20.BÖLÜM-SADE KAHVE

4.6K 221 52
                                    

Merhabalar,
Hayırlı Ramazanlar dilerim.❤

Keyifli okumalar,❤
_________________________________________

"Alo abi, Aydın ben."

"Söyle Aydın, Aisha'ya bir şey mi oldu?"

"Hayır abi ama seninle konuştuktan sonra Aisha Hanım'ın evinin önünde beklemeye başladım."

"Eee?"

"Yağız Bey ile beraber geldiler. Aisha Hanım eve girdikten sonra Yağız Bey gitti fakat çok geçmeden Aisha Hanım evden tekrar çıktı."

"Takip et nereye gidiyor?"

"Abi peşindeyim zaten de parka geldi şimdi. Yağız Bey de parkta Aisha Hanım'a bir şey verdi gidiyor şimdi."

Sinirle alınan derin soluklar telefonun diğer ucundan duyulurken Aydın iliklerine kadar titremeye başlamıştı.

"Gittiğinden emin ol."

"Abi şey..."

"Ney lan? Geveleme de söyle."

"Abi gidiyordu ama geri döndü. Aisha Hanım'la şey..."

Ne olduğunu anlamış ve daha fazla da dayanamayıp elindeki telefonu kulağından çekip karşısındaki duvara fırlattı. Bu sefer orada değildi. Ne diye onun kadınının dudaklarına dokunabilirdi dudakları. Ona kavuşmak için önüne çıkan her engeli ortadan kaldırırken bir tek Yağız'a dokunamıyordu. Viski bardağına bir kaç buz küpü koyup dolaptan çıkardığı viski şişesini açarak bardağa döktü. Elinde bardağıyla koltuğuna yerleşip viskisini yudumlamaya başladı.

Bir kadını bir kere kaybetmiş, ikinci kez olmasına izin vermeyecekti. Bunun için elinden ne geliyorsa yapacak, gerekirse kendisiyle beraber o kadını da yakacak ve onu kimseye vermeyecekti.

"Bunun bedelini sana ödeteceğim Yağız! Çok az kaldı."

***
"Çıldıracağım ya, anlamıyorum."

"Aisha, balım bak tekrar anlatıyorum." dediğinde elimi kaldırarak Eylül'ü durdurdum. Eylül geçen sene de muhasebe dersi gördüğü için şirketler muhasebesi dersini iyi yapabiliyordu fakat anlatma kısmına gelince tamamen beceriksizdi. Bunu kabul etmeyip ısrarla anlatmaya devam edince devrelerim yanmış ve bildiğim konuları da artık karıştırır olmuştum.

"Allah aşkına vazgeç Eylül. Tamam, biliyorum yapabiliyorsun ama anlatma kısmında tamamen beceriksizsin ya..." diyerek başımı masaya koyarak ağlamaklı bir şekilde söylenmeye başladım."Kesin kalacağım ya..."

"Tamam, kendine gelir misin? Bugün salı ve sen kalktın perşembe günü olan sınava çalışmak yerine haftaya olan sınava çalışıyorsun."

"Ne yapayım Eylül? Perşembe Uluslararası İlişkiler Teorisi 2 dersim var, onu hallederim ama Şirketler Muhasebesinden kesin kalacağım. Senin aklına uyupta seçenin ben..." söylenerek yerimden kalkıp Eylül'ün yatağına oturup bağdaş kurdum. Aklımı bir türlü toplayamıyordum. Gerçi toplayamama nedenim vizelerden çok Yağız'dı. Beni öpmesinin üzerinden bir hafta geçmişti ve ben ondan köşe bucak kaçmaya başlamıştım.

"Kendini derse vermiyorsun ki Aisha. Normalde ben sana anlatmaya başlayıp, sonra nasıl oluyorsa sen bana anlatmaya başlardın. Bir sorun mu var?" Beni bu kadar iyi tanıması bazen beni zor durumda bıraksa da hoşuma gidiyordu. Geçen sefer sakladığımda kırıldığı için bu sefer ondan saklamamaya karar verdim.

"Aslında sorun Yağız."

"Ne olmuş Yağız'a?" diyerek oturduğu sandalyeden kalkıp meraklı bakışlarla yanıma oturdu.

SİYAHA BOYANMIŞ - AYISITWhere stories live. Discover now