Bay Jeon

t

Şu anda lunaparkta Ha Neul ile birlikte pamuk şeker yiyorduk.

Daha doğrusu o yiyordu.Ben az önce dönme dolaptaki olayı aklımdan silmeye çalışıyordum.

Onları öylesine yakın görmüştüm ki.Yakınlıktan fazlaydı bu.
Jimin,Yu Jin'in muhtemelen ilk öpücüğünü almıştı.

Tamda gözümün önünde.Onları o halde gördüğüm için hemen başımı çevirmiştim.Daha fazla katlanamazdım.

Şu anda Ha Neul'a mutlu gibi görünmeye çalışıyordum.1 gün sonra gidecekti.Onunla güzel vakitler geçirmeliydim.

Ha Neul kolumdan tuttu ve bir oyuncağa götürdü.

Oyuncak arasıra havalanıyordu ve midemi bulandırıyordu.Lunaparkın manzarası burdan çok netti.Sanırım manzarayı izlersem midem bulanmazdı.Kendimi kötü hissetmezdim.

Öylesine bakarken Yu Jin ve Jimin'i gördüm.Öylesine yürüyorlardı.

Ardından bir masaya oturdular ve pamuk şeker aldılar.

Yu Jin'de etrafı incelemeye başladı.En son bizim olduğumuz makineye döndü.Ve beni gördü.
Bakışıyorduk yine.

Bakışlarını çekmemişti.Bu sefer bakışlarımı ben çekecektim.Çünkü üzgündüm.Kırgındım.Sinirliydim.

Bakışlarımı kaçırdım ve etrafa baktım.Kalbim acıyordu.

Makineden indiğimizde Ha Neul'a tuvalete gideceğimi söyledim.

Tuvalete girdim ve aynada ki görüntüme bakıyordum.Hep aklıma aynı sahne geliyordu.

Yu Jin ve Jimin'in dönme dolaptaki hali.

Yüzüme soğuk suyu çarptım.Unutmalıydım.

Yüzümden damlayan su damlacıklarını üstüme giydiğim uzun kollunun koluyla sildim ve tuvaletten çıktım.

Tuvaletten çıktığım an Yu Jin'i bana yaklaşırken gördüm.Gözleri hafif kızarıktı.

-Nasılsınız Bay Jeon?

Dedi gülümseyerek.Boynunda da hiç çıkarmadığü benim verdiğim kolye vardı.
Sert ve soğuk bir sesle

-İyiyim,sen?

Dedim.Gülen yüzü yavaşça normal halini aldı.Onunla göz temasında bulunmamaya çalışıyordum.

Ani bir şekilde cebimden peçete çıkardı ve ikiye katlayıp bana yaklaşmaya başladı.Peçeteyi burnuma koydu ve

-Iyi misiniz!?

Dedi.Burnum kanıyordu.Yavaşça elini burnumdan çekti ve benim bir elimi burnuma götürdü.

-Sıkıca tutun.

Dedi.Ondan bir türlü soğuyamıyordum.O çok güzeldi.Kalbi,gözleri,en çok ta sesi.Tam teşekkür edecektim ki aklıma dönme dolaptaki sahne geldi.

-İyi akşamlar.

Dedim soğuk bir sesle.Küçük bir gülümseme oluştu yüzünde.Hafifçe başını eydi.Ben de burnumu tutarak Ha Neul'un olduğu yere geldim.

-Abi,nerde kaldın?Burnuna ne oldu?

Dedi.

-Önemli bişet değil,artık gitsek olur mu?

Dediğimde tamam anlamında başını salladı.

Arabaya bindiğimizde bana döndü ve

-Abi,ben bugün Yu Jin ve Jimin'i lunaparkta gördüm...