Aramızda binlerce kilometre olmasına rağmen, yanı başımda duran çalışma masamdan bile daha yakındılar. Önce destek olmak için toplandı 14 güzel insan. O günden beri, hiç bırakmadan sarıldık en bi ötelerden. Bu kusursuz 14 kişilik destekçi tayfa, ak...
Yaklaşık 1 saattir Samet'i bekliyordum. Ama gelmemekte inatçıydı. Soğuk, saçlarımı uçuştururken, gözlerimi bir elin kapattığını fark ettim. Fakat bu eller, hiç de yabancı değildi.
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
'Çok beklettim mi?' dedi her zaman aşina olduğum o güzel sesiyle.
'Hayır, konu sen olunca beklemek bile güzel.' dediğimde, ona karşı hiç kızgınlığımın kalmadığını fark ettim.
'Sana ufak bir sürpriz yapmak istedim.' dediğinde, elinde sıkı sıkı bir şeyi tuttuğunu gördüm.
'Böyle dursak sabaha kadar, en büyük sürpriz olur.' dedim gülerken. O an o da gülse de, hediyeyi verme konusunda ısrarcıydı.
'Elini uzat, ve gözlerini kapat.' dediğinde, dediğini yaptım. Sonra da bilek kısmımda ufak bir hareketlenme hissettim.
'Açabilirsin.' dediğinde, gözlerimi araladım. Bileğime, sonsuzluk işareti olan bir bileklik takmıştı.
'Adını koyamadığımız şeylere, en azından sonsuzluk eşlik etsin' dedi yanağıma ufak bir buse kondurmadan önce. Samet ya...
'Ben, bilseydim...' dediğimde, aynı bileklikten kendine de taktı.
'Sonsuz olalım mı Dilara? Sonu olan her şeye inat?' Bugüne kadar, sadece sayıların sonsuz olduğuna inanırdım, ta ki o bu cümleyi kurana kadar.
🙌 🙌 🙌 🙌 🙌 🙌
Didem Kübra'dan:
'İstediğin bir şarkı var mı?' dediğinde, anlamayarak ona baktım.
'Ne için Ege?' dedim içimden geçeni dile dökerken.
'Hadi ya söyle.' dediğinde, zihnim dolmuş gibiydi. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu.
'Bilmiyorum ki...' dediğimde, oturduğum yerden kaldırdı. Sonra elimi tutup, dans pozisyonuna geçirtti.
'Aklından ne geçiyor?' dedim yaptığı şeyleri hayranlıkla izlerken.
'Şarkıyı ben söyleyeceğim güzel bayan.' diyerek, elimi tuttu. Bir elini de belime... Dokunduğu her yerde, karıncalar harekete geçiyordu.
'Okulda gördüğüm ilk bahar mevsimi gibi... Öyle bir şarkı olacak.' deyip, boğazını temizledi.
'Bir deniz kıyısında gördü onu gözlerim
Bir sabah kuytusunda, değdi ona ellerim.' Ege ya... Sesi, kalbime ilmek ilmek işliyordu.
'Saçları rüzgar gibi savurur geçer beni
Taze bir bahar gibi sardı beni sevgilim.' Sevgilim kelimesini sık kullanmasa da, şarkıda bunu seçmesi, beni mutlu etmişti.
Daha sonra, aynı kıtayı 1 kez daha tekrarladı. Ve dönmeye başladık.
Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.
