Bölüm-13

4.9K 290 31
                                    


Herkese merhaba..Elimden geldiğince en kısa sürede bölüm yazıp atmaya çalışıyorum. Bölümlerin neden kısa oluşunu "Açıklama"olarak yayinladigim kısımdan okuyabilirsiniz.Vote ve yorumlarınız benim daha bir hevesle yazma sebebim.Oyuzden desteklerini bekliyorum.Keyifli okumalar...

Kimin hangi arabayla gideceği konuşulmamıştı.
Nasıl edelim nasıl gidelim derken Dilan çoktan Adarın arabasının arkasına kurulmuş Yusuf'u göğsüne yaslamış ayaklarını uzatmıştı.
Berfinin hangi arabada gideceği zaten gün gibi ortadayken geriye bir tek Nalın kaliyordu Azad'ın arabasına.
Ne kadar diretse de onlarla birlikte gitmeye kâr etmedi.
Berfin onun diretmesini Adar ve dilana yorunca Naline yol gözüktü.
Nereden bilebilir di ki aslında Azad'dan uzak durma çabası içinde olduğunu.
Nalinin bu çırpınışlarını izlemek birine büyük bir keyifti.
Bu halleri Azad'ın o kadar hoşuna gidiyordu ki gidip sarıp sarmalayasi geliyordu.

Asmin erkenden kalkmış Azad'ı goreceginden içi içine sığmıyordu.
Zaman sanki ona inatmiscasina akmıyor bir türlü geçmek bilmiyordu. Dolabının karşısına geçip uzun bir süre ne giyeceğine karar vermeye çalıştı.
Deneyip deneyip çıkardı.
Sonunda tam istediği gibi bir kıyafet buldu.
O sırada Hazar girdi odasına.Etraftaki kıyafetleri görünce gözleri büyüdü.
Tam ağzını açacaktı ki;

Sakın Hazar tek kelime etme diye cırladı.

Pes deyip ellerini kaldırdı Hazar.

Asmin onun bu haline gülüp elbisesinin kenarlarından tutup etrafında dönmeye başladı.
Gözleri ışıl ışıldı.

Nasıl olmuşum? yakışmış mı?Sen onu de bana.

Yakışmak ne kelime melek gibi olmuşsun yine sıkıca sardı ablasını.
Oyle güzel seviyordu ki onun için yapamayacağı şey yoktu.
Guzel kızdı Asmin isteyeni de çoktu.
Babasına kalsa vermişti çoktan Berfinin yaşadıklarını Asminde de yaşamamak için.
Ne kadar dua etse azdı Hazara arkasında yıkılmaz bir dağ gibiydi küçüğü.
Hazar biliyordu ablasının Azad sevdasını onun için her gelene bir kulp takıyordu.
Babasiyla çok ters düşmüş çoğu zaman karşı karşıya gelmesine rağmen dik duruşundan taviz vermemiş ortalığı ayağa kaldırıp yine de verdirmemisti.
O günü bir türlü unutamıyordu.
Ablasinin kollarında cansız bir şekilde yatışı hastanede yaşadıkları dün gibi aklındaydı.
Asminle arasında bir sırdı bu kimsenin haberi yoktu olmamıştı olmayacaktı da.
Daldigi düşüncelerden kendine gelip uzaklaştı Asminden.

Sen benim herşeyimsin biliyorsun dimi ?

Hıhı.Hazar ne zaman gideriz?

Öğleden önce toplantıya katılmam gerek biter bitmez gelip seni alırım.

Cikiyor musun hemen kahvaltı bile yapmadan.

Vaktim yok.Sen benim yerime de yap deyip çıktı odadan.
Asmin ise dağıttıklarını toplamaya koyuldu.

Nalın kuyruğunu kıstırmış bir şekilde Azad'ın arabasına doğru yol alırken içinden Berfine saymakla meşguldü.
Azad'ın gülüşünü gördükçe daha da sinir oluyordu.
Arabanin önüne geldiğinde hızlı bir şekilde kapıyı açıp oturdu.
Azadsa arabaya geçip çalıştırdı.
Bi kadına her hal yakışır mıydı?
O kadar güzeldi ki kızgınlık da ayrı bir yakışıyordu.
Nalin ise her an tetikte Azad'dan gelecek hamleyi bekliyordu.
Ya sabah ki olayı açarsa diye içi içini yiyordu.
Biran önce yol bitsin istiyordu.
Düşündüğü gibi olmadı.Azad hiç konuşmadı onunla.
Acaba kırdım mı diye düşündü bir an.
Evet evet kırmıştı işte belli ki alınmıştı.
Ah salak Nalın ah ne vardı o kadar diretecek.
Sesizligi Azad'ın çalan telefonu bozdu.
Arayan barandı.
Bir müddet onunla konuşup kapattı.
Azad yine eskisi gibi ulaşılmaz sert haline bürünmüştü.
Sonunda o konuşmaya karar verdi.

Arayan Baran mıydı?

Evet.

Ne söyledi?

Nerde kaldığımızı sordu.
Kısa net cevaplar verdiği yetmiyormuş gibi birde yüzüne bakmıyordu.
Buda Nalinin canını yakmaya yetiyordu.
Azad ise sabah ki kaçışının
cezasini veriyordu kendince.

Azaad de bana kızdın mı?

Kızmam mi gerekiyor?

O zaman niye böylesin?

Nasılım?

Soğuk deyip başını önüne eğip parmaklarıyla oynamaya başladı.

Daha fazla kıyamadı sevdiğinin bu haline öylesine masumdu ki ani bir frenle arabayı sağa çekip durdu ve daha Nalın ne olduğunu anlamadan Azad dibinde bitiverdi.
Genzine dolan o erkeksi kokusuyla iliklerine kadar titredi.
Azad şimdi onu öpmeyecekdi dimi şuan oracıkta canını teslim edecekti neredeyse.
Kalbi atmayı bırakmış sanki tüm organları işlevini yitirmişti.
Zaman mekan durdu onun için.
Azadin dudakları yavaşça kendisininkilerle buluşurken herşey uçup gitti.
Kimdi neydi sonsuz bir boşlukta var olmak, sadece ikisi olup bir olmak gibi....

SOL YANIM (TÖRE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin