Lisa

6.2K 406 6
                                    

Hissettiğim şaşkınlık ve endişe panik atağımı tetiklemişti. Boğulma hissiyle nefes almakta zorlanıyordum. Yüzünde David'in aynısı olan tebessümle en az David kadar uzun bir kadın bana bakıyordu. Yaşadığım endişeyle kaçmak için elimi David'in elimden çekmek isterken onun  daha sıkı tutmasıyla başımı David'e doğru çevirdim. Yüzündeki endişeli ifade ile gözlerini benden ayırmadan; ''Lütfen Jessica, seni kızkardeşim Lisa ile tanıştırmayı çok istiyordum. Böyle bir süpriz buluşma ile daha kolay olur diye düşündüm.''

Derin bir nefes alarak bakışlarımı Lisa'ya çevirdim, hala aynı tebessüm ama gözlerinde neler oluyor bakışıyla bize bakıyordu. Sosyal bir kriz çıkarmadan bu tanışma merasimini atlamam gerektiğine, geçmişimden kaynaklanan sorunlarımı tüm detaylarıyla ortaya dökmenin son derece yersiz olacağına kanaat ettim. Olabildiğinde derin bir nefes alarak ondan geriye doğru saymaya başladım. Bu esnada yapabileceğim en doğal yüz ifadesiyle Lisayı tebessümle selamladım.

Yaptığım rol işe yaramış David ve kız kardeşi yüzlerindeki şaşkın ve endişeli ifadeden sıyrılmışlardı. Yüzüme sabitlediğim tebesssümümle David'in elinden sıyrılarak Lisa'ya yöneldim. Uzattığım elimle birlikte;

''Merhaba Lisa, büyük süpriz oldu. Şaşkınlığım için lütfen kusura bakma.''

''Merhaba Jessica, seninle tanışmayı dört gözle bekliyordum. İtiraf etmeliyim ki süpriz fikri benimdi. David'i bu konuda çok zorladım. Umarım yanlış bir izlenim bırakmamışımdır.''

''Hayır, herhangi bir yanlışlık yok. Ben sana karşı mahcubum aslında. sürekli seninle tanışmaktan kaçınıyor imajı çizmiş olabilirim ancak David ile birlikte geçirdiğimiz zamanlarımız o kadar az ki, bu süreyi sadece kendime isteme bencilliğiyle hareket ediyorum sanırım.''

İkimizin arasında geçen konuşmaları keyifle takip eden David bir elini benim belimde dururken, diğer eliyle de Lisanın elini tutuyordu. Gördüğüm şey kendimi kontrol etmekte zorlanmama yol açıyordu. içimdeki ses sakin kalmam gerektiğini yüksek sesle defalarca dile getiriyordu. Kontrollü olmak zorunda ve iyi bir rol sergilemeliydim. Lisa'ya karşı sarf ettiğim her söz, zihnimin derinliklerinde bir hikaye yazsam karakter nasıl cevap verirdi diye düşünerek otomatik olarak gelişiyordu. Lisa'ya karşı bir rol belirlemiştim. Tatlı, nazik ve sevecen bir sevgili rolüydü bu. Aslında gerçekte David'i seviyordum bu rol değildi ama şu an yaşamaktan kaçtığım, benimle alakası olmayan bir andı. Gerçek Jessica böyle bir ortamda olmayı, anıların tekrar tekrar su yüzüne çıkmasına asla dayanamazdı. Geçmişinin üzerine sünger çekmesi ve yeni bir hayat kurması çok zamanını almış ve tüm bunların yeniden yaşanmasına riskini göze alamazdı.
Bir an önce bu yemek bitmeli  eğer dayanamazsa gerekirse gerçekten kaçıp gitmeliydi. Yer ayaklarının altında sarsılıyor ve Davidin desteği ile güç bulabiliyordu.  " lütfen oturalım mı artık diyerek masaya doğru bir hamle yaptığımda David yanıma oturmuş. Lisa ise karşımdaydı.

Yemek ve Lisayla olan sohbet tahminlerimden farklı geçmişti. Sürekli MaryAnn ile kıyaslama durumunda olmama rağmen en ufak bir benzerlik bulamamıştırm. Sürekli onun abisine bakışlarını davranışını ve konuşmasını tartıyordum. Hiç bir şekilde yapmacık bir yönü yoktu. içimden sürekli Brain ile olan ilişkimde yaşadığım istisnai durumun başkalarıyla yaşamamın mümkün olmadığını tekrar edip duruyordum.

Yakaladığı her fırsatta elimi tutan veya yanağımı okşayan David oldukça mutlu görünüyor ama bir yandan da her an ters birşeyler olabilir endişesi ile tetikte duruyordu.

David ile çocukluk anılarını anlatmayan başlayan Lisa kardeşinin itirazlarına rağmen tüm detayları anlatmaya devam ederken kahkahalar atıyordu. Kendimi onların şakalaşmalarına kaptırmış, ben de onları tebessümle takip ediyordum. Her şey o kadar normaldi ki. Tıpkı doğun gününde MaryAnn'in sürekli abisiyle dans etmesi ve sarhoş olup Brain' a sürekli hadi benimle uyu demesi kadar normaldi. Tabi ben o zamanlar bu davranışların kardeşin abisine normal yaklaşımı olarak bulurken aslında hikayenin farklı bir yüzü olduğunu öğrenmemden önceydi. Aklıma gelin anının etkisi suratıma çarpmış bir tokat kadar sertti.
Onlar kendi aralarında konuşarak gülüşmeye devam ederken ben yavaşça ayağa kalktım.

Davis elimi daha sıkı tuttu. ''Jessica, iyi misin?''

Son Bir ŞansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin