19.BÖLÜM- KARA SEVDA

4.8K 223 61
                                    

Merhabalar,
Umarım bölümü beğenirsiniz💃
Bölümü byznr_gly ithafendir.
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın, Beyza'nın da dediği tişikkirler😂❤
Keyifli okumalar dilerim❤
________________________________________
Kolumdan tutulup sertçe kabine doğru çekilmemle tiz bir çığlık kaçtı dudaklarımın arasından. Kolumu kurtarmaya çalışırken Yağız asansörün zemin kat düğmesine basıp, aşağıya doğru hareket ettiği anda 'stop' düğmesine basarak ara katta asansörü durdurdu.

"Senin burada ne işin var?!" Dişlerini sinirle birbirine geçirmiş benden bir cevap bekliyordu. Ne diyecektim şimdi? Kutay için buraya geldiğimi nasıl söyleyecektim ben şimdi?

"Canım sıkıldı, bir Cesur'un yanına uğrayayım dedim." diyerek işi şakaya vurmaya çalıştım. Belki bu şekilde konuyu saptırıp elinden tabi bir de tepesine çıkmış sinirinden kurtulabilirdim. Fakat unuttuğum bir şey vardı. Yağız her ne olursa olsun Cesur'un yanına tek gitmemem gerektiğini açıkça söylemiş, bense bununla yetinmeyip evine girip birde yakalanmıştım. Yağız tuttuğu kolumu daha fazla sıkıp kendine doğru çekince burun buruna geldik.

"Sana bir soru sordum Aisha!!!" Kabinde yankılanan ses iliklerime kadar titretmişti. "Cevap ver bana!" Kolumu daha fazla sıkarak yüzüme doğru eğildi.

"Ne-neye?" Kokusu ciğerlerime nüfus ederken düşünemiyordum. Zihnime hakim olan sadece gözlerimin içine bakan sinirden kararmış sözleriydi. 'Gözlerin de sadece benim gözlerimin yansıması olsa ya...'

"Onun evinde ne işin vardı?" Yağız ne kadar yakın olduğumuzun farkında mıydı acaba? Öyle özlemiştim ki onu, verdiği güveni, hissettirdiği duyguları.

"Ki-kimin evinde?"

"Saçmalayarak sabrımı mı zorlamaya çalışıyorsun Küçük Hanım?" Kalkan tek kaşı kalbimi nasıl hızlandırdığından habersizdi.

"A-az uzaklaşır mısın?" dediğimde Yağız anlamayan gözlerle bana bakmaya devam etti. Yerinden kımıldamadığında "Az uzaklaş diyorum. Sağlıklı düşünemiyorum." dedim. Bu itiraf mıydı? Kesinlikle, siktir!

Yağız ne kadar yakın olduğumuzu sonunda fark ettiğinde geri dönülemeyecek bir yola saptık. Sinirle bakan gözleri ilk başta gözlerime bakarken şimdi kurumuş dudaklarımdaydı.

"Yağız?" Dudaklarım adını telaffuz ettiğinde daha bir anlamlı gelmişti ruhuma. Kalbim daha anlamlı atıyordu sanki.

"Hı?" İstemsizce geriye doğru bir adım attığımda Yağız bakışlarını dudaklarımdan ayırmadan bana doğru bir adım attı. Aramızdaki mesafe tekrar azaldığında tekrar arkaya doğru gittiğimde sırtım kabinin duvarı ile buluştu. Yağız tekrar yaklaştığında bedeni ile duvar arasında sıkışıp kaldım. Böyle olmamalıydı...

Aramızdaki mesafe milim milim azalırken gözlerim ansızın kapanıp, dudaklarım aralandı. Kalbim delicesine atıyordu. Beni ilk kez öpmeyecekti ama içinde o varken her şey ilk defa oluyor gibi hissediyordum. Burnu burnuma temas ettiğinde Yağız'ın hızlı solukları yüzümü okşuyordu adeta. Bayılacak gibi hissediyordum. Tam öpeceğini düşünürken sesi kulaklarıma doldu.

"Seni öpmeyeceğim, bu yüzden aç gözlerini." Gözlerimi açarak hala nefesini yüzümde hissettiğim Yağız'ın gözlerine baktım. Gözleri arzu doluyken ses tonu fazlasıyla soğuktu. "Malum, Cesur kapının arkasında olabilir..." diye söyledikten sonra geri çekilerek asansörü çalıştırdı. Asansör kata geldiğinde Yağız önce kabinden sonra da binadan çıkarak arabasının bulunduğu yere doğru yürürken adımlarımı hızlandırarak ona yetişmeye çalıştım. Arabaya bindiğimizdeki sessizlik yol boyunca sürmüştü. Ankarayolu Caddesine girdiğinde beni eve bırakacağını anlayınca sessizliği bozan taraf ben olmuştum.

SİYAHA BOYANMIŞ - AYISITWhere stories live. Discover now