Utancın Çeşitleri

9.9K 455 5
                                    

Söylediğim şeye sinirlenerek homurdanmaya başlayan David, içki siparişi vermek için  garson arayışa başlayınca, diğer yanımda oturan George;

"Sabahtan beri böyle homur homur, öfkeli bir boz ayı gibi dolanıyor."

"Aa, bende onu kızgın bir boğaya benzettim az önce."

Attığı kahkahayla havuzdaki tüm kişilerin dikkati bizim olduğumuz tarafa dönmüştü.

"Boğa da olabilir Jess, düşününce hak verebiliyorum." diye cevap verdi George kahkahalarının arasında

Şezlongda bozulan havlumu düzeltmek için ayağa kalkarken bir yandan George'a laf yetiştiriyordum;

"Düşününce ben de ayı konusunda sana hak verebiliyorum George." diyerek bir kahkaha daha atmasın neden oldum.

Bacağımın arkasında hissettiğim dokunuşla hızla David'e döndüm. 

"Napıyorsun?" diyerek elini çekmeye çalışırken hiç istifini bozmadan ;

"Hayvanları kızdırmamak tehlikeli olabilir, öyle değil mi George?"

Gönderilen mesajı anlayan George,

" Elbette dostum, özellikle vahşi olanları kendi hallerine bırakmakta fayda varı."  diyerek benimle iletişimi kesti.

David'in elinden kurtulamayacağımı anlayınca çırpınmaktan vaz geçip,

"İzin verirsen oturacağım"

Suratındaki piç gülüşüyle,

" Elbette tatlım." dedikten sonra elin, tenimi okşarcasına sıyırarak çekti.

Dokunuşunun bacaklarımdan başlayıp tüm bedenime gönderdiği his delirticiydi. Hem sinirlenmeme hemde daha fazlasını istememe neden olmuştu. Ancak kararlıydım, David'le asla tekrar o durum gelmeyecektim. O'nunla kuracağım ilişki bana her türlü zarar verirdi. Havuz kenarında karşıma çıkmasıyla başlayan çekişmelerimiz hem mesafeli durmama hemde varlığından keyif almama yetiyordu.

Gözlüğün verdiği güvenle sessizce göz ucuyla David'i süzüyordum. Muhtemelen o da beni süzüyordu. Sessizce varlığının verdiği keyfin tadını çıkardım. Gözlerimi kapatıp hayal kurmaya başladım. Onun varlığı ve varlığının farkında olan kadınlığımla, ellinin az evvel yaptığı gibi vücudumda dolaştığını hayal ettim. Gerçekmişçesine tepki veren göğüs uçlarım yoğun bir şekilde sızlayarak bikinin altından şişiyordu. Dokunmasamda ne kadar şiştiklerini ve ağırlaştıklarını hissediyordum. İhtiyaçla kıvranan vücudumla şezlongda yattığım şekli değiştirerek David'e doğru döndüm. Yakın olma ihtiyacıyla yaptığım bu hareket gerçekten de kendimi daha iyi hissettirmişti.

Hayallerle keyif alarak vakit geçirirken onu yeniden görme arzusuyla gözlerimi araladım. Benim ona doğru döndüğüm gibi, o da bana dönmüş olan David tüm dikkattiyle beni izliyordu.

İzlendiğimi anlamak huzursuz etmiş hatta utandırmıştı. Acaba o esnada aklımdan geçenleri de okumuş olabilir miydi? Endişeyle yerimden doğruldum.

Kıpırdamadan aynı şekilde durup beni izleyen David'den bakışlarımı kaçırarak, yakalanmış olmanın verdiği kaçma isteğiyle etrafta bir garson aradım.

Nerede bu garsonlar diye söylenirken,

" Az evvel uyuyor muydun Jessica??

Etrafa bakınmaya devam ederek, "Evet bir ara dalmışım. Neden sordun?"

"Uyurken keyifli bir hal vardı yüzünde, rüya mı görüyordun yoksa? Böyle keyiflenmene neden olan şeyi merak ettim?"

Pis pis sırıtıyor muydu? Yoksa ben mi paranoyaktım?

Son Bir ŞansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin