11.BÖLÜM-ZARAR GÖRMENİ İSTEMİYORUM!

6.6K 310 77
                                    

Merhabalar,
Gece gece atıyorum 😪 gün içinde fazla yoğun olunca bu saate kaldım.
Umarım beğenirsiniz bölümü 🤗
Karakter kartını yapan missisbb teşekkür ederim 😍

Keyifli okumalar dilerim, 💙
________________________________________

"Aisha kızım kalk hadi kahvaltı yapalım. Bak saat kaç oldu dersine geç kalıcaksın." Meltem hanım kahvaltı masasını hazırlarken bir yandan da içerideki kızına sesleniyordu.

"Çoktan uyandım anneciğim. Eylül gelecek kahvaltıya birlikte yapıp çıkacağız." diyerek mutfaktaki annesine cevap verdi Aisha. Bugün dersleri saat üçteydi. Çok geçmeden zil çalmış ve Eylül'ün de gelmesiyle kahvaltı masasında yerlerini aldılar. Masaya oturdukları andan beri Eylül ile Meltem hanım birilerini çekiştiriyor, Aisha ise gördüğü rüyayı düşünüyordu. Sürekli saçma şeyler görürdü ama ilk defa rüyası ona bu kadar gerçekçi gelmişti.

Yemyeşil yaprakları olan uzun boylu ağaçlarla dolu bir ormanda koşuyordu. Kuşların sesi kulaklarına ulaştığında yüzünü gökyüzüne kaldırıp yeşil yaprakların gizlediği gökyüzüne bakmıştı. O kadar huzur verici bir ortamdı ki küçükken ailecek gittikleri Sadağı Kanyonu gezilerini hatırlatmıştı ona. Sonra burnuna gelen erkeksi parfüm kokusu...

"Kızım nereye daldın gittin öyle." Diye sorunca kendini toparlayıp annesine vericek bir cevap aradı. Fakat Eylül'ün her zaman ki patavatsızlığı annesinin aklındaki şüphelerinden daha da emin olmasına yardımcı oldu.

"Aklı kimde kaldı desek daha iyi olur Meltem teyze." Aisha annesinin bakışları arasında masanın altından Eylül'ün bacağına tekmesini geçiriverdi. Acıyla inleyen Eylül gülmeye devam ediyordu.

"Babanın dediği doğru sanırım Aisha hanım. Bana anlatacağınız bir şey var mı?" İşte şimdi en zoruydu Aisha için. Yalan söylemeyi sevmese de sırf o adama yaptıklarının bedelini ödetmek için söyleyebilirdi. Arkadaşlarına veya tanımadığı insanlara tamamdı ama ne annesine ne de babasına yalan söylemeyi istemiyordu. İnkar etse Eylül yüzünden annesi yalan söylediğini düşünecek, yalan söylerse de kendisi vicdan azabı çekecekti. 'İki türlü de aynı kapıya çıkıyor Aisha. Çık bakalım işin içinden.'

"Anneciğim öyle önemli bir şey yok. Yani evet görüştüğüm biri var ama şimdilik birbirimizi tanımaya çalışıyoruz o kadar." Diyerek tüm tehditleri barındıran bakışlarını susması için Eylül'e çevirdi.

"Dün neredeydin peki?" İşte her zaman ki annesi... Babası merak ettiklerini annesine, annesi de her zaman olduğu gibi gelir kızlarına sorardı.

"Keles tarafında motor yarışı düzenlemiş arkadaşları beni de davet etti ama merak etme anneciğim ben olduğum için o yarışa katılmadı. Benimle beraber yarışı izledi, arkadaşlarıyla tanıştırdı." Annesi hala Aisha'nın söylediklerini aklında tartarken Eylül daha fazla sabredememişti.

"Nasıl geçti? Arkadaşları nasıldı? Nasıl peki elektriklenme var mı bari?" Ardı ardına gelen soru yağmuruyla Aisha'nın gözlerindeki kızgınlık yerini alaycılığa bırakmıştı.

"Senin şu istemem deyip yüksek voltajda aldığın elektrikten mi bahsediyorsun canım? Kusura bakma kimse senin eline su dökemez. Sen nasıl enişte beyin buraya geldiğini söylemediysen bende dün hakkında bir şey söylemeyi düşünmüyorum. Anneciğim söz sana sonra anlatacağım." Diyerek tabağındaki son peynir parçasını da ağzına atıp ayaklandı. Çayındaki son kısmı da içtikten sonra Eylül'e dönüp, "Şaşkın şaşkın bakma Eylül sen söylemesen de geldiğinden tabi ki de haberim vardı. Şimdi kalk çıkalım derse geç kalacağız yoksa." Eylül'ü susturmanın keyfi ile annesinin yanağına öpücüğünü bırakıp dişlerini fırçalamak için lavabonun önüne geçti. Masada konuşulanlardan habersiz...

SİYAHA BOYANMIŞ - AYISITजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें