Son Bir Şans

Kırılma

David ve ben, güneşin altında bir kedi gibi miskince ve keyifle gerinerek vakit geçirmek varken ve kumrular gibi sevişerek birbirimizle geçirdiğimiz anın tadını çıkarmak varken kavga etmiştik. Sebebi her ne olursa olsun bana, beni kırmayacağına dair söz veren David, konu ailesi olunca bu sözünü unutmuştu.

''Seni anlamıyorum Jessica, alt tarafı bir yemek yiyeceğiz. Neden kabul etmiyorsun.''

''David, ben sadece seninle olmak istiyorum. Ailen yada başka şeyler umrumda değil. Zaten çok az görebiliyorum seni. Başkalarıyla vakit geçirmektense sadece ikimiz olalım nolur.''

''Tatlım, bak ben de farkındayım. Zar zor bir araya gelebiliyoruz. Vaktimizin tamamını birbirimizle geçirelim, tamam haklısın ama o benim kız kardeşim, yabancı biri değil ki. Hem eminim çok seveceksin.  Gerçekten harika bir insandır ve seninle tanışmayı çok istiyor.

''Belki başka zaman David. Özel olarak planladığımız bir buluşmada olabilir. Şu an bunun için hazır değilim.''

''Of Jessica... Ne zaman hazır olacaksın.. Ben hemen söyleyeyim sana bunu cevabını. Hiçbir zaman!''

''Hayır David, tabi ki tanışacağım kız kardeşinle ama hemen değil. Neden beni bu kadar sıkıştırıyorsun. Daha kaç ay oldu ilişkimiz başlayalı.''

''Sana bir soru soracağım Jessica. Acaba benden ayrılmayı mı düşünüyorsun. Yani ailemi tanışmaya değer bulmadığına göre gereksiz buluyor olabilirsin.''

''Bu da nerden çıktı. Asla öyle bir düşüncem yok. Seni seviyorum David. Bunu biliyorsun.''

''Bazen şüphe ediyorum Jessica. Ben sürekli geleceğimizden bahsederken sen susup kalıyorsun. Sadece seks yaparken tam anlamıyla açıksın bana. Bu da beni düşündürüyor.''

Jessica bir kaç adımda David'in yanına giderek ellerini onun çıplak göğsüne koydu.

''Seni seviyorum. Aşkımsın sen benim. Asla ama asla senden ayrılmayı düşünmüyorum David. Seninle çok mutluyum. Hayatımın hiçbir döneminde olmadığı kadar hemde. ''

''Öyleyse neden uzak duruyorsun Jess. Hiçir şey anlatmıyorsun. Sürekli kaçamak cevaplar veriyor, sorularımı geçiştiriyorsun. Mesela şu eski sevgilin, avukat olan adam. Ne geçti aranızda? Niçin bu kadar incindin?''

Jessica David'in gözlerine dikkatle bakan cevap bekleyen bakışlarına bakmaya daha fazla dayanamayarak kollarından sıyrıldı ve havuzun kenarına doğru yürümeye başladı.

''Geçmiş, bitmiş bir ilişki David. Neden onun hakkında konuşarak canımızı sıkalım ki! Ben çok sıcakladım. Havuza girelim mi?'' dedikten sonra kendisini havuzun mavi sularına attı.

David'in bakışları altında yüzerken, daha fazla kaçamayacağımı anladım. Ona anlatmak zorundayım yoksa her görüşmemizde kavga etmeye devam edeceğiz. Asla bu sorunun peşini bırakmayacak. Ne vardı sanki biraz daha cesur olsaydım. Geçmişimden kaçarken geleceğimden oluyordum istemsizce. Ama nasıl anlatılırdı ki?

Neresinden başlardım anlatmaya. Sonrasında hissetiklerimin üstesinden gelemeyip korktuğumu nasıl açıklardım. Çocukca bulurdu belki bu yaptığımı. Her türlü gözündeki değerimi yitirme ihtimalim vardı.

Seni kaybetmek istemiyorum David, diye usulca fısıldadım havuzun içinde ona bakarken.

Daha fazla oyalanamayacağıma karar vererek ne olursa olsun kaçmak yok diyerek derin bir nefes alarak havuzdan çıktım.

Uzandığı şezlongdan ayağa kalkarak bir havlu alarak  yanıma geldi ve sarılmam için havluyu açarak  yanından başka bir yere kaçışımı engellemiş oldu. Oysa ki ben zaten ondan kaçmak istemiyordum. Kurduğu göz teması ile birlikte aramızın bozuk olmadığını düşündüğümü belli etmek için tebessüm ederek ona yaklaştım ve beni havlu ile sarmasına izin verdim.

Havluyla birlikte kollarını da vücuduma sarmış öylece duruyorduk.

''David ben..'' diye söz girmeye çalıştım.

'''Şşş. Bir şey söyleme. Seni çok zorluyorum. Özür dilerim aşkım.''

''Ben..'' diye başlayan cümlemi dudaklarıyla susturdu. Yoğun bir arzuyla dudaklarımı öperken kısa bir an için ayırdı dudaklarını dudaklarımdan. Nefes nefese kalmış sesiyle

''Seni kaybetmek istemiyorum Jess. Yeniden olmaz...''