Taehyung şapkasını düzelterek önündeki kapıya baktı. Sol eli çantasının kol kısmını sıkı sıkı kavrarken yumruk yaptığı sağ eliyle kapıyı tıklatmıştı. Bir süre sonra açılan kapı ile hoş görünümlü bir kadın ile karşılaştı. Kadın Taehyung'u görünce boylarını eşitlemek için diz çöktü. " Merhaba küçük adam " Taehyung konuşan kadına sevimli gülümsemesini sundu. " Merhaba efendim" dedi elini uzatırken, " Ben Taehyung. Kook'un arkadaşıyım "
Genç kadın karşısındaki kare gülümsemeye sahip çocuğun uzattığı eli kavradı. " Kreşten arkadaşısın sanırım " kadın sorduğunda kafasını sallayarak onayladı Taehyung. " Evet efendim, ziyaret etmek için gelmiştim " kirpiklerinin altından kadına baktı.
" İçeri geç " dedi ayağa kalkıp Taehyung'un geçmesi için kapıyı aralarken. Üst kattaki Kook'un odasına çıkmak için merdivenlere yöneldiğinde Taehyung da minik adımlarla arkasından ilerliyor, utangaç bir şekilde etrafını bile incelemeden sadece önüne bakıyordu. " Kook şu anda hasta, seninle oynayamayabilir " kadın kapının önünde durduğunda kısık bir ses tonuyla söyledi. Taehyung tekrar kafasını aşağı yukarı salladı.
Kadın odanın kapısını açıp Taehyung'un saçlarını okşadıktan sonra aşağıda olduğunu, bir sıkıntı çıkarsa ona seslenebileceğini söyleyip oradan gitti. Taehyung açık kapıyı aralayıp içeriye adım attığında burnuna dolan çilek kokusuyla gülümsedi. Odası da saçları gibi kokuyordu. Mavi duvarları, Iron Man figürleri başta olmak üzere her yere yayılmış oyuncakları ve odayı dolduran çilek kokusu; buranın Kook'un odası olduğunun kanıtıydı.
Birkaç adım sonra tamamen odaya girdiğinde pencerenin yanına yerleştirilmiş yatakta yatan Kook'u farketti. Hızlı adımlarla yatağının yanına gidip sırtındaki çantayı çıkardı ve yere bıraktı.
Kook'un dalgalı saçları yastığına yayılmış, dolgun yanakları pembe pembe olmuş ve normalden daha kırmızı görünen dudakları aralıktı.
Taehyung elini Kook'un saçlarında gezdirirken saç diplerindeki ıslaklığı hissettiğinde tulumunun ön cebindeki pembe mendili yüzünde gezdirdi. " Kooki-ah " dedi gözlerini uyuyan çocuğun yüzünde gezdirirken. Eğilip çantasını yerden aldı ve yataktaki boşluğa koydu. İçinden oyuncak tavşanı çıkarıp Kook'un birbirine sarılmış kollarının arasına yerleştirirken " Hyung'un sana Bamboo'yu getirdi " diye mırıldandı.
Normalde gözlerindeki parıltılar ile etrafta dolanan çocuğun böyle pembe yanaklarla uyuması Taehyung'u üzmüştü.
" Ve " dedi rengarenk zarfları çantasından çıkarıp yatağın üstüne bırakırken, " Bunlar da diğerlerinin senin için yazdığı geçmiş olsun mektupları " . Elini Kook'un alnına koyup ateşini kendince ölçmeye çalıştı. Hissettiği sıcaklık ile içinin titrediğini hissetti.
" Herkes üzgün çünkü seni çok özlediler " dedi elini kavrarken. Sıcak eli , Taehyung'un avucunun içinde kaybolurken eğilip minik parmaklarının üzerine bir kaç öpücük bıraktı.
Kook'un kirpikleri parmaklarının üstünde hissettiği dudaklar ile kırpıştı. " Ma-ma " hastalığından ve yeni uyandığından dolayı kısık çıkan sesiyle mırıldandığında Taehyung kafasını kaldırdı. " Kookie, Taehyung burada " Taehyung , Kook'un baygın gözlerinin kendisini bulmasını izlerken konuştu.
İşte oradaydı, o parıltılar kapanmaya yüz tutan göz kapaklarının ardından bile belli oluyordu.
Kook kendisine doğru eğilen Taehyung'un yüzüne baktı. Taehyung sanki dokunursa boğaz ağrısı geçecekmiş gibi parmaklarıyla Kook'un boğazındaki parmaklarını iteledi ve kendi parmaklarını orada bir süre oynattı.
" Bu ne ? " Kook'un ateşten pembeleşen yanakları utangaçlığı ile ton değiştirirken yatağın üstündeki rengarenk kağıtları farketti. " Ah " dedi Taehyung elini geri çekip dikleşirken, " Bunlar senin için yazdığımız mektuplar.Herkes yazdı! İstersen annene söylersin senin için okur " .
" Voongi-yong bile mi yasdı ? " Kook kaşlarını kaldırarak sordu. Taehyung, karşısındaki şaşkın ifadeye karşı gülümserken Kook'un minik burnunu parmakları arasında sıkıştırdı. " Evet " dedi kıkırdarken, " O bile yazdı " .
" Teahyunki de yasdı mı ? " Kook kirpiklerini hızlı hızlı kırpıştırarak sordu. Taehyung kırmızı renkli zarfı alıp Kook'a gösterdi.
Kook kırmızı zarfı alırken yorgun yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirdi. " Toothie'nin " dedi gözlerini zarfta gezdirirken " Aytık en sefdiği yenk kıfmızı "
+
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
