NK - 11

5.5K 340 827
                                    

Harry, anne ve babasının yarın akşamki Slug Parti için gönderdikleri elbiseyi diğer kıyafetlerinin yanına koydu. Partiden sonra tekrardan geri gönderebilirdi.

Bir süredir aklı Abraxas'taydı. O şekilde öğrenmemesi gerekiyordu. Onunla konuşmalı mıydı? Yoksa Abraham'ı dinleyip ona hiç yaklaşmamalı ve kardeşinin onu teselli etmesini mi beklemeliydi? Abraxas'un şu an onunla konuşmak isteyeceğini hiç düşünmediğinden ikinci seçeneği seçti.

Odanın kapısı açılıp içeriye şok olmuş ifadeyle Aldrich girdi. Harry'e bakıp eliyle dışarısını gösterdi. "Şey. Riddle. Portrede seni bekliyor. Bir şey diyecekmiş."

Harry'nin yüzü de Aldrich gibi olurken ortak salonun çok kalabalık olmaması için dua ediyordu. Fazla kişinin Tom'u, Gryffindor Ortak Salonu'nun girişinde onu beklerken görmesini istemiyordu. Aldrich'in yanından geçip merdivenleri indi ve inmesiyle bir çok kafa ona döndü. Cuma akşamı ortak salonun kalabalık olmamasını istemesi saçmalıktı zaten.

Elleri arkasında ayakta bekleyen Tom'un yanına gidip dışarıya ittirdi onu. Kendisi de çıkıp portreyi kapattı. "Bu saatte ne işin var burada?"

"Abraxas artık partnerin olmadığına göre Slug Partiye benimle gidebileceğini düşündüm. Yarın akşam yemekten sonra hazır ol, burada olacağım."

Tom, söyleceklerini dedikten sonra Harry'den uzaklaşmaya başladı. Abraxas ikisini o halde gördükten sonra onunla gitmeye mi karar vermişti gerçekten?

Harry, put gibi dikildiği yerden hareketlenip Tom'u takip etmeye başladı. "Kafana göre kararlar veremezsin Riddle. Daha bana sormadın bile. Belki ben seninle o partiye gelmek istemi--"

Tom, aniden arkasına döndü ve hemen arkasından gelmekte olan Harry de Tom'un göğsüne çarptı. Harry ani çarpışla arkaya tökezledi. Tom genelde Harry ile yüz yüze gelmek için yaptığı gibi kafasını eğip Harry'e yaklaştı. "Sana sormaya gerek duymuyorum belki de? Çünkü ben istiyorum."

Harry kaşlarını çatıp yüzünü ona daha çok yaklaştırdı. "Tam bir ukalasın. Ben istemiyorum."

"Evet, istiyorsun."

"Hayır, istemiyorum."

"Evet, istiyorsun dedim."

"Hayır, istemiy--"

"İstiyorsun! Hayır yani ikna etmem için illaki seni şu duvara sıkıştırmam mı lazım? Gerekli olan şey buysa büyük bir zevkle yapabilirim."

Harry koridorların karanlığında bile belli olacak şekilde kızarmaya başlayınca Tom abartılı bir şekilde sırıttı. "Ben de öyle düşünmüştüm. Yarın dediğim saatte hazır ol."

***

Tom ile konuşması bittikten sonra Harry, ortak salondakileri unutup içeriye girdi. Tahmin ettiği gibi neredeyse herkes ona bakıyordu. Harry erkekler yatakhanesine yaklaşırken arkasından Steve Weasley'nin sesi onu durdurdu.

"Bir Slytherin, özellikle de Tom Riddle ile neler karıştırıyorsunuz Bay Sözde Gryffindor?"

Harry, arkasına dönüp Steve'e yaklaştı. Önünde durup kimsenin onu duyamaması için kulağına yaklaştı. "Senin gibilerinin geleceğini karartmak için çalışıyoruz, oldu mu Weasley?"

Harry, Steve'in yüzüne bile bakmadan merdivenlere gitti. Arkasında şaşkın bir kızıl kafa bırakarak..

Sabah olduğunda Harry, cumartesi olduğu için biraz daha erken uyuyabileceğini düşünmüştü ama oda arkadaşları Harry'e asla bunu izin vermezlerdi. Aldrich ve Ignatius'un banyo sırası dışında da kavgaları vardı.

new kid ;; tomarryTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon