SENSİN BENİM İLACIM!?

1.3K 51 1
                                    

İyi okumalar;

Yazar 'in anlatımı;

Sedat, Fırat ve kucağında yatan birini görmesi ile arabasından indi. Fırat 'in yanına koşup;

"Ona ne oldu abi."

Fırat tek cevap verecek kadar iyi değildi. Gözleri dolmuş bir vaziyette Sedat 'a baktı.

"Onu kaybetmeyi göze alamam."

Sedat şaşkın ve bir o kadar üzgün suratı ile Defne 'ye baktı. Altından akan kanı görmesi ile hemen Fırat 'a baktı.

"Abi ne duruyoruz. Kız burda kan kaybından ölecek."

Sedat Defne 'yi almak için eğilmişken Fırat onu durdurdu. Karısını kendisi de taşıyabilirdi. Ama gücü yoktu onu tutup kaldıracak kadar gücü kalmamıştı. Sedat Fırat 'ı umursamadan Defne 'yi kucağından alıp arabaya doğru koştu. Fırat hiçbir şey yapamıyordu. Şoktaydi, pişmandi ve suçluydu. Sedat Defne 'yi arka koltuğa yavaşça yatırıp Fırat 'in yanına koştu. Onu bu şoktan kurtarıp biran önce hastaneye gitmeliydiler. Fırat 'i itti, ama kalkmadı. En iyi çözümü ona tokat atmakta buldu. Yüzüne okkalı bir tokat yiyen Fırat olduğu yerde sinirle ayağa kalktı.

"Sen ne hakla bana tokat atarsın lan."

Sedat üzgün bir gülüş yaptı ve onun kolundan tutup arabaya ilerledi. Bunu yapmak zorundaydı. Yoksa Defne ölecekti. Sedat 'da Defne 'yi görür görmez biraz sevgi beslemişti ama onun olmicak ve bunca zaman yanında olduğu birine abisi gibi sevdiği adama bu piçliği yapamazdı. O yüzden Defne ' ye artık yenge bir kardeş gözü ile bakıyordu. Her gece kızlarla yatıp kalkıyordu. Onun bu alışkanlıklarını Fırat biliyor ama bişey diyemiyordu. İkisi de arabaya binince Sedat arabayı hızla en yakın hastaneye sürdü. Fırat 'in aklından geçen tek şey ' biz ne zaman mutlu olucaz' idi. O mutluluk onlara fazla uğramazdi, uğrasa bile ardından yine kötü bişey olurdu. Onlar artık mutlu olmak istiyordu.

"Defne 'ye noldu abi."

Fırat tek kelime etmedi. Sadece karısına bakıp çekti. Onu kaybetmeyi göze alamazdı, onla birlikte kendini de öldürürdu. Suçluydu evet ama bu Defne 'yi kaybetmesi anlamına gelmezdi. Sadece sinirlendi onun her defasında sorduğu sorulara cevap verememesi onu sinir ediyordu. Defne 'ye bişey olsa o da olmazdı ki. Bu hayat ona zindan olurdu, hergün ölmek için Allah'a dua ederdi. Yavrusunu kucağına alıp sevip okşamak isterken şu yaşadıkları ve sonra ne olacakları belli bile değildi. Onlar mutlu olamıyorlardi işte. Fırat yüzünü bir dakika bile Defne 'den ayırmadi. Sedat hastaneye gelince arabayı hızla parkedip arabadan indi. Koşarak hastaneye girdi.

"Yardım edin sedye getirin."

Sedat 'in bağırması ile hemşireler sedye yi götürdü. Sedat koşarak arabanın arka kapısını açıp Defne 'yi kucağına aldı. Defne 'nin altından akan kanlar onun tişörtüne bulaşmıştı. Fırat sinirle torpitoya yumruk atıp arabadan çıktı. Sedat sedye ye yatırınca ikiside sedyenin peşinden koşmaya başladılar. Sedye acil yere girince doktor burda beklemelerini söyledi. Sedat hala olanları anlamasa bile bişey demiyor sadece ayağı ile ritim tutuyordu. Fırat ise sinir krizi geçiriyordu, onu sakinleştirecek bir gücü kendisinde bulamadı. Ayağa kalkıp Fırat 'in kolundan tutup kendine çevirdi.

BENİM PSİKOPAT MAFYAM(DÜZENLENİYOR) Where stories live. Discover now