Hanimiş Geo Enişte?

59 8 96
                                    

Bölüm adı azzzcccıııkkk ip ucu olsun hbfjkkelkfjnhb keyifli okumalar :* -Pühah

Bet'ten:

Kızı arkamda bırakıp Barış'ın yanına giderken, ağaca yaslanmış ve gözlerini kapatmıştı. Başta acaba uyudu mu diye düşündüm, ama yanına ulaşınca, uyumadığını fark ettim.

'Hoş geldin.' dedi gülümseyerek, fakat gözleri hala kapalıydı.

'Barış, ben ne desem bilemiyorum.' İçimde uzun zamandır hissetmediğim bir duygu seli olmuştu. Çocuğa bağırmaktan çektiğim vicdan azabı.

'Gidelim mi? Hava bozacak gibi.' Oturduğu yerden kalkmış, yanıma gelmişti. 

'O kıza beni ne zamandır anlattın?' dediğimde, yürümeye başladı. Ben de koşarak yanına gittim.

'Oldu birkaç yıl.' dedi. Bugün nedense durgundu.

'Lan oğlum hem sen çağırıyorsun bir de tribini ben çekiyorum.' dediğimde, aniden durdu. 

'Senin çok sevip, o çocuğun fark etmediği günden beri seviyorum. Defalarca evime uzak metrolara binip, belki bir kez olsun görürsün diye hep sana yakın olmaya çalıştım. Ama bana hep kördün. Seni buraya getirmemin sebebi, gözlerinin artık açık olması. O kişi ben olmasam bile, seni hak edecek birini sevmen gerek. Ama ne olursa olsun, seni hep seveceğim.' Hani bazı zamanlar oluyor ya, insan ne diyeceğini bilmiyor. Dili düğüm oluyor, konuşamaz kesiliyor. Ben de o an ne diyeceğime bir türlü karar veremedim. Sonra yürümeye başladık. 

'Dondurma yiyelim mi?' dedim su almak için girdiğimiz markette.

'Hava çok soğuk bak. Hasta olursun.' dedi.

'Hayat kısa değil mi? Garantimiz bile yok. Lütfen yiyelim lütfeeeennn.' dedim uzatarak. Kabul etmeyince, son dakika ondan gizli bir dondurma aldım. Sonra o fark etmeden parayı uzattım. Dışarı çıktığımız an paketi açıp, dondurmamı yemeye başladım.

'Ne ara aldın?' Suratını şaşkınlık esir almıştı.

'Olur böyle vakalar koçum. Dert etme.' dediğimde, gülmeye başladı. Ve yol boyu, en baştan tanışma faslına geçtik. Hakkında bilmediğim o kadar çok öğrenmiştim ki... Sonra koşu yarışı yaptık. Hedefe ilk varan o olunca, ufak iddiayı kaybetmiştim. İddiaya göre, türk kahvesine ketçap döküp, öyle içecektim. Neden ketçap diye karar vermiştik bilmiyorum, ama boyumdan büyük işler yapıyordum anasını satayım.

                      🌚 🌝 🌞 🌛 🌜

İlay'dan:

Hilmi'nin konuşmasından sonra, herkes merakla yerine oturmuştu. Sanki Geo geliyor lan, ne bu heyecana sokma çabaları. Geo zaten gelemezdi, çünkü konseri vardı.

'Hilmi ne yapıyorsun ya?' dedim klasikleşmiş tepkimi verirken. Tamam klasik olabilir, ama benim tepkim değil mi kardeşim size ne?

'Bekle.' dedi, ve perdenin arkasına baktı. Işıklar kapandı önce, sonra perdenin arkasında 2 gölge belirdi. Dediği gibi biri vardı, ama kim?

'Özür dilerim müdürüm ve sevgili arkadaşlar. Vaktinizi aldım ama arkadaşımın konsere yetişmesi gerekiyor. O sebeple kısa sürecek zaten.' Hilmi ne yapıyorsun lan?

Hilmi'nin ne yaptığını anlamazken, arkamı dönüp dosyaları karıştırmaya başladım. Sonra derin sessizliği, birkaç adım sesi doldurdu.

'İlay ağzına tüküreyim arkana bak!' İleride bizim kızlardan bağırma sesleri duydum.Merakla arkamı dönerken, saçları en son gördüğümden azıcık daha uzamış Geo'yu gördüm. Kalbim garip bir ritme ev sahipliği yaparken, alışık olmadığım şekilde nefes alıyordum.

Gıybet-i WattpadWhere stories live. Discover now