Gıybet-i Müdür Odası

65 10 52
                                    

Merhab sayın arkadaşlar merhab. Nasılsınız acaba? Keyifler nasıl? Neden böyle bir giriş oldu ben bile bilmiyorken, siz de bilmiyorsanız, konuyu finişleyip gidiyorum. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür edemeyeceğim. Bu kadar saçma bir yeri neden okunuz ya? Neyse, keyifli okumalar. -ÇarliBuse

Uzunca bir süreden sonra, okula gelmiştik. 3 yorucu günden, ve 2 bol yatmalı hafta sonundan sonra, okul bize atılmış en büyük darbeydi. Hem de ilk dersten...

'1 değil 2 değil. Ordu musunuz evladım siz?!' müdür, sinirle bir yüzle bize bakıyordu. 2 kaşı arasında ki boşluk kapanmış, sinirden tek kaş olmuştu.

'Ama.' diye lafa girdi Rabia aniden. Müdür alev dolu gözlerle ona döndü.

'Bir akıllıları sendin. Sen de delirdin kızım.' deyip, ritmik bir şekilde alkış tuttu.

'Benden daha explorer olanlar varmış. Biz bu tespiti baya önce yaptık hocam.' dedi Süm gülerek. Dönüp ona baktığımda, sustu.

'Hocam tüm suç benim.' dedi Delinay bir adım öne çıkarak.

'Hayır benim.' diye Bet peşinden atıldı. Sonra Didem, Ece, İrem, İlay, Didem Kübra... Kısaca, hepimiz...

'Ben cezanızı düşünene kadar...' dedi ve sakin bir nefes aldı müdür.

'Çıkın dışarı lan!' Ölüm, bir tercih meselesi değildi. Ama o an hızla odadan çıkarken, yaşamayı seçmiştik.

                     🚗 🚕 🚙 🚌 🚎

'Ya ben nereden bileyim böyle olacağını.' dedi Delinay mahcup bir yüzle. Samet'in yaptığı şakadan sonra, olay çığırdan çıkmış, Delinay ve Bet işi abartmıştı.

'Bence.' dedi İlay gülerek. Hepimizin bakışları onunla buluştu.

'En iyisini yaptın. Asla pişman olma.' diye tamamladı. Aklından neler geçiyor senin?

'Haklı ya!' diye bağırdı Aley. 

'Ben anlamadım.' diye araya giren ses, Öznur'dan geliyordu. Ayaklı 'ben anlamadım' kelimelerinin beden bulmuş hali gibiydi.

'Anlasan şaşardım kanka.' diye güldü Rabia. Omzuna hafifçe vururken, dediğini onayladım.

                  🚗 🚕 🚙 🚌 🚎

İlay'dan:

Kızlarla uzun bir konuşmadan sonra, canım aniden çikolata çekmişti. Kantine kimse gelmediği için, Buse'ye saplığın ne kadar zor olduğunu, bu kaderi birlikte paylaştığımız için benimle gelmesini söyledim. Tabi ki geldi.

'Ya bu saplık seni yoruyor.' dedi Buse gülerek. Sinirle ona bakarken dil çıkardım.

'Ben böyle iyiyim.' dediğimde, aklımdan faldaki harfler geçiyordu.

'Kızlar?' diye bir ses duyunca, kafamı arkaya çevirdim. 

'Biz mi?' diye elimle Buse ve beni işaret edince, kafasını salladı.

'Acil bir ödevim var. Rica etsem yardım eder misiniz?' dediğinde, ona yardım etmeyi kabul ettik. Çünkü son güne ödev bırakmak, öğrenci prensibiydi. 

'Ne yapacağız?' dedi Buse çocuğun elinden kağıtları alırken.

'Anket.' dediğinde, dosyasını nöbetçi masasına bıraktı.

'Ver bakalım bana da yiğeeen.' diye uzattığımda, içimden 'ne yaptım lan ben' diye geçirsem de, umursamadım. Anketi hızla sallarken, gözüm anketi hazırlayan öğrenciye takıldı: Eray Parlak...

Gıybet-i WattpadWhere stories live. Discover now