special episode FİNAL

2.4K 150 80
                                    

#specialepisodeFİNAL#

"Hayatım."

Duştan kafamı uzatıp bağırırken Jungkook'un beni duymasını bekliyordum. Hadi ama hala uyanamamış mıydı? 

Oflayarak kendimi dışarı attığım banyoya bir an önce geri dönebilmek uğruna koşarak giyinme odasındaki valizimden şampuanımı aldım. Ardından hala soluksuz bir şekilde uyuyan Jungkook'un başına ulaşıp ses tellerimin tamamını kullanarak kalkması için bağırdım. Gözlerini hızla açıp çığırdığında kafasını da yan tarafa çevirmiş hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. 

"HALKA FİLMİNDEKİ RUH GİBİ GÖRÜNÜYORSUN" diye bağırırken büyük bir kahkaha patlattım. Pekala ıslak saçlarım iki yanımdan aşağı sarkmış ve yüzümün yarısını kapatmış olabilirdi. Hatta onun kirli, bana oldukça bol gelen beyaz tişörtü de üzerimde olabilirdi ve ben bu ara aşırı zayıflamış olabilirdim. AMA her ne olursa olsun ben onun biricik meleğiydim. Ne demek ruh? Uyku sersemliğine veriyorum yakışıklı çocuk. 

-Sana o kadar çağırdım ki boğazım yırtılacaktı. Kalk hadi dedim. Yataktaki koca bebeği kakalayarak. 

Komidinin üzerindeki saate bakarak konuştu. 

-Daha saat altı Rose. Bırakta güneş bi doğsun. Bu ne acele?

Banyoya doğru yol alırken ona son kez seslendim.

-Akşamki törene gitmeye pek niyetli değilsin sanırım.

Evet daha Kore'ye geleli iki gün olmuştu. Ve biz yine aşırı yoğunduk. Öğlenden önce tören için kızlarla provam vardı. Çünkü özel bir sahne gösterisi yapacaktık. Saat iki civarı milli takımın yemeğinde olmalıydık. Saat yedi de ise tören vardı. Ayrıca bugün bebek için de kontrole gitmeliydim en boş anımda. Bunu şirketime ve magazine fark ettirmeden de yapmak işin cabasıydı.

Zihnimde günümü planlamakla uğraşırken bir yandan da duşumu tamamlamış ve üzerimi giyinmiştim. Güneş gözlüğümü ve şapkamı da taktıktan sonra mutfakta mısır gevreği yemekle meşgul olan Jungkook'a sevimli bir öpücük verdikten sonra yola çıkmıştım.

*

Dans pratik odasında sahne kıyafetlerimize bakıyorduk. Oldukça nakışlı kıyafetler seçmişlerdi. Ve ayakkabılarımızda gereksiz gösterişliydi. Bu durumdayken topuklu ayakkabıyla dans etmemse mümkün değildi. Söylenerek Lisa'nın yanına gittim.

-Seninle ben bot giysek, topukluları Jisoo ve Jennie giyse her zamanki gibi. 

Telefonundan başını kaldırmadan konuştu.

-Bu önemli bir tören Rose, YG buna epey para harcadı. Teklifimizi kabul etmeyebilirler.

Sıkıntıyla ofladım.

-Biliyorsun bebeğimin düşme tehlikesi çok yüksek. 

Telefonuyla kostüm sorumlusu olan sevgilisini ararken sırıttı.

-O zaman şansımızı deneyelim bir bakalım.

***

Provamız birkaç saat daha sürmüş ardından uçarak milli takım yemeğine gitmiştim. Yemekten de tören için erkenden ayrılmıştık. Şimdi ise Jungkook'la alana gidiyorduk.

-Doktora gidemedin dimi? dedi huzursuzca.

-Evet üzgünüm çok yoğunduk. Takım elbiseni aldın mı tatlım? dedim arabanın arka koltuğuna bakarken.

-Merak etme unutmadım Rose, menajerim direkt oraya getirecek.

-Vay tebrikler, dedim kıkırdarken. Bugün ödül alacağız, dedim. Şaşırmış gibi yap.

LAST GOAL(Rosékook)Where stories live. Discover now