Çay Gelsin!

108 17 185
                                    

Zaman su gibi geçiyor, birçok şey alıyordu bizden. Bazen sevdiklerimizi, bazen de sevmekten öte olduklarımızı. Ama ne olursa olsun değişmeyen şeyler vardı. Zamanı hackleyip hep hissettiklerimiz. Sevgili GW, bölüme geçmeden önce, bunu size hediye etmek istedim. Sonda değil, en başta olsun diye. Sevgilerle, keyifli okumalar :)

Bölüm 4

Esra'dan:

Kızları bir türlü bulamayınca, mecbur kütüphaneye gittim. Tarih hocasının verdiği kitabı, umarım burada bulabilirim umuduyla içeri girdim.

Gözümü raflarda gezdirirken kitap gözümü hemen çarpmıştı. Şanslı günümdeyim diye sevinirken, bir el kitaba gitti. Arafta kalmış bir şaşkınlıkla, hızla kitabın yanına gittim. Kitabı eline alan kişi, Cihat'tı... Buyur burdan yak...

Kitabı belki öylesine eline aldı diye düşünerek, biraz bekledim. Ama bırakmaya niyeti yok gibiydi. Bırakın niyeti, kitabı almış gidiyordu.

'Hey, kitabı almış nereye gidiyorsun?' dedim heyecanla. Sanırım saniyeler önce dünyanın en saçma cümlesini kurmuştum. Cihat, tek kaşını kaldırıp bana baktı. Soru sorduk yiğidim yetenek şov yap demedik. 

'Kitapla halay çekilir ya, bir durak öteden Mahmut Tuncer'i karşılamaya gidiyoruz.' dedi alayla. Vay be, Mahmut Tuncer fan boy mu olacaksın başıma? 

'Ödevim vardı benim de. Eğer öylesine aldıysan, senden önce okuyabilir miyim?' dedim saçmalamamı umursamadan. Ve fark ettim ki, daha önce kimse bu kadar işlememişti içime.

'Sen beni ciddiye mi aldın ya?' dedi gülerek. Heee, inandım. 

'Benim de ödevim var kitap kurdu. Ben hızlı okuyup aynı yere koyarım.' dediğinde, bana taktığı ufak lakap öyle hoşuma gitmişti ki!

'Ya Cihat benim sürem çok kısıtlı valla.' dedim. Demez olaydım. 

'Adımı nereden biliyorsun?' dedi tek kaş şovmeni.

'Sen dedin ya. Yoksa nereden bileyim?' İçimden ne dualar ettim Allah bilir be Cihat.

'Hatırlamıyorum ama?' dedi soru sorar bir tonda. Sonra lafa girdi. Uzatmak istemiyor gibiydi.

'O halde şey...' dedi ismimi bilmediği için.

'Esra.' diye tamamladım hızlıca. Buna da güldü.

'Ödevi bölüşelim. Yarısını sen oku bana özetle, ben de sana.' dedi samimi bir sesle. 

'Nasıl olacak o?' dedim heyecandan bayılmak üzere olduğum anlarda. 

'Yarın bol bol konuşuruz ortak. Şimdi yemek yemem gerekiyor.' deyip gitti. Hissediyorum, yarın çok güzel olacak...

                                                          🌍 🌍 🌍 🌍 🌍 🌍 🌍 🌍 🌍 🌍 🌍 🌍

 Okulda son derse girmiş bulunmaktaydık. Kızların hepsi, aşktan 4 köşe olmuştu. İlay, ben ve Aley ise, o köşelere sıkışmıştık. Saplık sultanlıktır!

'Kanka, Finn'e mektup yazdım. Sen anlarsın, bir okusana.' diye önüme bir kağıt koydu Didem. Bet, radar gibi sesini duymuştu. 

'Didem, seni öperim.' dedi gülerek. Didem korkuyla mektubu önümden aldı. 

'WhatsApp'tan atarım kanka.' dedi fısıltıyla. 

'Sağır gibi mi duruyorum?' diye çıkıştı Bet. 

Gıybet-i WattpadWhere stories live. Discover now