15 Bölüm

145 9 36
                                    

ALEX

Yanına gittiğimde kafasını gökyüzünden çekip baktı. Kızarmıştı o güzel gözleri. Bana neden oturdun gibisinden baktı ama naziklikten " yalnız kalmak istiyorum" dedi. Bende derin bir nefes alıp "eğer yalnız kalmak isteseydin burada olmazdın. Unuttun mu burası topluma açık bir alan. Yalnız kalmak isteyen insan giderdi uzağa. Sende ne yapacağını bilemeyen yalnız kalırsa bulabileceğini düşünen bir insan tipi var. Gitmeye korkuyorsun. Eğer gidersen herseyi daha beter etmekten çekiniyor sun. Ne gidecek gücün var ne de kalacak gücün var. Haklı mıyım? " diye sordu ona bakarak.

Bana şaşkın gözlerle baktı ve elinde ki biradan bir yudum aldı. "Sende bunu benim tek bakışımdan mı anladın yani?"diye alayla sordu. "İnsan okumakta iyiyim diyelim. Eeee haklı mıyım? Dedim gülerek. Bana gözlerini dikip "Ne yazık ki haklısın. Peki ben ne yapıcam?" Dedi gökyüzüne bakarak." Anlat. Ne olduğunu anlat bana " dedim. Eliyle kendi evini gösterip "kardeşlerime bile anlatamadığım şeyleri sana iki gündür tanıdığım bir kıza mı?"dedi. Haklıydı. "Haklısın ama bazen seni hiç tanımayan birine derdini anlatmak iyi gelir. Senin hayatını bilmeyen biri seni tarafsız yargılar çünkü sana dair bir anısı yoktur. O yüzden insanlar çoğunlukla dertlerini barmenlere anlatırlar. İçini rahatlatacaksa eğer bir iki yıl barmenlik yaptım. Yani bu konuda İyiyim" dedim gülerek ona göz kırptım. Son dediğime o da güldü. Yanında duran poşeten bir bira da bana uzatı.

"Madem öyle o zaman sözümü kesmeden dinle beni."dedi. Kafamı sallayıp biradan bir yudum aldım. "Bir zamanlar hayatımda ki en değerli şey ailem ve hayranlarımdı. Etrafımda ki herkes aşk yaşarken ben asla onlar gibi olamayacağımı düşündüm. Sonra bir gün bir anda hayatıma girdi. Bildiğin lodoslama daldı hayatıma. Benim gibi neşe doluydu ve hayata farklı bakıyordu. Benim ünlü olmam onu pek etkilemiyor beni ben olduğum için seviyordu belki de bu yüzden ona aşık oldum." Dedi birasından bir yudum alıp gözlerini yere dikti ve devam etti. 

"Herşeye rağmen birlikte olduk. Hayranlar bile onu tanıdıkça sevdiler bazen nefret edenler de oldu. Ama biz aramızdaki uçuruma rağmen birlikteydik.   Hoş hala birlikteyiz. Onunla birlikte iken zaman duruyordu ama zaman geçtikçe aramızda problemler  boy verdi. İlk başlarda ne kadar alttan alsam da artık batar oldu. Durmadan sorgulamaya başladı. Bilmiyorum belki de her zaman bu şekildeydi ama o zamanlar batmıyordu. Belki de ben fark etmedim. Durmadan tartışmaya başlıyoruz. Eskiden onla konuşmadan bir günü bile geçirmeyen ben iki üç gündür konuşmuyoruz ve o beni aradığında yeni fark ettim. Bu canımı çok yakıyor. Yani eskisi gibi olmak istiyorum bir yandan da sanki aradan yıllar geçmiş gibi. Eğer o zamana dönersek o anların bozulacağından korkuyorum. Çok ikilemdeyim. Onu seviyorum ama bilmiyorum ya çok tuhaf bir haldeyim. Eeee söyle bakalım barmen Hanım ne yapacağım?" Dedi bana bakarak. Biramdan bir yudum alıp  ona baktım."Sana ne yapacağını söyleyemem ne yapacağını sen karar vereceksin. ben sadece sana hayatında neler olduğunu söyleyeceğim."dedim  ve devam ettim. "Eskiden bir arayış içindeydin ve bunu farkında bile değilsin. Etrafında hep aynı insanlar vardı ve o diğerlerinden farklı davrandığı için sana özel geldi.
Farklı oldu herkesin içinde. O yüzden ona kapıldın ona aşık oldun belki de. O yüzden kötü özellikleri sana belki de batmadı.  Sonra hayatından sahte insanlar dağıldı ya da farklı insanlar daha çok etrafını sardı. Sen de o zaman onun diğerlerinden farkı olmadığını fark ettin. Bu farkta sende büyük bir deprem meydana getirdi. O çatlaklardan da aşkınız akmaya başladı ve toprağa karıştı. Artık onu da diğerleri gibi değerlendirebiliyorsun.   Bu da sana aşk olmadığını gösteriyor.  Sen sadece alıştın ona ve eskiden görmediğin sorunlar ortaya çıkıyor. "Dedim. Beni dikkatli dinleyip yüzüme baktı. "Yani?"  "yani çok boktan bir durum. Kalbinden geçeni yap ve dikkat et. Uzattığın her zaman da ona daha fazla umut verirsin bunu yapma." Dedim ve kalktım. Giderken arkamdan seslendi "Alex teşekkür  ederim." Dedi. Ve devam etti "konuşmak iyi geldi. Bunlar aramızda  kalsın" dedi. "Önemli değil ve merak etme bunlar aramızda kalacak Louis." Dedim ve tekrar ona dönüp "Hadi git yat yarın güzel bir gün geçir" dedim. Ve evime doğru giderken Louise 'te eve gitmişti bile.

Sabah yine en geç ben kalkmıştım. Aşağı indiğimde de Clary kızgın şekilde bana bakıyordu. Anlaşılan kahvaltıya geç kaldığım için kızgındı .  Onlara günaydın diyip kahvaltıya başladım. "Alex?"dedi Kristen."efendim?" "Dediklerini yaptık ne zaman harekete geçelim?" Diye sordu. "Mezara hangi gün gittiğini ögrendiniz mi?" Dedim. "Evet. Cuma öğlen dört beş arası. Bir saatlik bir zaman var" dedi Jennifer. "İyi o zaman yarın başlayalım.  Unutmayın herkes dikkatli olsun."dedim. Onlarda  başlarını sallayıp yemeğe devam etti."Clary bu gün bulduğun aile ile tanışmak istiyorum. Kristen sahte kimlikleri ayarla. Bizi yetimhaneden gelen yetkili olarak düşünsünler."dedim. "Tamam kaçta gideceksiniz?" "Öğlen iki gibi gidelim. Clary ara sen geleceğimizi söyle ayrıca adamlardan birkaçını evin önüne dikin. Bakalım neler yapıyorlar?" "Merak etme onları bulur bulmaz kapıya diktim. Yani kontrol altında." Dedi Clary. "İyi o zaman adamların gördüklerini rapor haline getirsinler gitmeden okumak istiyorum" dedim. Clary masadan kalkıp telefonla adamı aradı.

ZAYN

"Bu gün çok neşelisin Tommo. Hayırdır bilmemiz gereken bir şey mi var?" Dedim Louis ' e. Bu adam dün durgun iken bu gün çok mutlu ve neşeli idi. Sorum karşısında bir anda telaşa kapıldı. "Yo yoo hiç bir şey yok."dedi kekelerek. Onun bu haline Harry de bende tek kaşımızı kaldırıp baktık. "Her siz ikiniz bana öyle yeşil tenli urangutan yavrusu görmüş gibi bakmayın. Çok sinir bozucu" deyip alayla bahçeye çıktı. Evet Louis tomlinson her zaman ki  tomlinson yapmıştı. Yeşil renkli urangutan yavrusu mu!?

Biz de onun arkasından çıktık.  Kahvaltıyı yaparken yan evin kapısı açıldı. Dışarıya beyaz gömlek siyah dar paça pantolonu, gri ceketi ile Alex ve arkasından Clary çıktı. Ben onlara bakarken Louis nereye baktığımı anlamak için kafasını kaldırdı. Sonra Alex'e bakıp neşe doluydu sesiyle "Günaydın Alex" diye bağırdı. Onun bağırtısına Alex kesin ters cevap verecek diye beklerken en az Louis kadar neşeli sesiyle "Günaydın Louis. Nasılsın? İyi misin?"Dedi gülerek. "Uzun zamandır hiç  bu kadar  iyi olmamıştım. Sen?" Dedi gülümseyerek Louis. "Belli iyi olduğun. Böyle olmana sevindim.  Bende iyiyim. Clary işimiz vardı onu yapmaya gidiyoruz. Sonra mutlaka görüşelim" dedi ve Louis dışında hiç birimize bakmadan konuşup gitti.

Daha önce yaşananlar hayaldi değil mi? Ya da ben halen uyuyorum bu da bir kabus. Beni kapıda dışımda herkesle iyi mi bu? Louis ile konuştuğunu bile görmedim. Ama şimdi çok samimiler.

Ben bunları düşünürken Harry Louis sorguya çekmişti bile. "Saçmalama Hazza. Öyle bir şey olmadı tabi ki de. Alt tarafı yan komşumuzun hatırını sordum. Neden bu kadar büyütüyorsunuz?" Dedi Louis savunmaya geçerek. "Büyütmek mi!? Biz mi büyütüyoruz!?  Kız yüzümüze bile bakmıyor ama senle konuşuyor? " dedim şüpheyle. Harry de bana hak vermek ister gibi başını salladı. Haklıydım çünkü. "Sen de kıza soğuk davranmasaydın  seninle de konuşurdu. " deyip konuşmama bile izin vermeden eve girdi. "Ne oluyor buna?"dedim Harry'ye. "Bilmiyorum dostum" dedi. Hah bir günümüz de normal geçsin ya.

ALEX

Arabaya bindiğimizde bir adam gelip Clary dosya uzattı. Ona soru dolu bakışlarımı attığım da "senin istediğin raporlar"dedi ve bana uzattı.  kapağı açtığımda beni orta yaşta bir aile bekliyordu. Adam güçlü bir avukattı. Kadın da modacı idi. 5 yıldır evlilerdi ama çocukları olmuyordu. Aile gerçekten çocuklara iyi bakacakmış gibi görünüyorlardı.  Bakalım gerçekten de öyleler mi? 

One Direction vs Mahşerin Dört  atlısıWhere stories live. Discover now