KAÇ

187 18 3
                                    

- Yoona bu elimdeki bıçak seni o gün bıçakladığım  bıçak. Ben 2 yıldır bu günü bekliyorum. Seni öldürmeyi. Niye kaçmıyorsun?

- J-Ji-Jimin. Bana zarar verme lütfen.

- Hep yalvarıyorsun. Herkes yalvarıyor. Alıştım artık.

Üzerime doğru geliyordu. Sinirlenmişti.

- Kaçsana Yoona.

- Hayır.

- Duymadın galiba. Kaç dedim. KAÇ!

O kadar sinirliydi ki koşmaya devam ettim. Gülmeye başladı.

- İşte böyle. Yoksa eğlencesi kalmıyor. Koş bakalım.

Ayağım çok fazla kanıyordu. Yağmur yağdığı için kaymamaya dikkat ediyordum. Sonunda merkeze gelmeyi başardım.

- YOONA POLİSE GİDERKEN UNUTMA SEN DE KATİLSİN.

Arkamdan gelmeyi bıraktı.

...

Yürümeye devam ettim. Yakınlarda bir polis karakolu vardı. Oraya doğru yürüdüm. Kapının önüne geldim. Korkuyordum. Hem hapise girmekten hem de ölmekten. 2 seçeneğim vardı. Gerçekten benim el izin olmadığını düşünüp ıçeri gireceğim ve söyleyeceğim. Ya da hapse girme ihtimalimi düşünerek kaçmaya devam edeceğim. Malesef şu an hapse girmek istemiyorum. Hemen hastaneye doğru yürümeye başladım. Polis karakolunun yanındaydı. Ayağımdaki camı çıkartmak uzun sürmüştü. 

- Mi Hi Hanım neden ayağınıza cam battığı halde yürüdünüz? Çok daha kötü şeyler olabilirdi.

- Bana yardım edecek kimse yoktu. Ben de yapmak zorunda kaldım.

- Ayağınız şu an çok kötü durumda. Batan cam çok büyük bir camdı. Ayrıca siz yürüdüğümüz için daha çok derine inmişti. Bu nedenle ayağınızın üzerine basmamanızı tavsiye ederim. Yoksa canınız çok fazla yanacaktır. Sizi bir taksi ile gönderelim. Ben çağırıyorum bekleyin. Ayrıca bir de tekerlikli sandalye ister misiniz? Daha kolay olur. Evde dolaşmanız. Bu yara 3 gün ila 4 gün arası anca iyileşir. Bastığınızda size çok acı verir.

- Olur.

...

Taksiye beni en uzak otele götürmesini istedim. Otele vardım. Tekerlikli sandalyeye oturdum. Aslında gerek yoktu ama yine de her ihtimale karşı alma gereği duydum. Odama geldim. Yatağa oturdum. Yatak pencerenin dibindeydi. Yağmur yağıyordu. Ben de dışarıya bakıyordum. Jimin.. Jun Hae'yi öldürmüştü. Aslında Wonwoo'yu. Yoona olmaktan nefret ediyorum. Jimin yüzünden tekrar Yoona olmak zorunda kaldım. Ben hayatımı yalanla geçirmenin daha iyi olduğunu düşünüyordum. Eminim Wonwoo da öyle düşünmüştür. Normalde üzülmemem lazım. O bana o kadar acı çektirdi. 2 yıl önce onun ölmesini ben de istiyordum. Ama şimdi.. O benim arkadaşımdı. Yanımda olan tek kişiydi... Ağlamaya başladım. Normalde alışık olmam lazım. Pencereden bakmaya devam ediyordum. Aşağı baktım. Jimin oradaydı. Bana bakıyordu. Gülüyordu. Otele girdiğini gördüm. Hemen otelin telefonundan resepsiyonu aradım.

- Buyrun.

- Oraya bir adam gelecek sakın içeri almayın.

KATİL KİM? Where stories live. Discover now