7.BÖLÜM

10.1K 981 261
                                    

-Anne ve babalarımız yaşıyorlar!

Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.

-Anne ve babalarımız yaşıyorlar!

Pamir bir süre hiçbir tepki vermeden sadece gözlerime baktı. Fakat söylediklerimde ne kadar ciddi olduğumu fark eder etmez, hızla ayağa kalktı ve odada amaçsızca sağa sola gezinmeye başladı. Sanki duyduklarını tartıp gerçek olma ihtimalini ölçüyordu. Ya da kulaklarını duyduklarından dolayı sorguya çekiyordu. Çünkü yanlış duymuş olma ihtimalinde onların idamını verebilirdi!

Odanın sıcaklığı hızla düşerken, köşedeki mumlardan birkaçının söndüğünü görmüştüm. Bunun anlamı neydi!? Gerilmiş miydi, yoksa sinirlenmiş miydi? Bir elini hızla saçlarının arasından geçirdikten sonra kafasını kaldırıp sertçe bana baktı ve:

-ŞAÇMALIK! Diye bağırdı. Yerimden sıçradığım ve korktuğumu bu kadar belli ettiğim için kendime kızdıktan hemen sonra kafamı kaldırıp, Pamir' in okyanusun birkaç metre daha derinine dalmış gözlerine baktım. Duyduklarını inkar etmesine şaşırmamıştım. Bu olasılığı bekliyordum fakat o daha çok kızmış gibiydi! İşte buna anlam veremiyordum. Söylediklerime şaşırabilirdi ama kızması tuhaftı... Yutkunduktan sonra:

-Pamir, bu doğru. Ne dersen de ama bu doğru! Dedim. Sesimin kararlı ama ortamın gerginliğini alması için sakin olmasına dikkat ediyordum. Fakat Pamir' in yatışmaya hiç niyeti yoktu:

-Sen ne dediğini bilmiyorsun! Saçmalıyorsun! Bu imkansız!! Bir daha ağzından böyle bir laf duymayacağım! Anladın mı beni!? Bana iki adımlık mesafede olmasına rağmen soğuk nefesi tenimi yakıyordu. Gözleri her geçen saniye biraz daha koyulaşırken, birkaç mum daha sönmüş olacak ki, odada tıpkı Pamir' in gözleri gibi kararmaya başlamıştı. Neden? Söylediğim şey onu neden bu kadar kızdırmıştı?

-Pamir neden kızıyorsun!? Sana anne ve babalarımız yaşı...

-SAKIN!! Beria, ben çok ciddiyim! Ağzından o kelimeleri bir daha duymayacağım dedim!

-İyi ama neden!? (Sesim isyan eder gibi çıkmıştı...) Bu kötü bir şey mi? Anlamıyorum seni! Cidden anlamıyorum! Lanet olsun, annemi çok özleyen tek ben değilim! Seni o gün gördüm, Pamir! Onu çok seviyorsun, çok özlüyorsun! Ama şu verdiğin tepkilerle kendinle çelişiyorsun! Anlamıyorum, gerçekten! NEDEN?! Son kelimenin yüksek sesle çıkmasına engel olamamıştım fakat pişman da sayılmazdım. Bu soruma cevap vermeliydi!

Hala ona bakıp cevabımı beklerken o geçen dakikalara aldırış etmeden ağır adımlarla masanın yanına gidip, az önce hızla kalktığı sandalyeye yavaşça oturdu. Ellerini önünde birleştirip, gözlerini parmaklarına diktiğinde, aramızdaki mesafeye rağmen nefesi tenimde buz kesikleri açmaya devam ediyordu.

Gergindi, sinirliydi ve... Ve endişeli görünüyordu. Tutarsız! Duyguları da söyledikleri gibi tutarsızdı... Kafam karma karışıktı. Bay dengesizin tüm bu birbirinden alakasız duyguları aynı anda sergileyerek, benim hayatı sorgulamama sebep olması canımı sıkıyordu! Hatta biraz da sinirlendiriyordu. Sinirimi yatıştırmaya çalışıp aynı zamanda ona doğru birkaç adım attım. Aramızdaki mesafeyi iyice daraltmıştım. Soğuk şimdi çok daha yakındı!

AYKIRI:2 UYANIŞDove le storie prendono vita. Scoprilo ora