Bölüm 21

270 227 41
                                    

Yenilmedim o zalim görmüyor ki yarabbim ....
Birden çalıların arasında bir ses . "Görüyorum" dedi.
Korkutun beni hem sende nerden çıktın. Pansumanını yapmadan gitmedim. Malum siz bu konuda iyi değilsiniz. Teşekkürler ama ben hallederdim. Deyip arkamı döndüm.  Salya sümük ağlamıştım değil mi ben. Ya sümüğüm aktıysa deyip yaşlarımı sildim. Burnumu içime çektim. Kakülümü düzelttim. Merak etme rimelin akmamış. İyide ben rimelden korkan kim belki sümüğüm akmıştır deyip güldüm. O da güldü.  Allah laf sokmayacaksın? "Hayır" dedi. İçimdeki Şahika Koçarslan hemen bir "şaşırdım" halayı çekti. Hadi gidelim benim biraz işim var. Tamam dedim. Baya yürüdükten sonra bir soru sorabilir miyim? Hadi sor bakalım. Neden ağlıyorsun? Sana ne. Sonra eve geçtik o bacağıma pansuman yaptı. İstersen kendine yap. Benim icin endişeleniyorsun? Rüya görüyorsun. Her neyse hoşçakal. Sende. ....  Allah'a emanetimsin. Efendim anlayamadım. Patrona alla emanet ol diyemedik. Tamam merak etme ben söylerim. Sağol deyip çıktı.

   Bende o gittikten sonra lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Patrona bakmaya çalışma odasına çıktım. Sesin çıkmadı bir ihtiyacın var mı diye patrona sordum? O da "kahve fena olmazdı" deyince Peki deyip aşağı inecektim ki "Mehmet'in selamı var ?" Aleykümselam o gitmemiş mi? Bilmem birşey unuttu herhalde? Unuttuğu sen olmayasın. Valla patron matron dinlemem döverim.  Tamam sustum deyip kıkırdadı. Aylin tam konsantre olmuştum. Eee yani ? Git diyorum. Tamam kızma yazdıklarını bende okuyacağım. Olmaz yazarın zeki çevik ve gizli olanı makbuldür. Öyle mi Fatoş hanım. Öyle şimdi çalışmam gerekiyor? Git diyorsun? Yani kibarca? Hadi bakalım.

Deyip dişarı çıktım. Pencereden bir baktım ki? Birde ne göreyim kar yağıyor "yaşasın". Kar bütün kusurları örter deyip. Mutfağa geçtim. Kahve suyu koydum. Kahve yaparken eski işyerim aklıma geldi. Ne yapıyorlardı acaba bensiz?  Aklımın bir köşeşine bir ara arayacağımı yazdım. Kahveleri kupaya boşaltıp. Patronun kini yukarı çikardım. Kapıyı çalıp girdim. Buyur patron. Keşke demesen. Neyi demesen? Şu lafı? Ha o mu ..... Nasılsın biraz sarsildim ama toparlanırım merak etme? Sen ne yapacaksın. Ben mi biraz kitap okurum herhalde? Tamam deyince bende çıktım. Memoyu şimdiden özleyeceğim . İn cin top oynuyor. Kahve mi aldım. Masa üstüne bıraktığım sigara ve çakmağı alıp dışarı çıktım.  Bir yudum kahve aldım . Sigaramı yaktım kar şidetini artırıyordu? Umarım burada kurda kuşa yem olmayız. Kahvemden bir yudum. Sigaramdan bir fırt çektim.  Sigaram bitince içeri camın önune minder koyup Lontan'u isimli kitabı okumaya başladım. İlginçti. Öyle kaptırmıştım ki öglen geçmişti ? Ne yemek yapsam acaba dedim. Sonra aklıma erişte çorbası geldi? Tuh bak sumak yok. Neyse bizde limonlu yaparız dedim. Ve yapmaya koyuldum . Önce soganları bir tencerde tereyağla kavurdum. Sonra kaburga kemiklerini başka bir tencerede suda haşladım. Sonra salçasını kavurdum sora yesil mercimegini biraz kavurduktan sonra tencerenin yarısına kadar su koydum. Su kaynadiktan 10 dakika sonra kemikleri ve suyunu ekledim. Sonra patatesleri küp küp doğradım ve tencereye attım. Sonra biberleri dograyip atttim. Sonra iki domates dogradım. Önce eriştesini sonra domateslerini ekledim. Feslegen , sumak yerine yarım limon suyu, tuz  ve pul biber ekledim. Altını kısıp  tekrar bir kahve yapıp pencere kenarına geçtim. Karı izledim. Çok büyüleyiciydi. Yağmaya başlayalı bir saat olmamıştı. Ama yeri beyaza boyamıştı. Benim sıcak sever Mestulim ne yapıyordu acaba?
Arkamdan patron birden "Ne düşünüyorsun böyle kara kara? Korkuttum galiba? Biraz. Hiç bizim Mestuli ne yapıyor şimdi acaba? Annesinin koynunda uyuyordur? Merak etme? İnşaallah dedigin gibibidir. İnşaallah. Eee işin bitti mi ? Bitmedi ama beni bu güzel kokular mahvetti? Ne  pişiyorsun. Ekşili erişte çorbası? Çok acıktım. Hadi yiyelim. Ocaktan aldım kaselere boşaltım. Masaya geçmeden pencere karşısindaki 2li koltuğa oturup içtik. Enfes olmuş ellerine saglık. Böyle guzel şeyler yapmaya devam edersen. Kilo alırız. Aslında yemekten sonra çıkıp yürüyelim mi. Yok kuzum benim ilhamim kaçmadan asılayım sen çık istersen ama dikat et buralarda erken hava kararıyor çok uzaklaşma. Tamam deyip tabakları kaldırıp. Bulaşıkları yıkadım. Bir istegin var mı ? Yok kuzum sen çık yarım saate kadar gel.  Çay demleyeceğim. Güzel olur ? Hadi ben kaçtım. Kaçma allahın emriyle git. Olur deyip sigarami ve telefonumu alip çıktım.

Yanık Ünitesi  #wattys 2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin