Kook alt dudağını dişleri ile ezerken gergince etrafa bakındı. Gözlerini hızlı hızlı kırpıyor, sesli sesli nefes alıp veriyor ve parmaklarını tulumunun kumaşında belirsiz şekiller çizerek gezdiriyordu. Her bir köşede gezdirdiği gözlerini oturduklarından beri bir kez olsun bakmadığı büyüğüne çevirdiğinde seslice yutkundu.
Jimin hyung'u bunları haketmeyecek kadar sevimliydi.
" Kookie " uzun süredir tek kelime bile etmeden karşısına oturmuş, kalkmasına bile izin vermeyen küçüğünün kendisine baktığını gördüğünde mırıldandı, " Bana söylemek istediğin şey nedir? "
Kook tekrar yutkundu ve Taehyung'dan gördüğü kare gülüşü yapmak için dişlerini göstererek olduğunca kocaman sırıttı. " Garip davranıyorsun " Jimin yüzünü buruşturarak konuştu. Küçüğünün hareketlerine anlam veremediği gibi Yoongi hyung'unun kendisinin yanında olmadığı için mızmızlandığına da emindi.
Jimin sandalyeden kayan bedenini yukarıya ittirdikten sonra ellerini önünde birleştirdi ve gülümsedi. Kafasını aşağı yukarı sallarken gözleri gülümsemesinden dolayı kısılmıştı. " Ama " dedi Kook dudaklarını büzerek. Jimin küçüğünün cümlesine devam etmesine izin vermeden yeniden konuştu;
" Evet bazen bana kızıyor ama ben Yoongi Hyung'u gerçekten seviyorum "
Kook şaşkınlıkla büyüğüne bakmaya devam ediyordu. Jimin hyung'unun anne olacağından haberi bile olduğunu düşünmüyordu. " Ama Toongi-vong Chimchim'in dudafının üftüne dudafını koydu! " Kook yumruklarını sıkarak konuştuğunda sesininin yüksek çıkmasıyla ellerini hızla dudaklarının üstüne bastırdı.
Bunu kimsenin duymaması gerekiyordu.
" Evet " dedi Jimin kıkırdayarak, " Yoongi, Jimine'ye pamuk şekere benzediği için ödül verdi "
Kook gözlerini iri iri açarak Hyung'una baktı. Jimin küçüğünün bakışlarına kıkırdadı. Kook'a doğru eğildi ve elini hareket ettirerek yaklaşmasını belirtti. Kook büyüğünün işareti ile onun gibi eğildi. " Yoongi Hyung, Chimchim'i öptü çünkü Chimchim onun kalbini çalmış " fısıldayarak konuşan Jimin cümlesinin ardından kıkırdayarak geri çekildi ve oturduğu sandalyede heyecanla kıpırdandı.
Yoongi Hyung, Chimchim'i öptü çünkü Chimchim onun kalbini çalmış...
Kook'un beyninde dönüp duran cümle ile karşısında kıkırdayan büyüğünü yalnız bırakarak Taehyung'u aramak için oradan ayrıldı.
Taehyung'u boyama kitaplarının olduğu rafın önünde gördüğünde ona doğru koştu, "Taehyunki!". Taehyung Kook'un sesi ile ona döndüğünde kendisine koşan çocuğa kaşlarını kaldırarak baktı.
Kook hızını alamayıp Taehyung'a çarptığında kollarını büyüğünün bedenine sardı ve kafasını hafif çıkık olan göbeğine yasladı.
" Ne oldu Kook ? " Taehyung şaşkınlıkla kendisine sarılan çocuğa sorduğunda Kook kafasını yasladığı yerden çekmeden yukarı kaldırdı ve kendisine bakan büyüğüne baktı. " Toothie, Taehyunki'nin kalbisini çalmak iftiyo "
Taehyung'un kaşları imkanı varmış gibi daha da kalkarken Kook'un söylediği cümleyi çözümlemeye çalışıyordu. " Ne? " şaşkınlıkla sordu. Bu da nerden çıkmıştı?
" Voongi-vong ChimChim'in kalbişini çalmış " dedi Kook kollarını çekip bir adım geriye atarken, " Toothie de iftiyo, Toothie de ! " . Kook daha da irileştirdiği gözlerini büyüğüne dikti.
Taehyung dizlerinin üstüne çöktü ve küçüğünün ellerini kavradı. Kook'un bakışlarını yakaladığında ellerini dudaklarına götürdü ve minik bir öpücük kondurdu. Kook'un yanakları pembeleşirken Taehyung endişeli bakışlarını küçüğüne yolladı.
" Kookie " dedi korktuğunu belli eden sesi ile " Jiminie'nin kalbi yoksa nasıl yaşıyor? "
=
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
biliyorum çok geç bölüm yüklüyorum ve gerçekten özür dilerim;(
