KATİL KİM?

DAYANAKLI DEĞİLSİN

Sabah oldu. Min Ji kahvaltı hazırlamıştı. Hepimiz masaya oturduk ve yemeye başladık. Yaklaşık 2 gündür bir şey yemiyordum. O yüzden çok hızlı yiyordum.

- Unni sakin ol. Yemek kaçmıyor.

- Kusura bakma. Ben biraz acıkmışım.

- Sen de haklısın 2 gündür hiçbir şey yemedin.

Yemeye devam ettim.

...

Kahvaltıdan sonra biraz telefonuma bakmaya başladım. Oyun vardı. Onu oynuyordum. Min Joon yanıma oturdu. Elinde kahve vardı.

- Niye buraya oturdun? Git karşıya otur.

- Oturacağım yeri sana soracak değilim. Ayrıca burada pencere var ve dışarı bakmak istiyorum.

Sustum ve önüne döndüm. Oyunu oynamaya devam ettim.

...

- Dışarı bakman bitmedi mi?

- Hayır.

- Görev falan yok mu? Git onu yap. Sen böyle yanımda olunca sinirim bozuluyor.

- Öyle mi ? O zaman biraz daha durayım.

MJae:

- Ben biraz dışarı çıkıyorum. Min Joon hayır dese bile gideceğim.  Sonuçta geri dönerim Yoona burada.

MJi:

- Abi beraber gidelim. Ben de sıkıldım.

İkisi de gitti.

Min Joon hâlâ yanında oturuyordu.

- Bir şeyi mi bekliyorsun?

- Hayır.

- Ay artık git.

- Sen niye hala kızgınsın?

- Bilmiyorum. O acı hallerimi yine de sen çektin bu yüzden.

- Senden bunun için özür dilemeyeceğim. Eminim  ailen öyle bir durumda olsa sen de böyle bir şey yapardın.

- Ben ailem için kendimi tehlikeye atmazdım. Ailemden Daha değerli olan insanlar var.

- Peki. Ben olmasam o insanlarla vakit geçiremezdin. Bunu unutma.

- Ne?

Ayağa kalktı. Karşıdaki masaya oturdu. Cevap vermedi.

...

Diğerleri geri döndü.

- Yoona. Seninle konuşabilir miyiz?

- Tabii.

Bir köşeye geçtik.

- Ben Soo Yeon ile ayrılmıştım. Hatırlıyorsun değil mi?

- Yani hemen hemen.

- Neden ayrıldığımı aslında tam olarak sana söylememiştim.

- Peki şimdi söyleyebilirsin.

- Ben..

- Evet.

- Seni seviyorum.

Bir anda donakaldım.

- Ne?

- Oh.. aslında sana söylemiştim ama hatırlamıyorsun.

- Min Jae..

- Neyse bu konuları sonra konuşuruz.

Min Joon yanımıza geldi.

- Demek bu yüzden böyle davranıyordun.