T

5.6K 358 283
                                    

Sunucu beni taktim ettiğinde içeri girmiştim. Yurt dışında yaşarken pratik yapmamaktan unutmak üzere olduğum Koreceme rağmen kendimi kısa bir şekilde tanıtmıştım.

-Merhabalar ben Jungkook, Kore Milli Takım kaptanı 11 numara.

Sonrasında bana gösterilen yere oturduğumda sunucu bir kaç kişi daha çağırmıştı. Bunlar hiç tanımadığım popüler bir grubun vokalisti olan Chen adındaki çocuk ve Rose.

İçeri girdiğinde şok olmuştum. Tüm şaşkınlığımla ona bakarken beni orada görmeyi beklemiyor gibiydi. Üzerindekileri süzdüm. Adidas bir kazak giyinmişti. Altında yine Adidas olduğu belli olan diz boyunda bir etek vardı. Ardından kendi üzerime göz attım. Adidas bir kazak ve Adidas eşofman. Oha! Planlasak böyle giyinemezdik. Kazaklarımızın renkleri bile aynıydı. Sunucu da fark etmiş olmalıydı. Kaşlarını çatarak baktığında Rose'un bu olaydan hiç memnun olmadığını fark ettim.

Valla çokta fifi...

Ben zaten tutulmuşum benim işime yarar.

Yalnız ortada bir bokluk vardı. Daha yeni ikimiz gündeme girmişken sırf reytinglerde zirveye oturmak için ikimizi aynı çağırmış olmasınlar?

Kafamda kurduğum senaryoyu bölen sunucu gülerek konuştu bu sırada bende yerimden kalkmış bana doğru dönen ideal tipimin elini sıkmıştım.

-Oww ikiniz bu gün bir çift gibi görünüyorsunuz sence de öyle değil mi Rose?

Kızı zor durumda bırakmak için sorduğu oldukça belliydi. Artık kafamda az önce kendime sorduğum sorunun cevabı kesinleşmişti. Evet bu yavşaklar bizi reyting için çağırmıştı.

Titreyen sesi ile "denk gelmiş" dediğinde güldüm. Onu bu zor durumdan kurtarmak için konuştum.

-Sizde benim gibi Adidas markasını seviyor olmalısınız.

Hayır tabiki de bir markayla kolik olacak kadar ilgilenmezdim asla, sadece onlarla sözleşmemiz vardı ve bir süre gizli marka yüzlüğü yapacaktım.

-Hahahaha öyle sanırım.

Dedi, sahte olduğu belli olan gülümsemesini kesip konuştuğunda.

Bunu sunucu da fark etmiş olacak ki aniden konuyu değiştirdi.

-Evet, yeni transferini birde senden dinleyelim Jungkook.

...

Sunucunun saçma saçma sorularına cevap verdiğim tüm bu uzun süre zarfında benim gollerimi göstermişler, diğer oyuncular hakkında sorular sormuşlar, zorlandığım Korecemle de dalga geçmeyi ihmal etmemişlerdi. Gol sevincinden sonra formamı çıkardığım videoyu da göstermeyi unutmamışlardı. Halbuki ben sırf üzerimi çıkardım diye 3 maç ceza almıştım. Sen niye onu gösteriyorsun ki abi? Neyse nalet kaslarımı burdan da görün şurdan da.

-Kasların oldukça eşsiz, dedi woaw çekerek konuşan sunucu.

Noldu dibin düştü orsb çocu* derdim ama canlı yayındayız.

-HAHAHHA teşekkürler, bu daha hiçbir şey orda 20 yaşındaydım şu an abs sayımı artırdım.

Derken gururla devam ettim.

-Bundan sonra güncel videolar kullanın.

Off nalet olsun çok havalıyım. Bunları söylerken göz ucuyla tutulduğum kıza kaçamak bir bakış attım. KIZARMIŞTI. Kıpkırmızıydı. Tanrım sana geliyorum... Çok tatlı...

-Bu arada çok iyi top çevirebildiğinizi duyduk, bize gösterebilir misiniz?

-Tabiki dedim gülerek. Aklıma çok fitne bir şey gelmişti.

Yapımcı yardımcısının getirdiği topu alarak parmağımda çevirmeye başladım sonra sırtımın üzerinden geçirip diğer parmağıma aldım. Ayaklarımla sektirdim, tekrar kafama yollarken kazağımı kaldırıp içine girmesini sağladım. Bu sırada kaslarımın göründüğünden emin oldum. Yarın şüphesiz gündem olacaktım. Alkışlarla oturduğumda bu sefer Chen'le yeni şarkısı hakkında konuşmuştu. Anladığım kadarıyla Rose ile bir düetti. Sonrasında şarkı hakkında milyon tane soru sordu ve en sonunda söylemelerini istedi. İkisi beraber Rose'un gitar çalması eşliğinde şarkıyı bitirdiğinde kıza itafen konuştu.

-Grubunuzun aynı zamanda lider dansçısısınız bize birkaç hareket gösterir misiniz?

Kız utanarak ayağa kalktığında Amerikan-pop bir şarkıda çalmaya başlamıştı. Az önce utanan kız gitmiş yerine çılgın hareketlerle seksi dans yapan biri gelmişti.

Bitirip yerine oturduğunda içimden erimiştim.

Chen'de kendi grubunun bir kaç dansını yapmıştı. O sadece vokaldi ama oldukça iyi dans ediyordu. Gerçi burda herkes iyi dans ediyordu.!

Sunucu yarım saattir bunalttığı yetmezmiş gibi yine bana dönmüştü.

-Siz de dans edebilir misiniz Jungkook-sshhi.

-Elbette, hatta geçen iptal olan imza günüme gelen grupların dansları hala aklımda.

-YAAA ÖYLE Mİ? Bize gösterebilir misiniz?

Gösterirrim tabi ebeni tabuta çivilediğim.

-Elbette. Lütfen DNA şarkısını açar mısınız?

Dediğim anda çalan şarkı ile hatırladığım dans hareketlerini yapmaya başladım. Antremanı daha çekilebilir hale getirebilmek için dans kareografilerini ezberlerdim. Büyük bir alkış topladığımda bitirdim.

-İzninizle bir de A-POP yapayım. Biliyorsunuz uzun bir süre orada yaşadım oraya daha hakimim.

-OWWW TABİKİ. Her şeye yeteneğiniz var bu harika. diyerek bağırdı sunucu. Ardından Justin'in Love Yourself şarkısının ezberlediğim kareografisini yaptım bu çok daha fazla alkış almıştı. Nalet biliyorum çok havalıyım.

Yerime oturduğumda sunucu yeniden konuştu.

-O sizce de harika değil mi? Onun gibi birinin sevgilisi olmak gurur verici olurdu. İdeal tipiniz nedir Jungkook-sshi?(Kameraya konuşuyor)

Bu sorunun geliceğini biliyordum. Lanet kafama sıçayım ki biliyordum. Tüm bir saat boyunca bu sorunun gelmesi için uğraştığınızı biliyordum. Sizin bu bölümü hazırlamanızın tek sebebinin bu soru olduğunu biliyordum.

Yine de sağ olun. Sizin sayenizde az sonra herkes sevgime şahit olacak.

-İdeal tipim Rose-sshi. (Çaprazımdaki kıza baktım.) Ayrıntılı özellikleri milyon kez açıklamıştım ama gerek yok. Rose tüm bunlara sahip. (Kafasını yere gömmüş kız aniden kaldırdı,bana baktı)

Ve sunucu tüm bu eşsiz anı bozdu.

-Vay peki ya Rose? Senin ideal tipin ne?

Adamın lafını umursamadan gözlerini gram hareket ettirmeyen kız sordu. Bana sordu. BANA!

-Peki ya sesiniz güzel mi?

LAST GOAL(Rosékook)Where stories live. Discover now