Criminal (LarryStylinson)

6. Bölüm- Sel'e veda

(Bölümden bir adet Selena)

Gözlerimi hafif araladığımda görüş alanımda dibine girmiş, bir çift kahverengi gözle karşılaşınca birden yerimden sıçradım.

-Ah, üzgünüm. Kirpiklerine bakıyordum, çok güzeller!

Son cümleyi söylerken ellerini çırpan Sel'e bir süre bakıp uyku sersemliğinden kurtulduğumda, sonunda teşekkür etme zahmetinde bulundum.

-Ne demek canım, öyleler işte. Neyse, hadi gel. Harry salonda bizi bekliyor.

+Neden?

-Gece yarısını geçti. Hani gideceğimizi söylemişti ya, unuttun mu?

Unutmuştum tabiki, yoksa neden dünyanın en rahat yatağına yatıp birkaç saat sonra kendime işkence ederek uyanayım ki? 'Of'layıp yattığım yerden kalktım ve kapıya yönelecekken kazağı hatırladım. Selena yatağın ucuna oturmuş, hazırlanmamı bekliyordu. Yatağın diğer ucundaki iki kazağı da elime aldım ama ilk verdiği çok olmasa da inceydi. Yaz geceleri bile üşüyen biri olarak bu kazağı giymek kesinlikle intihar olurdu. Ve yaz ayında olmadığımız, üstüne üstelik şehir dışında, yani daha soğuk bir yerde olduğumuz için sonradan verdiği upuzun kazağı aldım ve üstüme tuttum. Sel kahkahasını tutar gibi bir ses çıkarınca ona baktım ama kafasını yere eğdiği için yüzü görünmüyordu. Dolap kapağındaki aynanın karşısına geçtiğimde neden güldüğünü anlamıştım. Kazak dizlerimden bir karış yukarıda bitiyordu, ve komik duruyordu işte abi! Gözlerimi devirdim ve Sel'e üstünü giyineceğimi, dışarı çıkmasını söylemek için dönmüştüm ki aklıma lezbiyen olduğu gelince üzerimdeki kazağı çıkardım.

-Bana at, katlayıp alt kattaki çantana koyayım.

Dediğini yaptım ve aynaya tekrar döndüm. Uzun kazağa kollarımı soktum ve kafamdan geçirdim. Kolları da aşırı olmasa da uzundu. Kazağın etek kısmını düzeltince üzerimde harbiden kocaman durduğunun farkındaydım ama o kadar sıcak tutuyordu ki bunu önemsememeye karar verdim. Tabi bir de güzel kokması var, bu koku benim uykumu getiriyordu. Yani arabada uyumam için idealdi.
Alt kata hızlıca indim ve aynı koltukta oturan Harry bana döndü. Üzerimdeki kazağa dikkatlice baktıktan sonra gözlerini kaçırdı ve yurkunduktan sonra "Haydi, gidiyoruz." dedi ve en önden garaja indi. Sel de arkasından gittiğinde çantamı sırtına aldığını gördüm. Vestiyere astığım montumu giydim ve ayaklarıma da Vanslarımı geçirip peşlerine takıldım.
Hepimiz eski yerlerimizi aldıktan sonra yola çıktık. Aslında bu evden memnundum; yani hoştu. Bir kere bile o mükemmel manzarayı tadını çıkararak izleyememiştim. Ya da hiç garaj katındaki kapısı kapalı olan odayı görmemiştim. Şimdi fark ettim de, orayı gerçekten merak ediyordum.

-Bir şey sormak istiyorum.

+Tabi, Louis.

Sel bana yine cana yakın gülümsemelerinden birini yollayıp hemen cevap vermişti. Tanışmamız bu kadar trajik olmasa onunla çok iyi anlaşacağımdan adım gibi emindim.

-Garaj kapısının karşısındaki oda neydi?

Sel, Harry'ye baktıktan sonra yine aynadan bana baktı ve cevap verdi.

+Oyun odası.

-Oyun odası mı! Oraya neden hiç inmedik?

Bunu söylerken heyecanıma kendim bile şaşırmıştım. Selena tam gülüp bana cevap verecekti ki Harry aniden fren yaptı ve hepimiz öne doğru sendeledik. Durduğumuzda Sel, sadece önündeki yola bakıyor, Harry ise aceleyle emniyet kemerini çözüyordu. Çözdükten sonra yan koltuğun kenarından destek alarak bana döndü.