16. Bölüm- Oyuncak Unicorn

95 10 4
                                    

(Cumartesi 1:45 PM)

+Burada beklemen hiçbir şeyi değiştirmeyecek, Louis.

-Senin konuşman da benim fikrimi değiştirmeyecek, Liam.

+Bak, buraya geldiğin ikinci Cumartesi bu. Geçen haftayı hatırlayıp evine dön, lütfen.

-Haa-Yır. Hayır. Ha yır.

Liam'ın gözlerinin içine bakarak konuştuktan sonra kafamı yuvarlak bahçenin ortasındaki yapay havuza çevirdim ve devam ettim.

-O orospu çocuğunu görüp hesap sormadan buradan ayrılmayacağım.

Liam bir iç çekti ve yanımdan ayrıldı. Eve dönmek için arabasına atladı ve ormanlık alanın içinde kayboldu.
Ona net olmaya çalışmış olsam da aslında ben de kendi içimde çelişiyordum. İkinci haftamdı ve ne kadar gelirsem geleyim izin vermeyeceklermiş gibi görünüyordu. Başka bir yol bulmam gerekiyordu.

Birkaç dakika başı içeri girip şansımı denememden sonra oradan ayrılmaya karar verdim. Arabama binip eve sürmeye başladım. Düşünüyordum... Nasıl onu görebilirim, nasıl onunla konuşabilirim diye. Bu işi yasal yolla yapmaya çalışmaktan bıkmıştım ki zaten işe de yaramıyordu. Yol kenarında bir yerde arabayı durdurdum ve gözlerimi kapatıp düşünmeye çalıştım.
Nasıl girebilirdim?

Aklıma gelen ilk seçenek bir suç işlemek ve cezaevine atılmaktı fakat beni içeride öldürebilirdi. O yapmasa da bunu bayıla bayıla yapacak bir ton kişi olduğuna kalıbımı basarım. Ayrıca hapse atılası bir suç işlemek için fazla vicdanlı ve iyi bir insanım.

İkinci seçenek, Styles Ailesi ile konuşmak ve onlara yalvarmak. Onların her yerde sözünün geçtiğini herkes biliyor, değil mi? Hele oğullarının bulunduğu hapishanede... Fakat bunu isteyebilmek için de bir nedenim yoktu. Ayrıca onlarla görüşebilmek de ayrı bir çaba gerektiriyor...

Üçüncü seçenek, kimlik değiştirerek girmek. En mantıklısı bu olur diye düşünüyorum. Sahte bir kimlik ve biraz imaj değişikliği yeterli olur gibi geliyor. Tabii yakalanırsam evrakta sahtecilikten içeri atarlardı. Bu da birinci seçeneğin sonuna çıkıyor...

Ne kadar düşünürsem düşüneyim, en mantıklı gelen üçüncü seçeneği denemeye karar verdim. Eve sürerken Zayn'i aradım.

+Alo?

-Merhaba, Zayn. Nasılsın?

+İyiyim dostum, seni sormalı?

-İdare eder. Senden bir şey isteyeceğim.

+Tabii. Yapabileceğim bir şeyse neden olmasın?

-Sahte kimlik.

+Oha oğlum! ... Yani peki, ama neden?

-Cezaevine girmem gerek.

+Bu kadar ileri gideceğini düşünmemiştim, Louis. Liam haklıymış. Sen sağlıklı düşünebildiğine emin misin?

-Evet amınakoyim, evet. Sağlıklı veya sağlıksız, yardımına ihtiyacım var. Edecek misin?

+Tabiki edeceğim. Ama yakalanmasan iyi edersin...

~~~

*kapı zil sesi*

Koşar adımlarla aşağı inip kapıyı açtım. Zayn sonunda gelmişti.

-Hoşgeldin, dostum. Geç.

Birlikte içeri geçtik. Aslında birlikte geçmedik. O geçti, ben de civciv gibi arkasından takip ettim.

Criminal (LarryStylinson)Where stories live. Discover now