24 Bölüm

131 11 56
                                    

Umarım bu bölümü seversiniz. Bu bölümü thomas bergenser'in children Of Thé Sun şarkısı ile okuyun. Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Hikaye hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum. Karakterler hakkında ne düşünüyorsunuz bana yorumlarda yazın 😀

ALEX

Uzun zamandır bu tattan kendimi mahrum etmiştim. “çok güzel” dedim. Dondurmamla aşk yaşarken. “Beğendin mi?” “bayıldım” dedim. Ben dondurmama geri dönerken Scot’tun  telefonu yine çaldı. “Kim?” “Jennifer” dedi. Kaşığımı tabağa koyup “bana ver” dedim. Onun da canına minnet hemen bana verdi. “Scot Neredesiniz! ?” diye bağırdı Jennifer. “sakin ol Jenn.” Dedim.  “ tanrım Alex, neredesin sen? Kafayı yedim ya. Kristen’ ı tek başına yollamışsın. Telefonunda kapalı-“ diye saydırırken sözünü kestim. “Jennifer şuan dondurma yiyorum. Kısacası mutluyum. Ve gayet iyim o yüzden geldiğimizde sorguya çek” dedim ve yüzüne telefonu kapattım. “ sen yürek yemişsin kızım. Jennifer’ın yüzüne telefon kapatmak.” Dedi.  Dondurmadan bir kaşık alıp “bu gün fazlasıyla cesurum. Sam’ ın yan etkisi.” Dedim gülümseyerek.  Biraz yedikten sonra “Kalkalım. Bu gün hemen ruhen hem de fiziksel çok yoruldum. Uyumam lazım.” Dedim. “tamam.” Dedi garsonu çağırdı. “biz hem hesabı hem de bize iki kutu çilekli- vanilyalı dondurma paketler misiniz?” dedi. “doymadın mı?” dedim. Scot çok yemezdi tatlı. “Jennifer’ın hışmından kurtulmak için desteğe ihtiyacın olacak” dedi ve adamın elinden poşeti alırken “ve bu dondurmalar sana destek kazandıracak. Kızıl ötesini” dedi gülerek. Bende gülerek “haklısın” dedim.

Arabayı park ettikten sonra yavaşça arabadan indim. Scot belime dokunarak “hadi” dedi. Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. “Nerede kaldınız? Meraktan kudurduk” diye kapıya açtı Jennifer. “ne rakı edilecek bir şey yok gayet iyiyiz gördüğün gibi.” Deyip yanından geçtim. Salonda beni meraklı bir Kristen ve aç bir Clary bekliyordu. Tam da istediğim gibi. “demek dondurma yemeye gittiniz alelacele?” diye sordu Jennifer sinirle. “Dondurma mı?!” diye bağırdı Clary. “hem de bensiz?!” diye bağırdı tekrardan. “sensiz boğazımızdan geçer mi kızıl ötesi.” Dedi Scot ve elinde ki dondurma poşetini Clary’ın kucağına attı. “sen harikasın” dedi gülerek. “Bunu biliyorum tatlım bana  bilmediğim bir şey söyle” dedi alayla. “egoistsin” dedi Clary. Gülerek ona baktım “Bunu bilmeyen mi var Clary” dedim. Bunun ardından herkes gülmeye başladı. Jennifer’ın yüzü bile gülmüştü.

“eeee görev nasıl gitti?” diye sordu Jennifer dondurmasını yerken. “bilmem eğlenen Kristen’ dı.” Dedim dondurmamı yerken. “anlamadım neden ben?” diye sordu Kristen. “Chris ile baya yakındın” dedim gülerek. Jennifer ve Clary aynı anda Kristen döndü. “fark etmedin sanmıştım” dedi Kristen kızların bakışlarına aldırmadan. “fark etmemek için kör olmak lazım” dedim.  “O zaman dökül Kristen?” dedi Clary dedikoducu kadın kimliğine bürünerek. “hey hey orada durun bakalım ben bu kadar dedikodunun içinde kalamam gidiyorum.” Dedi Scot sandalyeden kalkarak. “Tamam” dedim ve bende onunla birlikte mutfaktan çıktım. Cebimden arabamın anahtarını çıkarıp ona verdim. Malum kendisin ki karanlık ve ıssız bir mezarlığın girişindeydi. “ Alex, biliyorum çok güzel şeyler yaşadın Sam ile ama artık vazgeç. Bir hayaleti yaşatma kalbinde. Biliyorum çok zor benim için de öyle ama artık ikimizde Sam’tan vazgeçmeliyiz.” Dedi sessizce. Onun için de çok zor olduğunu biliyorum. Bu cümleleri kurarken bile ses tonu titriyor ve yere bakarak konuşuyordu. Elimi omzuna koyup “bizim vazgeçtiklerimiz hep güzeldi zaten” dedim. O da nemlenmiş gözlerini bana dikip hafifçe gülümsedi. “ Zor bir gece olacak” dedi. “şahsen ben çatıya çıkıp alkol ve sigara komasına girmeyi hedefliyorum.” Dedi.  Gülümsedim. “Bende Harry Potter komasına girmeyi planlıyorum.” Dedim. Malum her zaman mutsuz olduğum zaman Harry Potter okur ve sıcak çikolata içerim. Yıllardır bu böyle. “Pekala. Sonra görüşürüz” dedi. “görüşürüz” dedim ve arabamla karanlık yolda tozu dumana katışını izledim. İçeri girdiğimde kızlar Kristen’ ı sorguya çekiyorlardı.  “tamam tamam sadece öpüştük.” Dedi.  Tek kaşımı kaldırıp “sadece bu mu?” dedim. “Evet bu Alex. Hem zaten operasyon için de anca bu kadar” dedi savunurcasına. “yani vakit olsa daha ileriye gideceksiniz? “ dedi Jennifer. Bir anda hepimiz göz göze gelip kahkaha attık. “hadi artık yatalım saat neredeyse gece yarası oldu” dedi Kristen esneyip. Kızlar odalarına giderken ben de sıcak çikolata için ketıla sıcak su koydum. “Alex yatmıyor musun?” dedi Jennifer merdivenlerin başında durup. “kendime sıcak çikolata yapıcam sonra yatarım. Sana da içecek misin?” “ Hayır teşekkürler yatacağım sene fazla geç kalma.”  Dedi.  Ah Jenn bu gece sabahlayacağım, ne yatması.

One Direction vs Mahşerin Dört  atlısıWhere stories live. Discover now