Son Bir Şans

Aşk Tanrıçası

Benim küçük aşk tanrıçam az evvel üzerimizdeki pijima ve şorta rağmen orgazm olmuştu.

Tanrım nasıl bir şanstı Vegas'ta karşıma çıkan. Kavga ettiğimiz geceden sonra, ertesi sabah pişmanlıkla uyanmış ve hemen onu aramaya çıkmıştım. Odası cevap vermeyince resepsyona sormuş, aldığım cevapla hissettiğim kayıp duygusu kalbimin sızlamasına neden olmuştu. Ona söylediğim onca şeyle beni odadan kovmakla o kadar haklıydı ki.

İletişim bilgilerini açıkca para teklif ederek istememe rağmen resepsyon görevlisince geri çevrilmiş ve üzerine otelden attırmakla tehdit edilmiştim. Yaptığım ahlaksızlıktı ama bulmak için her yolu denemeliydim. Onu üzmüş olmak ve tekrar göremeyecek olma ihtimalim kendimden nefret etmeme neden olacak kadar büyüktü.  Onu dinlemek ve anlamak yerine aklımdaki zehirli fikirlerle hükme varmış ve onu itham etmiştim.

Sonraki günlerde üzüntüm ve pişmanlığım azalmak yerine gün be gün artmıştı. İnternet aramalarım bile sonuç vermeyince pes edip tekrar karşıma çıkması için dualar eder olmuştum.

Jason bana görüntülü konuşmayla onu gösterdiğinde hissettiğim rahatlama, yaşadığım mutluluk inanılmazdı. Kamera görüntüsü bile kendimimi iyi hissetmeme neden olmuştu.

Şimdi burada, tam kucağımda, az evvel kendinden geçerken hissettiği herşeyi yüzünden okumuştum. Tatmin olurken hıçkırığa benzer minik bir ses çıkarmış, nefesi kesilmiş ve bitince derin bir nefes alarak rahatlamıştı. Yanakları zevkten kızarmış, gözleri hissettiği tatminle yarı yarıya kapanmıştı. Nasıl bir şeyim ben sorusuna verdiğim;

''Sen bir tanrıçasın ve ben bir tanrıçaya nasıl tapılırsa sana öyle tapmak istiyorum.''

Gözlerinin ucuyla beni süzerken ''tap öyleyse'' derken gerçek bir tanrıça gibi davranıyordu.

Vücudunun her bir noktasını, günler boyu ona hissettiğim özlem ve tutkuyla, seyrediyor, okşuyor, öpüyor ve tapınıyordum. 

Dudaklarımın arasında göğüslerinin dikleşmesi, tenine dilimle dokunuşumda titreyişleriyle doğal tepkileri onu daha çok istememe neden oluyordu. Bugüne kadar öğrendiğim her şeyi ona zevk vermek için kullamak istiyordum. Elimin altında kıvranan bedeni ve kesik kesik inleyen nefesi, tüm yapacaklarımı unutturuyor ve acemi bir çaylak gibi bir an önce sonuca ulaşmayı istemem neden oluyordu.  Yavaştan alma konusunda kendimi kontrol etme mücadelesi verirken, yattığı yerden doğrulup beni kendine ''daha yakınıma gel''diyerek çekmesiyle,  dayanma sınırımın ötesine geçmiştim. Prezervatifi takıp kendimi bacaklarının arasına yerleştirdiğimde tatlı tebessümü ile bana bakıyor, ensemde ve kollarımda dolaşan elleriyle okşarken beni içine şevkle kabul ediyordu.

İçinde olmanın verdiği his tarif edilemezdi. Günler boyu onu düşleyerek geçirdiğim zamanlarda böylesine bir his vereceğini hayal etmemiştim.  Altımdaki bedeninin gidiş gelişlerime uyum sağlayarak benimle haraket edişi, hissettiği zevkin suratı ifadesinden geçişi ve memnun olarak gülümsemesi, çıkardığı sesler, tutkuyla öpen dudakları, şehvetle sırtımda hissettiğim tırnaklarıyla bana yansıttığı hisleri,  ona verdiğimi düşündüğüm hazdan çok daha fazlasıydı. Daha fazla ne verebilirim diye çabalarken her hareketimi coşkuyla karşılayıp daha fazlasını hissettirmesiyle kendimi yetersiz hissetmeme yol açıyordu.  Benim hırslanıp daha hızlı gidip gelmemle o da hırsla bana eşlik ediyor, zevk içinde inlememe neden oluyordu. Zirveye yükselirken nefesi iyice kesilmişti. Kasıklarımda hissettiğim daralmayla kendimi onun gelişine ayarladım ve onunla birlikte hayatımda yaşadığım en olağanüstü orgazmı yaşadım.