsüne getirip ateş ettim. Merminin hızıyla arkaya savruldu ve göğsünü tutmaya başladı. Acı dolu inlemesi kulağıma geliyordu fakat başka bir şey yoktu.

Arkama dönüp bir sigara yaktım. Zehir dolu dumanı içime çekerken arkamdan gelen sürtünme sesleri kesildi. Başımı hafifçe döndürüp yerde yatan adama baktım.

Hareketsiz yatıyordu.

Tüm gücüm alınmışcasına yere oturdum. Dizlerimi kendime çekerken titreyen ellerimle sigarayı içime çektim. İstanbul'un sakin manzarasına bakarak nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Sevdiğim şehir bir daha adımımı dahi atmayacağım yere dönüşüyordu. Ve ben bir şey yapamıyordum.

Cebimden telefonu çıkarıp Tekin'i aradım. Açtığında sigaramdan son nefesimi çektim.

"İşi bitti. Temizlemesi için adam yolla."


-


Aklıma gelen eski anıyla yüzümü buruşturdum. Bu halimi fark eden Kemal ayağa kalktı. Yavaşça üstündeki gömleğin düğmelerini çözerken gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Korkunun etkisiyle geri geri gitmeye başladım. Sırtım duvara yapıştığında gömleğin düğmeleri tamamen açılmıştı. Göğsündeki mermi izine elini götürerek gözlerini kapadı.

İntikamWhere stories live. Discover now