Bölüm-3

10.5K 380 20
                                    

  Kendal Ağa'nın gelmesiyle susan davul zurnayla herkes birbirine bakmaya başladı.Olacaklari pür dikkat izliyor kimseden çıt çıkmıyordu.Yıllardır küs olduğu kızının evine ilk gelişiydi en son Ezo Nalini almak için girmişti baba evine ha koptu ha kopacak kıyamet diye düşünürken Ağıt Ağa kapıya yöneldi ardında Azad ve Adarla birlikte o sırada Berfin Ezo hanımın yanına gidip;
  "Daye yeminle ben çağırmadım haberim yoktu geleceğinden "Ezonun babasını görmesiyle kaçan tadı Zişan kadını görünce daha da bozuldu.Yumruk yaptığı ellerini bırakıp gelininin sırtını sıvazladı.
  "Bilirim Buke senin suçun yoktur hayde gidip karşılayalım davetsiz misafirlerimizi deyip kapıya yöneldi.
 
Berfinin teyzesiydi Zişan Adarla evlenmemeleri için elinden geleni yapmış ama engel olamamıştı bu sevdaya bır kez daha kaybetmişti Ezoya..Ogün bugündür konuşmazdı teyzesiyle sırf onun yüzünden canından çok sevdiği kocası Adlardan olacaktı.Belki bugün olmayacaktı Yusuf'u..Asmin ablası kadar katı değildi teyzesine ortamdaki gerginliğin nedenini bilirdi teyzesinin istenmediğini..
  
Ağıt Ağa hoş gelmişsen Kendal Ağa deyip buyur etti.Gözleri kızını bulan Kendal Ağa hala ilk günkü nefreti gördü kızının harelerinde biliyordu affetmeyecekti hiç bir zaman hoş o bile kendini affetmiyordu ya..Ezo hanımın ise gelenlerden yüzünü güldüren bir tek Mirza ve ailesi vardı.Kardesine sıkıca sarılıp hoş gelmişsen sefa getirmişsen evime dedi Gözleri Mirzada sözlerinin sahibinde  Mirzaydı bunu orada bulunan herkes biliyordu ama ortaya atılmış bir söz olarak cevapladı Mirza;
Ortamı yumuşatmak için gülerek "hoşbulmuşuz hanım ağam diye takıldı  ablasına"herkes de bı gulumseme olusmustu.Sevmezdi Ezo hanım ağa denmesini takı 
"Bize hoş geldin demek yok mu Ezo  hanım" diye Zişan kadın kendini belli edene kadar.
Ezo hanım bastırarak sizde "hooş gelmişsiniz "dedi elinde olsa değil konuşmak kapısının önünden gecirmezdi ya neysee.Sonunda Kendal Ağa gergin ortamı dağıtmak için
"Nerede benim kıymetlim" diye bağırdı.Nalin dedesinin (bapîr)yanına gidip elini öptü.
"Hoş gelmişsen Bapîr (dedem)
Kendal Ağa Nalinin alnından öpüp hoş bulmuşum Ceylan gözlüm sen her gördüğümde daha da mı güzelleşiyorsun deyince Nalınin yüzü kıpkırmızı olmuştu torununun utandığını görünce "de hayde ne biçim düğün bu kapıda kaldık çalsın davul zurna değip bağırmasıyla düğün kaldığı yerden devam ederken ""sende beni Aslanima götür Ceylanım" dedi.Nalin dedesinin koluna girip Yusuf'un yanına giderken Asmin kimsenin ilgilenmediği yüzüne bakmadığı teyzesine sarıldı.Berfinde;
"Hoş gelmişsen teyze"deyip elini öptü.
"O deli kaynanana uyup oğlunun sünnetine çağırmadın beni anne yarısıyım teyzenin senin"
"Teyze istersen hiç açma o konuyu bugün çağırmadığın dediğin düğün sayende hiç olmayacaktı "Asmin gerilen ortamın daha fazla uzamaması için hayde herkesin gözü üzerimizde yerimize geçelim deyip yerlerine geçtiler.
 
Kendal Ağa Yusuf'u görünce "Vay benim Aslan parçam koca adam olmuş deyip öptü.Yusuf ilk defa görüyordu Kendal ağayı "baba bu amca kim"
"Büyük deden oğlum"
"Sen benim büyük dedemizin ama benim dedem var 3 tane onlar küçük mu sen onlardan da mı büyüksün "masumca sorduğu sorularla Kendal Ağa kahkaha attı.
"He ya onlardan da büyüğüm en büyük benim dedi.Yusufa çiftlikteki yeni doğan tayı hediye ettiğini soyledi.Bunu duyan Yusuf ;
"Baba benim tayım mı var şimdi" diye şakıdı.O kadar büyük bir hediyeyi ki onun için tutturdu görmeye gidelim diye Adar dan sözünü alasıya  kadar.

Nalın dedesinin yanından ayrılıp Asminin yanına gitti.Birlikte bir süre daha oynayanları izlemeye devam  ettiler.Nalin;
"kuzum ben içeri lavaboya gidiyorum sende gelecekmisin?
"Yok canım sen git gel"
"Tamam canım ben hemen gelirim"deyip ayrıldı yanından içeri giderken kendini takip eden iki çift gözden habersiz.Cihan Ağa Nalinin yanlız kalktığını görür gormez ayaklandı fırsat bu fırsat zaten yalnız bırakmıyorladı şimdi konuştu konuştu yoksa bı deha bu fırsatı yakalayamayabilirdi.Nalin herşeyden habersiz içeri girip lavaboya girdi işlerini halledip çıkmasıyla Cihan Agayla burun buruna geldi.Birden irkildi.Cihan Ağa kızın yüzüne dalmıştı ki irkildigini fark edince hemen söze girdi aklına ilk geleni söyledi;
"Ben şu alacaktım mutfağı bulamadım"Nalın korkmuştu ama belli etmemeye çalışarak "mutfak solda yanlış gelmişsiniz "deyip yürümeye başladı. Oda susamıştı ama adamı birden karşısında gorunce korkup susuzluğunu unuttu.Boyle olmayacakti genç ağa tekrar söze girdi"zahmet olmazsa bir bardak su verirmisin bana" dedi.Nalin el mahkum "tabi"deyip mutfağa girdi ardında cihan ağa tam suyu doldurup uzatacakken Azad mutfağa girdi.
  "Ne oluyor lan burda diye gürledi.Nalinin Azadin görmesiyle eli ayağı birbirine dolandı."
Şey "deyip kaldı.İyice sinirlenen Azad ağa lan it ne işin var senin Nalinin yanında deyip boğazına yapıştı.Cihan ise "sadece su su istedim"diyebildi.Azad gözü dönmüş bir şekilde yumruklarını cihan Ağa'nın yüzüne indirirken siyabent ve Baran girdi mutfağa zor aldılar cihan ağayı elinden siyabent yüzü gözü kan içinde olan cihan ağayı arka kapıdan çıkarırken Baran hala Azadı zor zabdediyordu.Koşede olanları korkulu gözlerle izleyen gözünun yaşı dinmeyen alımı gördü.Azad barandan sıyrılıp Nalinin kolundan tuttuğu gibi sürüklemeye başladı.Nalin çırpındıkça daha da sıktı kolunu.Azad Nalın önde arkalarında baran bu sürükleyiş Nalinin odasına geldiklerinde son buldu.Kapıyı açtığı gibi fırlattı içeri Nalini..
"Bu gece bu odadan değil çıkmak burnunun ucunu dahi cikarmayacaksin yoksa seni mahvederim parçalarım sakin sakin Nalın canını öyle yakarım ki senden geriye hiç birşey kalmaz"
Nalın düşmenin verdiği etkiyle sırtı fena halde acıyordu kolu zaten mosmor olacaktı belli Baran araya girip zorla çıkardı Azadı odadan sonra tekrar girip Naline sevdasına sarıldı sakinleştirmeye çalıştı.
"Ne oldu güzelim anlat bana" dedi duyacaklarindan korkarak çok seviyordu Nalini cihan ağayı sevdiğini söylerse ne yapardı.Nalinin ağlaması yerini iç cekislerine bırakırken dilinden "Ben birşey yapmadım yemin ederim deyip tekrar hıçkırdı.
"Şişti tamam güzelim ağlama artık biliyorum sen yapmazsın anlat hadi"
"Onu tanımıyorum bile lavabodan çıkınca karşılaştık mutfağın yerini sordu sonrada su istedi yemin ederim hepsi bu"
"Anladım güzelim sen bu şekilde aşağı inme yat dinlen ben Azadla konuşup anlatırım ama önce şu gözyaşlarını sil deyip iki eliyle yüzünü avuçlarının arasına alıp göz yaşlarını sildi".Nalin sadece kafasını salladı konuşacak takati yoktu.Azad da pişman olmustur yarın gelir yanına dedi.Nalinin dudaklarından buruk bir gülümseme oluştu.Sahi gelirmiydi Azad? Baran Nalini alnından öpüp çıktı odadan daha bulması gereken bı delifisek vardı şimdi..

  Baran Azadı bulmak için tam çıkıyordu ki Asmine karşılaştı.Asmin önce ne diyeceğini bilemedi Nalini aradığını anlayan Baran "Naline baktiysan biraz rahatsızlandı ilaç alıp yattı "
"Kötü birşeyi yok ya ben hemen bakayım "telaslanmisti Asmin
"Yok yok gerek yok uyuyor zaten yarın görüşürsünüz uyandırma şimdi"
"Peki madem ben gideyim deyip"yanindan ayrıldı Asmin hiç içine sinmesede.O sırada Siyabent geldi baranin yanına "nasıl durumu it herif boşuna Nalinin canını yaktırdı"
"Sorma ağız burun dağılmış arka kapıdan çıkarıp gönderdim bizim adamlarla Nalın nasıl Azad nerede?"
Azad Nalini odaya tıkıp çekip gitti çok ağır konuştu kıza şimdi nerede bilmiyorum.Nalin ise perişan kızın bı sucu yok şerefsiz takılmış peşine su isteme bahanesiyle konuşmaya çalışmış.Ben gidip Azadı bulayım olup biteni anlatayım gelip gönlünü alsın kızın..
"Yok sen gitme ben gider bulurum sen teyzemleri oyala anlamasinlar deyip siyabent Azadı bulmak için ayrıldı yanından.Baran tam Adarın yanına gidecekti ki Beriwan oğlunu yanına çağırdı.Aslanim nerdesiniz siz kayboldunuz ortadan Nalın nerede?
"Biraz rahatsızlandı daye ilaç alıp yattı.Ezo hanım telaşlandı neyi var kuzumun tam ayaklanmıştı ki Baran durdurdu yok birşeyi yenge ben yanından geliyorum başına ağrı girmiş ilaç alıp yattı uyuyor şimdi ellemeyin hem misafirler var ayıp olur"
"Saklamiyonuz dimi benden Azadla Siyabentte yok ortalarda "
"Senden birşey saklanır mi hiç Ezo sultan yok birşeyi uyuyor"
"Öyle olsun bakalım"Beriwan:
Nazar değdi kuzumun güzelliğine herkesin gözü üzerindeydi hele o Caner yokmuş aklınca ağzımı aradı ama vermedim laf.Onun serseri oğluna mı kaldı benim kuzum"Baran duyduklarıma sinirlensede  belli etmedim bı nefes alıp yanlarından ayrıldı.Adarın yanına geçti.
" Nerdesiniz oğlum siz hepiniz birden yok oldunuz "
"Anlatırım sonra uzun hikaye"
"Öyle olsun bakalım"

  Siyabent Azadı her zaman ki gibi kayalıklarda içerken buldu.
" Oo Azad ağam her yeri kır dök gel burda demlen"
"Git başımdan siyabent çekemem seni"
"Sana çek diyen yok dinlemeden etmeden kırıp dökmek senin için nede olsa"
"Gördüm onları mutfakta konuşuyorlardı.Anasi yengemle konuşurken duydum.
"Yani"
"Yanisi mi var herşey ortada işte"
"Senin hiçbir bok bildiğin yok kız tanimiyormuş bile belli ki yalnız yanını yakalayıp su isteme bahanesiyle konuşmaya çalışmış"
"Kim anlattı sana bunları "
"Baran.Nalin anlatmış herşeyi perisanmış"
"Yine berbat ettim herşeyi dimi hayatımda ilk defa bugün korktum  ben bana bakarken gözlerinde korkuyu gördüm.Öldüm.Sonrası tüm hıncını ondan çıkardım"
"Git konuş anlat sevdanı"
" Demesi kolay ya benim sevdiğim gibi sevmiyorsa beni bu ihtimal tüketiyor"
"Konuşmadan bilemezsin belirsizlik öldürmez ama süründürür "
"Kendin de uy bu tavsiyelerine "
"Uycam hemde en kısa zamanda "
"Çok mu kötü "
" Ben görmedim ama kötüymüş Baran söyledi"Azad derin bı nefes aldı.İkisi de sustu tek kelime çıkmadı ağızlarından öylece manzaraya baktılar uzun bı süre..

Nalın ise banyoya zor attı kendini aynadaki yansımasına baktı çok kötüydü yüzü gözü şişmiş kızarmıştı aglamaktan girip duş aldıktan sonra zonklayan başı için ağrı kesici icip yatağına geçti.Dizlerini kendine çekip bugün yaşadıklarını düşündü düşündü "Ah be azad ah be sevdiğim gör artik sana olan sevdamı duy artık senin için çarpan yüreğimi duy ki anla sevdamın büyüklüğünü yüreğimdeki yangını çaresizliğimi ölüyorum be adam tükendim beni görmeyen gözlerin görsün beni duymayan kulaklarını aç dinle yüreğimin sessiz çığlıklarını ya sev sende benim gibi yada azad et yüreğimi.Allah'ım sana sığınıyorum senden başka sığınacak kimsem yok benim derdimin içinde dermanı mı görmeyi nasip et Amin deyip uzandı yatağına uzanmasıyla uyuması da bir oldu.Takı yatağının çökmesini hissedip uyanana kadar...

Bölüm Sonu...
   Uzun bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz vakit ayırıp okuyan yorumlayan voteleyen herkese çok teşekkür ederim.Desteğinizi yorum ve vote olarak eksik etmeyin lütfen keyifli okumalar..😊

SOL YANIM (TÖRE)Where stories live. Discover now