《18》Ne Olmuş Bunlara?

Start from the beginning
                                    

°●○•°●○•°●○•°●○•°●○•°●○•°●○•°

" UYAAAN ARTIK UUUYAAAAN BİTTİ RÜYA. " ( medyada )

8. Sınıfın sonlarına doğru maNga- Bitti Rüya adlı şarkıyla kampta çok uyanmıştık.

Ama bunun tekrar olması olmak isteyeceğimiz son şeydi. 

Eftalya, Erva'nın yüzüne doğru suyu yavaş yavaş dökmeye başladı. Ohaaa !!! İçiyor mu o ?

" A yuh artık kızlar. "
" Erva Annen gelmiş. "
" Gider o gider mmm "

Bildiğin mırıldıyor.

" Ahenk kanka gökten ananas yağıyor. "
"Siz toplayın ben uyancam 5 dakikaya"
Bu da mırıldanınca sinirle kükredim.

" AAAA YETER LAN. HER GÜN SİZİNLE UĞRAŞMAK ZORUNDA MIYIZ BİZ. DERSE GEÇ KALIRSANIZ UMURUMDA OLMAYACAK. BEN GİDİYORUM. NE BOK YİYORSANIZ YİYİN. "

Kapıdan tam çıkacakken karşımda dikilen Ahenk ve Erva'ya baktım. İsteyince nasıl uyanıyorlar. 

Odadan cool bir şekilde ayrılıp sınıfa geçtim. Bazı yüzler bana dönse de umursamadan sırama yerleşip tabletimden verilen ödevi yaptım. Aslında Erva'dan da alabilirdim ama ne yaparsın ki Erva ne zaman gelecek belli değildi ve ilk ders ödevi teslim etmem gerekiyordu.

Sınıfa öğretmen gelince kafamı kaldırdım.

º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●º•○●
Ders hala bitmemişti ve çok sıkıcı geçiyordu. Erva sıkıcı olmasına rağmen sırf ders matematik diye dinliyor ve not alıyordu. Erva konuları önceden öğrendiği için hocanın sıkıcı anlatımını dinlemese de olurdu ama sanki yeni bir şey öğrenmiş gibi tepkiler veriyordu ve bu Erva'dan nefret etmeme neden oluyordu. Ahenk ise sıkıntıdan patlayarak at (kişnemiyor) gibi sesler çıkarıyordu.

Bir anda Ahenk arkasını dönünce ona baktım. Bana kaşlarını çatınca korktum.

"Ne oldu? "
"Kafama bir şey atıp durma."
"Ben atmıyor-"
"Ah!"

Ahenk kafasını tutarak ayağa kalkınca tüm gözler Ahenk'e çevrildi. Erva hariç. O kendini derslere kaptırmış, deli gibi kitabı kokluyordu. Hoca Ahenk'i görünce tüm dikkatini ona vererek sordu.

"Ahenk? Bir sorun mu var?"

Ahenk arkadaki Utku ve elindeki buruşmuş top halindeki kağıdı görünce yerine oturdu.

"Hayır ,sadece vücudum uyuştu zannettim. "

Erva kitabı koklamaya devam ederken zil çaldı.

Derin bir nefes çekerek ayağa kalktım.

Kapıdan çıkarken omzuma bur şey çarptı.

Polat?!

"Akşam 9'da bahçeye çık. "
"Ama-

İtirazım bitmeden koridorda gözden kayboldu.

Kafamı sallayınca omzumda bir el hissettim.

"Vay be!"
Ahenk'in söylediği şeye omuz silktim.

Erva son kez kitabı koklayarak yanımıza geldi.

"Kanka, kitabı koklayayım derken kitabı tamamıyla içine çekeceksin bir gün. "

Ahenk'e kafa sallayarak güldüm.

Bizimkiler de sınıfından çıkınca koridorda yürümeye başladık.

"Ay ama Atakan bana nasıl da baktı dimi Bediz? "
"Açıklayayım: bu kız bana böyle baktığı sürece kendime lanetler okuyacağım şeklinde baktı. "
"Hayır hiç de öyle bakmadı."

İlerideki Pars yanımızdan geçerken Bediz ile göz teması kurarak geçti.

"Ooooo."

Eftalya gazı verirken Bediz arkasına dönerek tükürmüş gibi yaptı. Erva küçük bir heyecan yapsa da Bediz'i tanıdığı ve böyle bir şeyin imkansız olduğunu bildiği için sessiz kalmıştı. 

Bediz ve Pars mı? 

İhtimal bile yoktu.

"Ahenk! "

Utku'nun seslenmesi ile Ahenk kulaklarını kapattı.

"Ahenk!!! Buraya gel!"

Ahenk surat ifadesini bozarak sıkıntı ile ayrıldı.

Bir anda Ender gelerek Erva'nın kolunu tuttu ve ayrıldılar.

"Ne olmuş bunlara?"
"Bence hafızaları silinmiş. "

Bediz'e hepimiz 'umarım bir gün başına sen gibi biri gelir' bakışı attık.

Ahenk gelince gözler ona döndü.

"Ne dedi? "
"Benden hoşlandığını falan söyledi. Ben de sarışınlarla ilgileniyorum dedim."
"Ahenk!"
"Sadece okuldaki pikniğe katılıp katılmayacağımızı sordu. "
"Piknik mi? "
"Sen ne dedin,"
"Bu seni ve diğer sana benzeyen yaratıkları ilgilendirmez dedim."
"Ahenk?"
"Efendim."
"Başka ne dedi? Bu kadar olsaydı hemen gelirdin."
"İyi misin diye sordu. "
"Ne dedin?"
"Beni fırlattıktan sonra beyin kanaması geçirdiğimi söyleyince beyninde kan var mıydı diyerek güldü ve yanağımı sıktı. "+
"Yanağını sadece ben 'Isırabilirim!'" diye uzaktan bağırdı Erva yanımıza doğru gelirken.
"Isırmadı zaten Erva."

Kaşlarımı kaldırım.

Erva yanımıza geldiğinde kafalar ona döndü. Herkes meraklı bakışlar atarken odun kankam da bize meraklı bakışlar yolladı.

"Ne? Ne istiyorsunuz?" Eftalya sinirle dişlerini sıkıp bir çığlık attı.

"Bağırma be!" tam Eftalya da bağıracakken araya girdim.

"Ne konuştunuz?"

"Bilal'i sordu."

"Bilal'i nereden biliyormuş ki o?" diye sordu Bediz.

"Terasta görmüştü bizi." Aynı anda şaşkın bakışlar atmaya başlayınca bu sefer anladı.

"Tavuk depresyonundan sonra kaçıp gitmiştim ya. Teras'a çıkmıştım ve Bilalle karşılaştık dertleştik falan öyle işte."

 Bu sefer soru sorma işini Eftalya devraldı.

"Sen ne dedin peki?"

Erva'nın yüzünde sinsi bir sırıtış oluştu.

"Bilal'in eski sevgilim olduğunu."

Ahenk ve Bediz ona onaylar bakışlar atarken Eftalya ile göz göze geldim. Aynı şeyi düşünüyorduk. Ender'in Erva'dan hoşlandığı bariz bir gerçekti. Kaldı ki Erva tecrübeli bir kızdı ve birinin kendinden hoşlandığını anlamaması imkansızdı. Kalbi kırılmış biri olarak Ender'in kalbini kırmasını anlayabiliyordum çünkü ben de böyle biriydim ama Erva bu değildi. O düşünceli ve anlayışlı bir kızdı. Bu ani değişim beni tedirgin ediyordu. Onun da benim gibi olmasını istemiyordum çünkü alışınca bırakılamıyordu bu acımasızlık.

Aklımda iki soru vardı.

Polat akşam ne diyecek, ya da yanına gidecek miyim?

Haa. Bir de şu piknik işi.

Yatılı OkulWhere stories live. Discover now