Altı

16.3K 1.1K 105
                                    

-Bölümlere olan ilgi git gide artıyor. Harikasınız. :) İşte altıncı bölüm sizinle. İyi okumalar. :) -

*

'Yardım mı edeceğim?' dedim kaşlarımı kaldırırken.

'Ben sana nasıl yardım edebilirim ki?'

Salıncağa geri oturdu.

'Bildiğinden çok yolu var.'

Kollarımı göğsümde birleştirdim.

'Polis cinayet davanla ilgilenmiyor mu? Demek istediğim, olay sadece üç ay önce olmuş. Soruşturma hala devam ediyor olmalıydı.'

Yüz hatları gerginleşti.

'Davayı cinayetten bir ay sonra kapattılar.'

'Ne? Bunu nasıl yapabilirler?'

'Bir süredir bu şehrin yargı sisteminde bir şeyler döndüğünden şüpheleniyorum. Rüşvet alıyorlar, ama hepsi değil.'

Konuşmaya kısa bir sessizlik hakim oldu.

'Şey.. Peki insanlar seni görebiliyor mu?' diye sordum.

'Benim dışımda birileri?'

'Evet, algılanabilirim. Ama ben hissedemem. Yani fiziksel olarak tabi. Vücudum işlemiyor, yalnızca zihinsel şeyler işte.'

Anlayışla başımı salladım. Penceremden atlamanın onu etkilememesinin nedeni buydu, fiziksel acı hissetmiyordu.

'Beni buralarda birinin görmesi iyi olmaz tabi.' dedi ciddiyetle.

'Ailem beni tanımalarına yetecek kadar bilindikti.'

Söylediği her şeyi kavramaya çalışırken yutkundum. Hafif bir rüzgar açıklığa doğru esince ürperdim ve kollarımı etrafıma sardım.

Harry bunu farketmişti.

'Ailen yokluğunu farketmeden eve dönmelisin.'

'Ama hala kafamda çok fazla soru var.'

Gülümsedi ve salıncaktan indi.

'Yakında konuşuruz.'

Ayağa kalktım.

'Nerede.. kalıyorsun?'

Ona nerede yaşadığını sormak biraz tuhaf olurdu.

'Kalmak? Aslında tam olarak hiç bir yerde kalmıyorum. Hani uyumadığım ya da yemek falan yemediğim için. Sanırım sadece etrafı gözlemliyorum.'

'Gözlemliyor musun?'

'Dünyayı gözlemliyorum. Ona ölümden bakmak, yaşamdan bakmaktan farklı oluyor.'

'Tahmin edebiliyorum.'

Durduğum yerden ürkütücü soğuğunu hissedebiliyordum. Sanki onun içindeki ölüm buz kesmiş parmaklarıyla bana ulaşıyor, kısa bir zaman önce ölmeyi ne denli istediğimi bilircesine tenimi kavrayıp pençeliyor.

~Unuttun mu Jane? Çok yaklaşmıştın.~

Biraz geriledim.

'Eve gitmem gerek.'

Başıyla onayladı.

'Eğer yarın seni yakalayabilirsem, kendinden biraz daha bahsedebilir misin?' diye sordum.

Başını yana doğru eğdi.

'Kendimden biraz daha mı bahsedeyim?'

'Eğer soğukkanlı katilini bulacaksam senin hakkında daha çok şey öğrenmeliyim.'

Phantom (Türkçe Çeviri)Where stories live. Discover now