Zifiri 3: Kırgın Gece

318K 12K 1.6K
                                    

BÖLÜM 3: KIRGIN GECE

Kırgın gecenin koynunda yaralı avuçlarımda sakladığım paramparça umutlarım vardı. Herkes uyuduğunda kanayan avuçlarımı açar, kırgınlıklarımı sayar, karanlıkta yok olan yaralarımı başka bir yarayla kapatırdım. İnsan başka bir acının kurbanı olmadan eski yarasının mahkumu olmaktan kurtulamazdı. Bir yarayı başka bir yara unuttururdu. Çünkü acı kanadıkça iyileşirdi kabuk bağlayınca değil.

"Ada Demir, yeni burslu öğrenci değil mi?" Boşluğa dalan gözlerimi yerden çekerek, oturduğum yerde dikleştirdim sırtımı. Koltuk deri olduğu için garip sürtünme sesi utanıp dudaklarımı dişlememe neden olmuştu. Fazla kıpırdamamaya dikkat ederek başımı salladığımda sekreter kadın bilgisayar tuşları üzerindeki ojeli parmaklarını hareket ettirdi. Önüne çıkan sayfayı inceledikten sonra kısık gözlerini bana çevirmişti. "Müdür bey bugün yok, o yüzden okulun kurallarını sana ben ileteceğim." Kadını yine başımla onayladım. Konuşmak istemiyordum, yalnızca evime gidip yorganımın altına sığınmak istediğimden gereksiz okul kurallarıyla ilgilenmiyordum.

"Okulumuzun en iyi sınıfına verilmişsin. Ders notların oldukça yüksek, sınavda iyi bir derece alacağını düşünüyoruz. Bu okulumuz için iyi bir reklam olacağı için desteğimiz hep üzerinde olacak, istediğin tüm hocalarımızdan faydalana bilirsin. Okulumuzun olanaklarını diğer öğrenciler gibi kullanabileceksin ayrıca." İçinde yüzme havuzu bile olan yeni okulumun olanakları gerçekten çok fazlaydı ama sorun şu ki, ben okul sevmiyordum! Kadın birkaç şey daha söyledi, başım her defasında eğilip kalkıyordu ama söyledikleriyle zerre ilgilenmiyordum.

"Aklına takılan bir şey olursa her daim gelip bize sorabilirsin. Sınıfın 12/A, son katta bulunuyor." Yine bir baş hareketiyle ayağa kalkıp teşekkür ettim. Kadın elime bir öğrenci kartı verip gülümsedi. "Binaya girerken ihtiyacın olacak."

Ah tabii, kartım olmadığı için kapıdan girememiştim. Güvenliğe o halde laf anlatana kadar dilim damağım kurumuştu, biraz gergin geçen konuşmanın ardından nihayet idareden onay gelince içeri girebilmiştim. Kadına mahcupça gülümsediğim sırada odasının kapısı çalındı, içeri birkaç kız daldı ve saçma sapan sorular sormaya başladı. "Okulun spor salonunda örümcek var ve biz oraya giremiyoruz. Ne zaman bir şey yapmayı düşünüyorsunuz, biz buraya boşuna mı para döküyoruz ya?"

"İlaçlama yapıldı kızlar, bir örümcek için yeniden tüm okulu ilaçlayamayız." Kadın gözlerini devirmemek için zor tutuyordu kendini ama o kadar alışmış olmalıydı ki bu tiplere hala düzgünce cevap verebiliyordu. Kızlara boş bir bakış atıp, kadını başımla selamladıktan sonra çantamı sırtıma geçirip odadan çıktım. "O çirkin şeyi bu okulda istemiyorum." Sessizce kapıdan çıkarken gözlerimi devirdim. Ne tuhaf varlıklar vardı, Allah kadına sabır versin, diye söylendi içimdeki Ada. Merdivenleri kullanarak yavaş yavaş üst kata tırmandım. Koridorlar ders saati olduğu için oldukça sessizdi. Duyduğum tek şey pahalı mermerlere sürtünen ayakkabılarımın sesiydi. Kırık beyaz renkteki duvarlar, üzerine çakılan tablolardan dolayı geri planda kalıyordu. Sınıf kapıları mavi, koridorları gördüğüm en geniş aralığa sahipti. Son kata geldiğimde eteğimin altına giydiğim çoraplarımı çekip bileğimdeki lastik tokayla saçımı toparladım. Dersin ortasında sınıfa dalmak istemediğim için kapıda bekleyecektim. Yüzümü kapıya doğru döndürüp sırtımı duvara yasladım. Gerçekten yorulmuştum, üstelik kıyafetlerim yağmurda ıslandığı için üşüyordum. Zil sesi yavaşça kulaklarıma ulaştığında önünde durduğum sınıf hariç tüm kapılar açılıp öğrencileri dışarı fırladı. Neden kadının en iyi sınıf dediğini şimdi daha iyi anlıyordum. Ders arasında bile nefes almadan ders çalışıyorlardı. Sanırım şimdi okulu yavaşça sevmeye başlamıştım. Dudaklarım hafif bir gülümsemeyle gerildiğinde sınıfa girmeye karar verip kapının koluna uzandım. "Demek buradasın." Sıcacık bir nefes enseme dokunduğunda olduğum yerde felç geçirecektim. "Sen..." Bir eliyle kapının kolunun üzerinde olan ellerimden kavrayıp beni durdurduğunda şoke olmuş gözlerle ona döndüm. "Senin burada ne işin var?" Nereden çıkmıştı bu şimdi, niye peşimdeydi? Bu okulda okuyor olamazdı değil mi?

ZİFİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin