Sıradanların aksine mahvolan bir hayat...
Platonik aşkı yüzünden hayatı yeterince zorken saplantısı olan adam tarafından tecavüze uğrayan Aisha siyaha boyandı.
Karanlığa hapsolduğunu düşünürken karşısına ansızın çıkıp intikam almasında yardım edece...
Iyi okumalar, 😊 _________________________________________ Ağzındaki metalik tat geçmek bilmiyordu. Yanındaki komodinin üstünde bulunan bardağa uzanmaya çalışsa da yorgun bedeni buna izin vermedi. Kendine geleli çok olmamıştı. Ağlamaktan solmuş okyanus mavisi gözlerini odanın bir köşesine dikmiş anlamsızca bakıyordu. İçindeki çığlığı son bulmuştu. Sorgulamıyor, düşünmüyordu artık. İçindeki Kutay için yanan aşk ateşi sönmüş yerine intikam ateşi yanmaya yüz tutmuştu. Bu saatten sonra burada çürüyüp gitmesi umurunda değildi. Bitmişlikti bu. Ruhu dün gece ölmüştü atan kalbine inat. Ruhu yoktu, aşkı yoktu, merhameti yoktu, affı yoktu artık. Ağlamaktan acıyan gözleri bu kez hayal kırıklığı ile doldu. Gözlerinden taşan yaşlar yüzündeki yaralarına tuz basarak akmaya başladı. Dün yaptıkları yetmez gibi birde işini bitirdikten sonra aldığı kırmızı elbiseyi giydirmişti ona. Artık canı yanmıyordu dün ki kadar. Hissizlik bu muydu?
'Hissizleşme Aisha. Hissizleşirsen unutursun, unutursan affedersin.' Boş bakan gözleri bir anda nefretle dolup taştı. Ne ona inanmayan Kutay'ı nede hayatını cehenneme çeviren bu adamı affetmeyecekti.
Aniden açılan kapı onu ürkütse de bakmamaya çalıştı. Kimin geldiğini tahmin etmek zor değildi. Usulca yanına geldi genç adam. Yatağın kenarına oturup parmaklarını Aisha'nın saçlarında gezdirmeye başladı. Bunu, kendisine bakması için yaptığını biliyordu ama takmadı Aisha. Eli saçlarından yüzüne doğru gelerek akan gözyaşlarını sildi.
''Özür dilerim sana öyle davrandığım için.'' gerçekten pişman olsa da bu Aisha için bir şey ifade etmiyordu. Hafif çıkan sakallarını içeri sızan güneş ışığı ele veriyordu. Yaşadığı pişmanlık gözlerinin içine dahi işlemişti. Cevap alamayacağını biliyordu. Bu yüzden doğrulup kollarını kızın başının ve bacaklarının altından geçirip ''Hadi seni temizleyelim.'' diyerek kızı kucağına aldı ve odadan çıkıp koridordaki lavaboya doğru ilerledi.
Kızın burnuna gelen adamın has kokusu normalde hoşuna gidecek tarzda olsa da dün geceyi hatırlayınca midesini bulandırmıştı. Kusacağını anlayan adam nazikçe kızı yere bıraktı. Düşmesini engellemek için belinden kavradı ve saçlarını toplayıp başını lavaboya doğru eğdirdi. Adamın tiksinmesini beklerken onunla ilgilenmesi garip hissettirmişti. Dün geceki kaba aşağılık adam gitmiş yerine ilgili nazik biri gelmişti sanki.
Kusma işlemi bittikten sonra yüzünü yıkamaya kalksa da Aisha buna izin vermedi. Adamın kabullenip uzaklaşmasına daha fazla şaşırsa da fazla üstünde durmadı. 'Onunla farklı şartlarda tanışmış olsaydık nasıl olurdu acaba?' diye geçirdi içinden. Ne kadar sert yüz hatları olsa da ona ayrı bir çekicilik katıyordu. Onunla böyle ilgilenmesi normal şartlar da boşuna giderdi ama gel gelelim ki normal bir tarafı yoktu. Dün geceki hali aklına gelince ürperdi genç kız. Tüm bedeni bir anda buz tutmuştu sanki...
Bir süre aynadaki yansımasına baktı. 'Bok gibi görünüyorsun' diyerek kendisiyle konuşmaya başlamıştı. 'Seni öldürecek ve sen görünüşünle mi ilgileniyorsun.' İki elini de lavaboya dayayarak öne doğru eğilip gözlerini sıkıca kapattı. 'Onun bana öldürmek için bile dokunmasını istemiyorum.' Diye geçirdi içinden. Bir anda başını kaldırıp aynadaki yansımasına, solmuş mavi gözlerine baktı Aisha. Aklına gelen fikirle gözlerini yumdu, bir kaç dakika nefesini tuttu ve tüm gücüyle yumruğunu aynaya geçirdi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
