•10•Kavga•

17.6K 1.4K 413
                                    

Jungkook'un son dediği şeyden oldukça utanmıştım. Yanaklarım kızarırken neden bu kadar ahlaksız olduğunu düşünüyordum.

Sınıfa çıkmadan hemşireyi bekledim. Gelmeyince mecbur sınıfa çıkmak zorunda kaldım. Sınıfa girdiğimde benim sıramda Jungkook ve Jim'in oturuyordu. Çantam ise en arka sıranın altında, yerdeydi.

Kaşlarımı çatsam bile artık alışmıştım.

Jungkook gerçek anlamda benden nefret ediyordu.

Onu kızdıracak ne yapmıştım?

Veya Taehyung'dan korktuğu için şimdiye kadar sesini çıkarmıyordu.

Düşünceli bir biçimde sıraya ilerlediğimde çantamın içinden telefonumu çıkarttım. Sıranın üstüne koyduğumda çaprazımdaki serseri ikili bana dönmüştü.

"Kalk o sıradan. "

Tehditvari sesin amacı belliydi.

Kargaşa yaratmak istiyordu.

Fakat bunu ben istemiyordum. Sıradan kalktığımda telefon sırada titredi. Eğilip telefonu elime aldım.

Chansoo arıyordu. Hemen açtığımda acaleyle konuştu.

"Çabuk çantanı topla, kapıya gel. "

Telefon yüzüme kapanırken şaşkınca pencereden dışarıya baktım.

Toplu çantamı elime aldım, telefonu cebime tıktıktan sonra Jungkook'un omzuna vurarak sınıftan çıktım. Jungkook ise kendisine yapılan yamuğu sindirememişti, peşimden gelirken kolumdan tuttu.

"Hala akıllanmadın mı? Dayak mı yemek istiyorsun küçük şey? "

"Küçük diyip durma! Hangi yerim küçük? Boyum mu? Hayır, bir kıza göre oldukça iyi bir boy. 164 'ün nesi varmış?! "

"Küçük olan boyun değil, beynin. "

Ultra derecede beni bozmuştu.

Sadece yüzüne baltığımda telefonum titredi. Transtan çıkarak merdivenlere yöneldim.

Kolumdan tekrar çekince rendeledim ve neredeyse düşecektim.

Fakat düşmedim.

Çünkü biri buna engel olmuştu.

Düşmeme sebebiyet veren beden aynı zamanda yere serilmemem için beni tutuyordu.

Yaptığı ani hareketle belini kavradı ve kendine çekti. Bedenim onun vücuduna hızla çarptığında fazla temas ve aşırı yakınlıktan ötürü kalbim küt küt atmaya başladı.

Şaşkınlıkla açılan gözlerimi ona çevirdiğinde hemen belindeki elini çekti ve omzumdan ittirdi.

"Ağzımın içine gitseydin küçük! "

İttirdiğinde merdivenin korkuluğuna çarpmıştım belimi. Bir yerden kurtarsa da zarar vermekten çekinmiyordu.

Gözlerimi yumduğumda arkasını dönüp gitmişti. Ben ise karnımdaki acıyla çömelmiş, birinin beni kurtarmasını bekliyordum. O sırada üst sınıflardan biri yanıma yaklaştı.

"İyi misin? "

Diye sorduğunda güç bela başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hadi gel, seni revire götüreyim. "

Dediğinde koluma girmişti bile. Seke seke ilerlediğimde telefonumdan mesaj attım Chansoo'ya.

Minjae-ya : Beni hastaneye götürmelisin.

Chansoonie : Revire git.

Ben de zaten revirin önündeydim. Kolumun altındaki kıza gülğmseyip teşekkür ettim.

Doktor parmağıma dikiş atıp dikişlerimi değiştirmişti.

Ertesi gün okula gittiğimde biraz erken gitmiş olacağım ki, okul sessizdi. Sınıfımda beklerken kapıdan 4 tane kız çıkageldi.

"Vay vay vay, bizim biricik Minjae-ya 'mız da buradaymış... "

Dedi içlerinden en sıskası.

"Taehyung bu kız yüzünden mi gitti yani yurtdışına? Güzel bile değil! "

Dediğinde önümde durmuş, kolumu kavramıştı.

Kolumu hızla ondan kurtardım ve ayağa kalktım.

Omuzlarımdan tuttu ve beni sıraya geri oturttu.

Kolumdan tekrar tuttular ve sınıftan çıkardılar.

Bağırmama rağmen beni dinlemiyorlardı.

"Yardım edin! "

Bu çığlığın hemen ardından ağzımın üstüne sertçe vuruldu.

Yere düştüğümde nasıl kurtulabileceğimi düşünüyordum.

Hemen ağzımın içini dişledim ve kanattım.

Kanı emerek ağzımda biriktirdim. Bu sırada biri Jungkook'un tekme attığı yere hızla vurmuştu. Birden püskürterek yere yığıldığımda sırtımın acısıyla yüzümü buruşturdum.

Zaten orası morarıktı.

Ah...

Başımı yere çarptığım için ölmüş bir görüntü oluşturuyordum.

O sırada kızlar teker teker kaçarken gülümsedim.

Dayak yemeden paçayı kurtarmıştım.

Beton zeminde yatmaya devam ettiğim sırada gözlerimi kapattım. Birinin başımın ucunda beklediğini fark ettiğimde gözlerimi açmadan yerde yattım.

Bu kişi beni kucaklayıp havaya kaldırdığında gözlerimi ancak açabilmiştim.

.
.
.
.
.
.
.
Yorum yapmayı unutmayınnnnn

BLOOD OF JUNGKOOK¹ • JJKWhere stories live. Discover now