Bölüm 9

289 18 14
                                    

Biliyorum çok uzun zaman oldu. Özür diliyorum. Mağlum ygs lys çalışmaları derken bir türlü yazamadım. Ama sonunda bütün sınavlarım bitti. Sonunda onlardan kurtuldum umarım yeni bölümü beğenirsiniz. Çok uzun bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz yorumlarınızı ve yıldızı unutmayın :)



ALEX

Zayn pansuman yaptıktan sonra ona kısa bir teşekkür edip apar topar oradan çıktım. Zayn'ın arkamdan şaşkın bakışlarını hissediyordum ama umursamadım. Eve girince hemen odama çıktım. Biraz daha Zayn'ın yanında kalsaydım düşüncelerim zehirlenecekti. Neden bakışları içime işliyordu. Böyle olmamalıydı. Alt tarafı bir çift ela göz. Neden bana eskiyi düşündürttü. Neden hala aklıma geliyor gülüşü? Saçma hemde çok saçma. Benim bu duyguları hissetmemem lazım. Tekrardan ortaya çıkmamalı bu duygular. 


Kendimi yatağa bıraktığımda derin bir nefes aldım. Evet Alex unutuyorsun daha yeni olanları. Ne olmuştu ki? Sadece bir çift göz kalbimin yerinden çıkmasına neden oluyordu. Bir çift gülüş beni öldürmekten beter etmişti ki bunlar bir kaç dakikada olmuştu. Tamam Alex bunların hepsini unut. Sadece bu gün çok zor bir gün geçirdin o yüzden aklın sana böyle bir oyun oynadı. Sen Clary kızdığın için böylesin yoksa o züppenin sana böyle duygular hissettirmeyeceğini çok iyi biliyorsun. 


Evet bu kesinlikle günün yorgunluğu. Derin bir nefes alıp uyumaya çalıştım. Nereden bilebilirdim ki bir çift gözün  beni yok etmenin eşiğine götüreceğini. Nereden bile bilirdim ki şimdi yok saymaya çalıştığım duyguların aslında çok güçlü bir şekilde karşıma çıkacağını...




ZAYN


"Hadi Zayn kalk hemen" diye başımda konuşan Liam'a kafamın altındaki yastığı attım. "Rahat bırak beni" diye mırıldanıp kafamı battaniyenin altına gömdüm. "Zayn hemen kalkıyorsun neredeyse öğlen oldu. " diye üstümden battaniyeyi çekmeye çalışıyordu. 


"Aah" diye bağırdım çünkü üstüme bir adet Louis Tomlinson 'ın düştü.  "Lou kalk hemen nefes alamıyorum" dedim. Liam üstümden havuç delisini aldıktan sonra bende yataktan kalktım. "yarım saatin var. Birazdan Paul gelecek hemen hazırlan" dedi otoriter bir sesle.


Hadi ama dün akşam hiç uyuyamamıştım ki. Alex denen kız tüm uykumu kaçırmıştı. Ayılmak için soğuk suyun altına girdim. Gözlerimi yumup saçlarımı şampuanlarken gözlerimin önüne çikolata renginde bir çift göz geldi. Alev alev yanan kahverengiler. Bir anda gözümü açtım, açmamla kapamam bir oldu lanet Alex, onun yüzünden köpük gözüme geldi. Bu kız her haliyle bana zarardı işte. Yanımda olmasa bile düşüncesi bile bana zarar veriyordu. Hem neden onu düşünüyordum ki benim bir nişanlım var onu düşünmem gerek. Kahverengi gözler değil mavi gözlerin aklımı meşgul etmesi gerek.



LİAM

Zayn de aşağı inince Paul'u beklemeye koyulduk. Fazla vakit olmadan kapı çaldı. Kalkıp kapıyı açmaya gittim. Şimdi bunlara söylesem ölürler de yerlerinden kalkmazlar."Hoş geldin Paul.""Hoş bulduk dostum" dedi sarılırken.


İçeri geçip bizimkilere sarıldı kendini Harry'in yanına attı. "Eeee benle ne konuşucaksınız. Acil gel dedi Liam" diye direk konuya geçti.Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım. "Şimdi bizim yeni komşularımız hakkında çağırdım seni. Onların kim olduğunu sormak için" dedim. Bana sanki ben kızım demiş gibi baktı."Oradan bakınca vikipedi gibi mi duruyorum. Nereden bilim oğlum sizin komşularınızın kim olduğunu" dedi haklıydı da. "Gecenin köründe beni bu yüzden mi aradın Lee?" dedi. "Aslına bakarsan sadece biri hakkında bilgi istiyoruz. Kendisi biraz cadı birisi-" diye konuşan Zayn'in sözünü Louis kesti"Biraz mı? Senin aklın yerinde mi Zayn?" diye sordu. Haklıydı da tanıştığımız andan beri kızın ne kadar gıcık birisi olduğunu söylüyen o değilmiş gibi.

One Direction vs Mahşerin Dört  atlısıWhere stories live. Discover now