NK - 4

5.6K 421 714
                                    


Tom, İhtiyaç Odasında oturmuş karşısındaki iki sarışın çocuğun cevap vermesini bekliyor, bir yandan da ayağıyla ritim tutuyordu. Teklifini uzun süre önce yapmıştı ve düşünmeleri için de büyük bir sabırla beklemişti. Ne diye hala karşısında ne cevap vereceklerini bilemiyor gibi duruyorlardı?

"Bakın sizden başka teklif yaptığım ve kabul edeceklerine inandığım bir çok kişi var ama ben ise hala size teklifimi tekrar tekrar sunuyorum. Normalde bunu asla yapmam ve bunu en iyi siz biliyorsunuz."

Abraxas ve Abraham aynı anda başlarını salladılar. "Sadece ailemizden dolayı endişeliyiz Tom" dedi Abraxas utana sıkıla. Tom gülümseyip kafasını sağa sola salladı. "Aileniz ne zamandan beri iyi olmaya başladı? Bildiğim kadarıyla Malfoyların geçmişi, hatta geleceği, hiçbir zaman temiz olmadı ve olmayacak. İçimde bunu yaparsanız ailenizin sizinle gurur duyacağına dair bir his var"

İki kardeş birbirlerine baktılar. İkisi de Tom'un gayet haklı olduğunu biliyordu. Malfoylar kesinlikle şu zamana kadar iyi tarafta olmamıştı ve Malfoy soyunun son varisleri olarak kötü bir işe kalkışsalar aileleri çıt çıkarmaz, Tom'un da dediği gibi gurur bile duyarlardı.

Abraham gözlerini kardeşinden çekip Tom'a yöneltti ve kafasını salladı. "Pekala. Ölüm Yiyenlere katılacağız"

Tom bunu duyduğunda gülümsemesi sırıtmaya dönüştü. "Kesinlikle Grindelwald'u bile geçeceğim" diye fısıldadı.

"Bu arada bizden başka kimlere teklif ettin?"

Tom oturduğu koltuktan kalkıp üzerini düzeltti. Yüzünde hala bir gülümseme vardı. "Ah yabancı birileri değil. Tanıdık yüzler. Bilirsin Parkinsonlar, Blackler, Lestrange gibi kişiler."

***

Havanın soğuk olmasına pek aldırış etmeyip Hogwarts'ın bahçesini turlamakta olan Harry, yağmurun başlamasıyla kuleye geri döndü. Genellikle hafta sonları yapacak bir şey bulmakta zorluk çekiyordu ve kendini ortalıkta dolaşırken buluyordu.

Büyük, giriş kapısından içeriye girdiği sırada başka bir vücuda çarptı. Harry özür dilemek için hızla çarptığı kişiye dönerken bu sefer o kişinin eline çarpmış ve kızın bir önceki çarpışmayla sıkı sıkı tuttuğu mürekkep şişelerini düşürmesine neden olmuştu. Harry kendine lanet okuyup mahcup bir şekilde sarışın kıza döndü. "Gerçekten çok ama çok özür dilerim. Üzerine gelmedi değil mi?"

Önündeki çocuğun mahcubiyetinden dolayı bu kadar kibar konuşmasını komik bulan kız gülümsedi. "Önemli değil. Üzerim de temiz. Ben bir kez daha gider alırım mürekkep"

Kız mürekkep almak için biraz önce geldiği yola tekrar dönüş yaparken Harry de onu takip etmeye başladı. "Yardım etmemde sakınca var mı acaba? Söz bu sefer sakarlık yapmayacağım"

Sarı saçlı kız kafasını salladı. Harry bir süre yanındaki kızı takip ederken yol boyunca hiç konuşmadıklarını fark edip en azından tanışmak istedi. "Bu arada ben Harry Potter. Pek iyi bir tanışma olmadı ama memnun oldum ben açıkçası" deyip elini uzattı.

Kız, mürekkebin yere dökülmesiyle artık içleri boş olan şişelerden birini kolunun altına alıp Harry'nin uzattığı eli sıktı. "O kadar kötü bir tanışma değildi bence, kafana takma bu kadar. Ben de Rosemary Lovegood.(Xenophilius Lovegood'un halası olsun^^)

Mürekkeplerin bulunduğu yere geldiklerinde Harry buranın zindanlar olduğunu anladı. Oranın kasvetli havasından hiç hoşlanmıyordu ve Slytherin Ortak Salonuna çok yakın bir yerdeydiler. 

Rosemary şişelere mürekkebi doldururken sıvının şişeye dolma sesi dışında ortam gayet sessizdi.

"Bu kadar mürekkebi ne yapacaksın?"

new kid ;; tomarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin