new kid ;; tomarry

NK - 1

1943 - 6. yıl

Harry, annesine yeni okulu ve oradaki öğrenciler hakkında yazdığı mektubu katlayıp Hedwig'e yöneldi. Baykuşa biraz yemek verdikten sonra pençesine kağıdı koyup onu anne ve babasına götürmesini söyledi. Beyaz baykuşunu dışarıya salıp o gözden kaybolana kadar izledikten sonra şöminenin yanındaki koltuklardan birine oturdu.

Amerika'daki okulunu pek özlediği söylenemezdi. İngiltere'ye taşınmalarına ve Hogwarts denilen okula kayıt olduğuna gayet memnundu.

Elindeki Hogwarts: Bir Tarih kitabını okumakla meşgulken üzerine düşen gölgeyle okumakta olduğu yeri kaybetmemek için parmağını koydu ve kafasını yukarı kaldırdı. Karşısında duran siyah saçlı ve mavi gözlü kız ona acayip bir şekilde gülümsüyordu. Bir süre sonra ayakta durmayı kesip Harry'nin yanına oturdu.

"Selam. Ben Gryffindor Bölüm Başkanı, Minerva McGonagall. Sen de benim gibi 6. sınıf olmalısın. Yeni çocuk olduğundan yalnız kalmanı pek istemedim. Umarım rahatsız etmiyorumdur"

Harry hayır anlamında kafasını sallayıp elindeki kitabı kapattı. Bölümler hakkında şeyleri de okumuştu ama Gryffindor öğrencilerinin bu kadar sıcak kanlı olacağını düşünmemişti. Bu pek sık rastladığı bir şey değildi.

"Kendinden bahsetsene biraz"

"Adım Harry, Harry Potter. Ilvermorny Cadılık ve Büyücülük Okulundan geliyorum. Orada Thunderbird adlı bölümdeydim. Bazı sebeplerden dolayı İngiltere'ye taşındık veee işte buradayım" dedi gülümseyerek.

Minerva hayretle Harry'i dinliyordu. "Thunderbird demek. O okuldaki bölümler hakkında bir kaç şey okumuştum. Thunderbird'ün Hogwarts karşılığı Gryffindor oluyor sanırım. Yani maceraperest ve tecrübeli insanlar gidiyor oraya değil mi?"

"Evet. Bir kaç şey okuduğuna emin misin?"

Minerva Harry'nin bunu demesiyle kendi kendine sırıtıp "Okumayı sevmiyorum diyemem" diye fısıldadı. Daha sonra tekrardan hızla Harry'e döndü. "Hey akşam yemeği saati neredeyse geliyor. Büyük Salona gidelim istiyorsan"

"Elbette"

Harry'nin ayağa kalkmasıyla Minerva onun koluna girip ortak salondan dışarıya çekiştirmeye başladı. Harry bir andan onun hızına ayak uydurmaya çalışıyor diğer yandan yürüyüp geçtikleri her bir yeri dikkatli bir şekilde izliyordu. Tablolar ve hareket eden merdivenler az hoşuna gitmemişti.

Salondan içeriye girdiklerinde onu bir süredir çekiştirmekte olan Minerva duraksadı. "İşte Büyük Salon. Ilvermorny'ninki gibi değil sanırım ha?"

"Şey evet değil" dedi Harry tavandaki aydınlatmaları izlerken. Omzuna çarpan biriyle kafasını hızla arkasına çevirdi. Gözleri şimşeği anımsatan mavilerle kesiştiğinde hafiften tırstığını hissetti.

"Akşam yemeği saatinde kapının önünde böyle dikilmeniz pek iyi değil, McGonagall"

"Sen masana gitsene Riddle" dedi Minerva sinirli biçimde. Harry bu ikisinin birbirlerinden nefret ettiğini anlaması uzun sürmemişti. "Hadi Harry biz de kendi masamıza gidelim"

"Ah evet Harry. Bayan Ben-Her şeyin-Doğrusunu-Bilirim'i dinle masana git"

Minerva onu umursamamaya çalışarak Gryffindor masasına yöneldi. Tom giderken Harry'e bakış atmayı ihmal etmemişti.

Kural 1: Bu çocuğa bulaşma

Masaya oturup az önceki çarpışma yüzünden yarım kalmış Büyük Salonu izleme işine geri döndü Harry. Minerva, Harry'nin salonun her yerini izleme çabalarını fark etmiş olacak ki tekrar konuşmaya başladı. "Bak şu arkamızdaki en kenarda duran masa Ravenclaw. Hemen yanımızdaki Hufflepuff ve...diğer yanımızdakiler ise Slytherinler"