Zifiri 7 | Evim

238K 10.1K 1.1K
                                    

Bölüm 7: Evim

Rüzgar'ın hırsı paslı bir demir gibiydi. Sorun ne kadar derine battığı değil, pasın beni çok geçmeden zehirlemeye başlayacak olmasıydı.

Babam'a gitmeliydim, babam bir yolunu bulur beni ondan korurdu.

"Ada, sana bir şey yaptı mı Rüzgar? Korkma, bana söyleyebilirsin. En başından bana söyleyebilirdin hatta." Başımı iki yana sallayarak "İyiyim." Dedim içimdeki yangını gözyaşlarımla kül etmeye devam ederken. İkisinin çocukluk arkadaşı olduğunu öğrendikten sonra neyi anlatacaktım ona, üstelik nereden bilebilirdim ki beni avlamak için beklediğini? Parmak uçlarımla boynuma dokunup nefesimi kesen noktaya dokundum. Ufak bir sızı orada hala yaşıyordu. Emir'in kara gözleri ellerimi takip etti. "Boynun mu acıyor?" diye sordu şüpheyle. Gamze'de ilgili bakışlarını hemen oraya döndürürken yine başımı iki yana salladım. "Biraz, başparmağını bastırmıştı buraya." Diye açıkladım gözyaşlarımı elimin tersiyle silerken. Emir, ağzına hiç yakışmayan bir küfür savurdu ."Nereden vuracağını ondan iyi kimse bilmez zaten." Derken ellerini hırsla saçlarını daldırıp her telini dağıttı. Arkadaşını ondan iyi kimse tanıyamazdı. "Ne zaman duracaksın Rüzgar?" dedi kendi kendine. Rüzgar nereden vuracağını iyi biliyordu, nereden vurup öldüreceğini çok daha iyi biliyordu. Gamze boynuma dokunmaya kalkıştığında istemsizce irkilerek bu isteğine bedenim ters tepki verdi. Sanırım korktuğum için kimsenin bana dokunmasını istemiyordum. Kollarının arasından sıyrıldım ve ayağa kalkmaya çalıştım. "Hastaneye gitmek ister misin?" diye sordu Emir dirseklerimden yakalayıp bana yardımcı olurken.

"Babama gitmek istiyorum." Emir'nin yavaşça beni kaldırmasına izin verirken Gamze ne ara yere düştüğünü bilmediğim çantamı yerden aldı. "Evime gitmek istiyorum."

"Ailene söyleyecek misin?" Derin bir nefes alıp, yanıtsız bıraktım Emir'in sorusunu. Bunu arkadaşını şikayet etmemden korktuğu için sormadığını görmüştüm gözlerinde, ne yapacağımı merak ediyor gibiydi ama sorun şuydu ki ben bile tam olarak ne yapacağımı bilmiyordum. "İstediğini yapmakta özgürsün, ben yanında olacağım." Dediğinde, içimdeki Ada bile gözlerini hayretle açmıştı. Emir hızlıca Rüzgar'ın fırlattığı telefonumun parçalarını toparlayıp birleştirmeye çalıştı ama telefonumun çoktan cenaze namazı kılınmıştı. "İşe yaramaz artık bu ama telafi edeceğim." dediğinde "Gerek yok." Diyerek telefonu elinden kapıp çöp kutusuna attım. "Babamla bugün gidip alacaktık zaten, onun eline geçtiğinden beri telefonumdan çoktan ümidi kesmiştim." Emir çöp kutusundan gözlerini ayırıp "Madem öyle, seni evine bırakalım. Yolda giderken de babanı arayıp haber verirsin." Diye öneride bulundu.

Babamın okul çıkışına geleceğini de o an hatırladım. "Olur ama şimdi arayalım." Dedim telaşla. Birde gelip saatlerce kapıda bekleyecekti adam. Emir hemen cebinden telefonu çıkarıp verdiğinde derin bir nefes alıp numarasını tuşladım. Telefon çalmaya başlarken yavaş adımlarla kızlar tuvaletinden çıktık. Gamze dokunmaya korkarak çok yakınımda durmaya devam etti. "Cevap vermiyor mu?"

"Duymuyor herhalde." Dedim içime aniden çöken ağırlıkla. Telefon çaldı, çaldı ve kendi kendine kapanana kadar çalmaya devam etti. "Görünce döner mutlaka." Derken telefonu Emir'e geri uzatıp teşekkür ettim. "Bende geleceğim seninle eve kadar." Dedi Gamze. "Sen evine sağ salim girene kadar seni yalnız bırakmam." Benim için endişelendiği her halinden belliydi. En az benim kadar beti benzi solmuştu.

"O kadar çok korktum ki sana bir şey yapacak diye, elim ayağım hala titriyor." Gözlerim reflekse ellerine düştüğünde titreyen ellerini yumruk yaptığını gördüm. "Emir olmasaydı..." Kötü düşünceleri diline dahi almayı reddettiğinde Emir başını yana yatırıp "Tamam, artık sıkmayın canınızı." dedi bize göre daha sakin bir tavırla. Bir değil iki arkadaşım olmuştu galiba. Dudağımın bir kenarı yukarı doğru kayarken onları başımı aşağı yukarı sallayarak cevap verdim. Gamze yeniden koluma girdiğinde bu kez diğer elimi de koluna sarıp başımı omzuna yaslayarak yürümeye başladım. Emir hemen yanımızda yürüyordu. "Umarım arabada olan biteni detaylı bir şekilde anlatırsınız." Dedi Emir, binadan çıkmış bahçeden arabaların park edildiği alana doğru yürüyorduk. Gamze'yle göz göze geldik. Kulağıma eğilip "O bize yardım eder." Dedi sessizce. "Emin ol ondan başkası da yardım etmez."

ZİFİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin