Zifiri 4| Nefes

308K 11K 1.8K
                                    


BÖLÜM 4: NEFES

Sandığım kadar değildi hiçbir şey, gördüğümün çok ötesindeydi inandıklarım. İnsanlar konuşmayı çok severdi ama doğruyu değil, yalanlarına kendilerini bile inandırmayı.

Kalabalık müdürün konuşmasını tamamlamasıyla dağılırken zengin okulumun elit öğrencileri şimdiden bir hafta sonraki parti için tartışmaya başlamıştı. İlk saniyeden başımın etini yemeye başlayan Gamze de onların içindeydi. "Çok güzel olmalıyım." Zaten çok güzel bir kızdı, daha ne yapabilirdi ki? Ela gözlerini belerterek "Çok güzel olmalıyız." dedi bu sefer de. "Olmalıyız derken? Biz nereden çıktı?"

"Bana sakın gelmiyorum deme." dedi, diğer ihtimali anında reddederken kendince. Tabii ki de gitmeyecektim. "Geleceğimi söylediğimi hatırlamıyorum." Bana alnımdan boynuzlarım çıkmış gibi baktığında omuzlarımı silktim. "Ne? Bana öyle bakma, kesinlikle gelmiyorum."

"Sen gelmezsen ben de gitmem."

"Olur." dedim hiç itiraz etme gereği duymadan. Bu zamana kadar benle yaşamıyordu, göbek bağı da bana bağlı değildi. Gidip gitmemek ona kalmıştı ama hiçbir güç beni o saçma partiye götüremezdi. "Sen ciddi misin?" dedi gücenmiş bir şekilde. Aynı kararlılıkla başımı salladıktan sonra okula girdim. Gamze inleyerek peşimden geldi. Merdivenlere yöneldiğimde adımlarını hızlandırarak önüme geçmişti. "Yoksa sen Rüzgar'dan korktuğun için mi gelmiyorsun?"

"Yok artık." diyerek itiraz ettim. "O kim ki ondan korkacağım." İçimdeki Ada bana tek kaşını kaldırıp baktı tıpkı Gamze gibi. "Of, yok öyle bir şey.'' Omzuna çarparak önüme bariyer gibi koyduğu bedenini itekledim. "Ben değil, sen bile kendine inanmıyorsun. Ondan korktuğun için gelmiyorsun." Adımlarımı hızlandırıp Gamze'yi duymazlıktan gelerek kurtulmaya çalıştım ama asla pes etmek nedir bilmiyordu ki. "Rüzgar umurumda değil, gelip gelmeyeceğini bile bilmiyorken nasıl ondan korkup gelmeme kararı alabilirim? Saçma!"

"O zaman kanıtla." Bir kez daha önüme fırladı. "Buna ihtiyacım yok!" O inatsa ben de inattım.

"Keçi gibisin." diye isyan etti. "Ne olur gelsen, beni yalnız bırakmaya gönlün nasıl el veriyor?"

"Daha tanışalı iki gün bile olmadı." göğsümü aldığım nefesle şişirip, pes etmesini bekledim. "Bunun bir önemi var mı ki?" Benim için vardı. İnsanlara çabucak güvenememem benim suçum değildi. Güvensizliği öğreten onlardı, inanmayı da mecburen öğrenmiştim. "Gamze, lütfen üsteleme. Hem ben öyle ortamlara ayak uyduramam. Rüzgar yüzünden değil, gelmek istemediğim için gelmeyeceğim." Omuzlarını düşürüp başını pes ederek salladı "Ama o güne kadar bir kez daha düşün. En azından benim için. Biliyorum tanışalı çok kısa bir süre oldu ama okul dışında Emir'in olduğu bir ortama ilk kez gireceğim. Yalnız kalırsam afallarım. Yanımda olup bana destek vermen benim için çok önemli. Ne olur hemen kestirip atma olur mu?"

Dilimle dudaklarımı ıslatıp "Tamam, bir kez daha düşüneceğim." diye mırıldandım. Umutlandığını belli eden bakışlarıyla koluma girdi. Bir ona bir de koluma girmiş koluna bakarak kaşlarımı çattım. Normal iki arkadaşın yaptığını yapmıştı ama bu bile benim için bir ilkti. İstemsizce gülümseyip adımlarına eşlik ettim.

Sınıfa girdiğimizde bir iki kişi başını kaldırdı fakat önlerindeki çözülmeyi bekleyen sorular çok daha önemli olduğu için bizimle fazla oyalanmadan önlerine geri dönmüşlerdi. Sınıf arkadaşlarımın çalışkanlığı beni hayrete düşürürken Gamze, okul ve Rüzgar Karahanlı yüzünden iki gündür kitap sayfası bile aralamadığımı fark ettim. Sessizce Gamze'yle birlikte sıramıza yerleştik. Bizden bir iki saniye sonra piercingli, yani Kağan sınıfa dalmış, sol tarafta kalan son sıraya yürümüştü. Gamze "Hiç ders çalışmayıp zeki olanlardan." diye açıkladı yine kaşlarım düz bir çizgi olunca. Birazdan Rüzgar da sınıfa giriş yaparsa şaşmazdım artık. Korkarak "Rüzgar burada değil, değil mi?" diye sordum. "Yok, aslında hepimizi geçecek zekaya sahip ama ne sınavlara giriyor ne de derslere." Hiç şaşırmadım. Kağan'ı takip eden bakışlarım Gamze'nin kolumu dürtmesiyle kapıya döndüğünde aklımdan geçenin gerçek olduğunu sandım ama neyse ki kapıda duran okul kaptanımızdı. Gamze "Geldi." diye fısıldadı nutku tutulmuş bir şekilde. Kapının eşiğinde duran Emir, sınıfın içinde gezdirdiği siyah gözlerini bizim üzerimizde durdurduğunda Gamze'nin kolumu koparacağını sandım. "O da mı bu sınıfta?" diye sordum cevabını bile bile.

ZİFİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin