65 ♛ KUZEY YILDIZI

1.1K 109 318
                                    

65. Bölüm

KUZEY YILDIZI

Kara Ülke, Kuzgun Tepesi

Temsilci Rhadenis'in bir kaleye sahip olmasının önemli bir nedeni vardı. Bu kale ona yalnız Kraliçe'nin dostu ve danışmanı olduğu için yönetimde söz sahibi olan güçlü bir büyücü olduğu için verilmemişti.

Rhadenis, Dymentsia'nın hayatını kurtarmıştı. Rhadenis olmasa Dymentsia şu an yaşıyor olmazdı. Dymentsia olmasa Diyar'ın kuzeyi muhtemelen Zinaida'nın, batısı Salirhenia'nın elinde olurdu.

Tahta çıkışının ilk yıllarında birçok isyan ve suikast girişimi yaşanmıştı. İsyanları, adının yanına eklenecek sıfatlara neden olan adaleti ve zalimliğiyle bastırmıştı. Suikastçıların hepsini kendi elleriyle öldürmüştü fakat onları buna teşebbüs ettireni öğrenememişti.

İsminin başına eklenen Adil ve Zalim lakapları henüz o on sekizindeyken küçük kardeşi Opal'de sekiz yaşında tahta geçirildiğinde ortaya çıkmıştı. İsyanı kanla ve öfkeyle bastırmıştı. Nmerysa, Opal yakınlarındaki tüm yetkisini ona vermişti. Dymentsia kuzeyde topladığı orduyla eski başkent çevresinde Mysania'yı kraliçe yapmaya çalışanlarla yüzleşmiş ve savaşmıştı. Meydanda ölmeyenleri Zümrüt'e götürmüştü.

Orada yaptıkları, zalimliğini ve adaletini göstermişti.

Merhamet etmemişti. Sekiz yaşında bir çocuğu sırf veliaht olduğu söylendi diye ülkenin başına geçirmeye çalışanlara en ufak bir merhamet göstermemişti. Mysania'nın sürgün kararını o vermişti. Bunu o anı ve kendisini düşünerek yapmamıştı, geleceği ve ülkesini düşünerek yapmıştı. Mysania yeterince büyüyene dek onu destekleyenlerden uzak kalmak zorundaydı.

Zalimliğini gösteren, suikast girişimleriydi. Mysania'yı destekleyen isyancılar, yalnızca Nmerysa'nın Diyar'ı yönetmesini isteyenlerin girişimleri önemsizdi. Kara büyü onları yok etmişti. En kötüsü başarılı olanıydı, lakaplarıyla ilgisi yoktu. Hala buna kimin ya da neyin neden olduğunu bilmiyordu.

Yirmi bir yaşındaydı. Rhodios'un Yıldızı'na yaptığı geziden sonra Gece Dağları'na gitmişti. Yalnız başına gitmek istemişti çünkü uçacaktı. Kanatlarını kullanmayı özlemişti. İnsanların yolda onu takip etmelerini bekleyemezdi.

Anılarının bir kısmı canlıydı. Bir kısmı ise bir zamanlar onun olduğu gibi ölüydü.

Sabah Yıldızı'nın en yüksek tepesine vardığında yorulmuştu. Sızlayan kanatlarını sırtına katlayıp dakikalar boyunca karanlığa ait olan göğe, yere ve denize bakmıştı: Gölge Diyar'ın en büyük eski şehrinden kalan bir harabeye, gri dalgaları o yükseklikten bile fark edilen Kuzey Denizi'ne, kanatlarıyla hükmettiği havaya ve yıldızsız göğe. Gece Dağları'ndaki her şey karanlığa aitti ve karanlık onu istiyordu. Karanlığın onu istediğini yıllardır biliyordu.

Anılarında kaybolurken, gücün o anda istediğini almak üzere olduğunu hatırladı. Çevresini sarmıştı, yorgunluğu ona karışmıştı. Tam karanlığa hükmedeceği anda biri veya bir şey engel olmuştu. Başına, kanatlarına ve kalbine saplanan bir acı, tüm bedenine yayılmış ve etrafındaki her şeyi yok etmişti. Ardından onu ele geçirmişti. Yıllar sonra olanları tekrar hatırlarken, en yakın arkadaşına nasıl haber verildiğini de hatırlıyordu.

Kanatlarını açmış ve göğe yükselmişti. Ama acı onu rahat bırakmadı. Kanatlarıyla havaya yön verdi. Gökyüzünde yıldızlar belirdi. Büyük annesinin adını aldığı Kuzey Yıldızı bir süre parıldadı.

Kraliçe, bedeninin bir parçası olan kanatlarına yön vermeyi son vermek zorunda kaldı, çünkü biraz daha çabalarsa kanatlarının parçalanacağını düşünmeye başlamıştı, acı her yerine yayılmıştı.

KARANLIĞIN ŞAFAĞI ♛ Kraliçelerin Savaşı IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin