Gıybet-i Wattpad

Domates Salçası Mı?

Merhabaaaağağa. Neyse, bölüme geçin. Keyifli okumalar. Heee bir de, Delinay'ın Samet'e artık EREN diyeceğim. Yoksa Dilara'nın ki ile çok karışıyor. Seviyom sizi.

Dilara'dan:

Uzun ve yorucu bir akşamın ardından, otele girmiştik. Herkeste, bir an önce uyumak ister gibi bir hal vardı.

'Ne ara geldik yahu?' dedi Aley gözlerini ovuştururken.

'Sen gelmedin canım, biz taşıdık.' dedi İlay dil çakarırken. Herkesin neşesi gayet yerindeydi.

'Aa, onlar hayal miydi?' dedi Aley dudaklarını büzerken. Saf mısın Aley'im?

'Of uyuyalım artık ya.' diye mızmızlandı Didem Kübra. Herkes ona kafa sallarken, odaya doğru ilerledik. İlk giren, Esra oldu. Daha sonra büyük bir çığlık duyduk.

'Odada bir ceset var!' Neeeeeeeeee?

&&&&&&&&&&

rıdvan:

'Lan Ege!' diye bağırdığımda, Ege gülerek bana baktı.

'Geliyorlar kanka.' dediğinde, kafamı salladım. Planımız tıkır tıkır işlerken, Cihat ufak bir vicdan azabı çekiyordu.

'Ne olursa olsun onlar kız. Bu yaptığımız doğru mu?' dediğinde, ufak bir şüpheye düştüm. Ama artık çok geçti.

'Odada bir ceset var!' sesini duyar duymaz, kapıya koştuk.

&&&&&&&&

Eren'den:

Karnımda duran sahte bıçağı, elimle kontrol ettim.

'Selinay acaba korkar mı lan?' diye sesli düşündüm. Ne korkacaktı ki? Bir önemim bile yoktu onun için.
Adım sesleri kolidoru doldurunca, gözlerimi kapattım. Umarım kırpmam diye dua ettim kendi kendime. Çünkü odada bunun için 1 saat çalışma yapmıştık. Ege beni yerdi.

Kapı yavaşça açılırken, önce tiz bir çığlık doldurdu odayı.

'Odada bir ceset var!' Bir taraftan gülürken, diğer yandan da sesimi bastırmaya çalışıyordum.

'Ne!?' diye olaya diğer kızlar da karışırken, pek de yabancı olmadığım o sesi duydum.

'Eren bu!' Ah Selinay. Gerçekten korkmuş muydun?

'Kanka çok kan var!' dedi başka bir ses. Sonra biri, yüzüme dokunmaya başladı.

'İyi misin Eren?' dedi Selinay. Sesi çok endişeli geliyordu.

'Dediğim şeyler için özür dilerim. Lütfen aç gözünü!' diye bağırdı. O an, kulağıma erkek sesleri de gelince bizimkilerin geldiğini anladım.

'Eren'iiiiimmm!' diyerek biri üstüme atladı. Çok yabancı hissetmediğim bu ses, Osman'ındı.

'Ambulansı arayın!' dedi Selinay titreyen sesiyle. Bir eli, yüzümü bırakmamak içim iddialaşıyordu.

'Domates salçası mı la bu?' dedi rıdvan gülerek. Sonra da beni dürtünce, gözlerimi açtım.

Önce saniyeler içinde gözleri kan çanağı olan Selinay'ı gördüm. Ağzı şaşkınlıkla açıldı.

'Şaka böyle olur sevgili hayalet.' diye gülümsediğimde, yanağıma koca bir tokat yedim.

'Allah seni bildiği gibi yapsın!' diye bağırıp odadan çıkarken, kendime küfrettim. İşin bu raddeye varacağını tahmin etmemiştim.