21.BÖLÜM

7.1K 820 116
                                    

 Pamir' in odaya girmesiyle birlikte tüm gözler onun üzerine çevrilmişti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

 Pamir' in odaya girmesiyle birlikte tüm gözler onun üzerine çevrilmişti. Biz onun solgun yüzüne donuk bir ifadeyle bakarken o da muhtemelen ne için göz yaşı dökmüş olduğumuzu merak ediyordu. Birkaç dakika sadece baktı. Daha sonra ağır adımlarla yanımdaki koltuğa geçip oturdu. Aklımda ona sormam gereken tonlarca soru varken, onun bembeyaz olmuş yüzü tüm sorularımı tek celsede unutturuvermişti. İyi görünmüyordu... Sesimin titrememesine gayret ederek:

-Sen... İyi misin? Diye sordum. Sorum, kızılımı maviliklerine kavuşturmuştu. Neler olmuştu? Neden böyle görünüyordu? Erbatur ona kötü bir şey mi yapmıştı? Bu düşünce kalbimi sızlatırken, gözlerim hızlıca herhangi bir yarası var mı diye onun üzerinde dolaşmıştı. Fakat tek yarası, bakışlarındaydı... Bir sonraki soru Afşin' den geldi:

-Pamir neler olduğunu anlatacak mısın? Erbatur bunu neden yapmış? Sana ne dedi? Pamir bakışlarını dizinin üzerinde birleştirdiği ellerine çevirdikten sonra, kısık sesine duygularını yüklememeye gayret ederek:

-Burada kar yağmazmış. Elementa' nın düzenini bozarmış. Bir daha kural dışı davranmamam konusunda ufak bir uyarı aldım sadece. Anlayacağınız, konsey bugünkü kar olayından pek hoşlanmadı.

-Ne yani bu kadar mı!? Sadece bir daha olmasın deyip gönderdiler mi seni(!)? Duyduklarına inanamayıp bu soruyu soran kişi Arat olsa da, biz de sessizce onun sorusuna hak vermiştik. Yalan söylüyordu... İlk kez gözlerini bizden kaçırıp, kısık sesiyle inandırmak için çaba gösterecek gücü bile olmadığı halde, yalan söylüyordu!

Daha fazla bu duruma katlanamayarak, birden ayağa fırladım ve yüksek çıkmasına mani olamadığım sesimle:

-YETER! Yeter anlıyor musun, YETER!! Artık sır yok, Pamir! Artık bir şeyleri gizlemek yok! YALAN SÖYLEMEK ZORUNDA KALMAK YOK!! Pamir, beklemediği hareketim karşısında donan ifadesiyle bana bakarken devam ettim:

-Her şeyi anlattım! Bildiğim her şeyi... Şimdi sıra sende! Artık aramızda gizli saklı hiçbir şey olmayacak! Sen de ne biliyorsan hemen ŞİMDİ ANLATACAKSIN!! Sakin ama artık biraz daha şaşkın olan tavrını bozmadan:

-Neyi anlatmamı istiyorsun? Diye sordu. Kaşlarını kaldırarak sorduğu bu soru, sorudan çok bir uyarı gibiydi. Sanki 'Ne yapmaya çalışıyorsun!?' der gibi sormuştu. Ama daha fazla katlanamayacaktım. Bir şeylerini üstünü örtmek, onlardan kaçmak, onlarla yüzleşmekten çok daha zor geliyordu artık! Bu aramızda yıkılması gereken en sert çitti belki de. Öğrenildiğinde bizi en çok yıkacak şeylerden birisi... Ve artık bunun gizli kalmasını istemiyordum. Artık vakti gelmişti. Aramızdaki bilinmezleri bir bir anlatacaktık birbirimize...! Bu yüzden Pamir'in anlatmasını istediğim, artık diğerlerinin de bilmesini istediğim şeyi, tereddüt etmemek için bir saniye daha beklemeden söyledim.

-Artık saklama... Anlat! Ve anlatmaya da... Bana ettirdiğin yeminden başla!! İşte o andı! Filmin koptuğu an! Ya da yeniden başladığı...

AYKIRI:2 UYANIŞWhere stories live. Discover now